Afgan, ABD ve Avrupa yetkilileri Taliban ile pazarlıklar yapılarak barışın sağlanacağı ve Afganistan'da olan savaşın sona ereceği fikrine sarılıyorken, son çıkan haber makaleleri Taliban'ın aslında uzlaşma istediği düşüncesine inanmanıza sebep olabilir. Ancak 17 yıldır süren savaşın biteceğiyle ilgili bu hikayeler son derece yanıltıcı olmakta ve suni umutlara yol açmaktadır.
Taliban İslam karşıtı Batı yardakçısı olarak düşündükleri Afgan hükümetiyle barış yapmakla - gücünü paylaşmasına izin vermek ile - hiç ilgilenmiyor. Afgan hükümetini Batı'nın bir piyonu olarak gören Taliban, hükümetin barış tekliflerini defalarca göz ardı etti ve reddetti. Taliban, işgalci güçleri çıkarmak ve Afganistan İslam Emirliği'ni yeniden kurmak için cihadı veya kutsal savaşı sürdürme yönündeki dini yükümlülüğü olduğunu tekrar tekrar dile getirdi.
Daha önce müzakerelerle ilgili fikir beyan eden Taliban için hep 2 şart vardı: yabancı güçlerin çekilmesi ve İslam Emirliğinin geri dönüşü.
Daha açık söylemek gerekirse, Taliban’ın müzakere pozisyonu, "önce Batı ve Afgan hükümeti teslim olacak, sonra konuşacağız" şeklinde.
Bu gerçeklere rağmen Afgan ve Batılı yetkililer Taliban'ın müzakere masasına zorla ya da ikna edilerek oturtulacağına inanıyor. Bu fikir, Obama yönetiminde grubun güneydeki önemli alanlardan çıkarılmasını planlayan operasyon dalgalarında görüldüğü gibi Taliban'ın günün sonunda aksilikleri geride bırakan, sabırlı ve kararlı bir grup olduğunu gösteren 17 yıllık savaşın tarihinin göz ardı edilmesidir.
8 Mayıs'ta Amerika'nın Sesi'nde yer alan yazıyı ele alalım. Yazıda, orijinal versiyonu Taliban'ın en üst düzey Şeriat yetkilisi Mevlevi Abdulhakem tarafından yazıldığı ve Afgan hükümetiyle barış yapmak istendiği iddia edilen bir mektuba atıfta bulunuldu. Mektup Afganistan Savunma Bakanlığı tarafından yayınlandı. Mektupta, "Taliban, tüm liderlerle görüştükten sonra barış talebiyle ilgili halka ikna edici bir cevap vermeyi düşünmelidir." ifadesi geçiyor. Abdulhakem'in barış talep etmediği, yalnızca düşünülmesi gerektiği görülüyor.
Amerika'nın Sesi daha sonra Abdulhakem'in Afgan hükümetine bir kez daha "Batı'nın kuklası" dediğini ve barış teklifinin "gerçek dışı" olduğunu söylediğini aktardı. Abdulhakem ayrıca ABD liderliğindeki uluslararası koalisyonu "işgalciler" olarak adlandırdı. Bu Abdulhakem'in barış konusunda, Taliban'ın Afgan hükümetinin meşruiyeti ve işgal ile ilgili görüşleriyle aynı doğrultuda ciddi olmadığını açıkça gösteriyor.
Amerika'nın Sesi, Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid'in Savunma Bakanlığının yayınladığı belge ile ilgili "düşman istihbaratı tarafından üretilmiş sahte bir mektup" olduğunu, bu sahte belgelerin kopyalarının sosyal medya üzerinden yayıldığını ancak Taliban ile ilgisi olmadığını söylediğini bildirdi.
Endonezya'da Afganistan ve Pakistanlı din alimlerinin toplanmasını konu edinen bir haber ise, Pakistanlı cihatçıların Taliban'a saldırılarını durdurması ve barış müzakerelerine başlaması için baskı yaptığı izlenimini uyandırdı. Pajwhok Afghan News, 11 Mayıs'ta üst düzey din adamı Mevlana Enver el Hak ile ilgili şöyle şöyle bir haber aktardı:
Pakistan din okulu Hakkani Cemaati lideri Mevlana Envar el Hak, Taliban'a ve Afgan hükümetine savaşmayı durdurmaları müzakereleri başlatmaları için çağrı yaptı.
Cakarta'daki Ulema Konferansında konuşan Hak, savaşta Duran sınırının iki tarafında Peştunların öldürüldüğünü söyledi. Afganistan'daki savaşı Peştun karşıtı olarak nitelendiren Hak, Pakistan'ın komşunda soykırımın 30 yıldan uzun süredir devam ettiğini belirtti.
Endonezyalı alimler tarafından düzenlenen organizasyona Pakistan, Endonezya ve Afganistan'dan din adamları katıldı.
Pakistan'ın Hayber-Pahtunhva bölgesinde bulunan Hakkaniye Cemaati'nin baş din adamı Afganistan'da yürütülecek barış gelişmelerini ülkesinin desteklemeye hazır olduğunu söyledi.
Kabil hükümetini ve Taliban'ı ateşkes kararı alarak müzakere masasına oturmaya çağırarak, "Ulema olarak biz Afgan hükümeti ve Taliban arasında arabuluculuk yapmaya hazırız." dedi.
Eğer bu doğruysa ilginç bir haber olur. Mevlana Enver el Hak, radikal Darul Ulum Hakkani medresesinin yöneticisi Mevlana Sami el Hak'kın kardeşidir. Cihad Üniversitesi olarak adlandırılan bu medrese, düzenli olarak Taliban'a Afgan ve Pakistanlı binlerce yeni üye besliyor. Sami, Afgan cihadına verdiği destekten dolayı "Taliban'ın babası" ünvanını alan birkaç Pakistanlıdan bir tanesi.
Pajhwok ajansının yayınladığı yukarıdaki haberin yayınlanmasından kısa bir süre sonra, Darul Ulum Hakkani Cemaati sözcüsü , Mevlana Envar el Hak'ın Taliban'ı Afganistan hükümeti ile barış görüşmelerine çağırdığı iddialarını reddetti. Khaama Press'in haberine göre, Mevlana Enver el Hak böyle bir çağrıda bulunmadı ve kendisine atfedilen haberlerin yanlış olduğunu söyleyerek reddetti.
Aksine Envar el Hak'ın, Endoezya'daki konferansta Taliban'ı "temsil etmek" için bulunduğunu söylemek yerinde olur.
TOLO News ajansının yayınladığı habere göre el Hak'ın ekibi şunları söylemişti:
"Toplantı boyunca ateşkesle veya herhangi bir karar almakla ilgili bir tartışma olmadı. Taliban'dan bahsetmelerine izin vermedik. İnsanlar (toplantıya katılanlar) bildiriye Taliban’ın ismini ekledi ancak biz kaldırdık. Merak etmeyin, sizi temsil ediyorduk. Her şey yolunda gitti."
Son olarak El Cezire'nin 19 Mayıs'ta yayınladığı bir makalede, Taliban'ın koşulsuz bir ateşkes yapacağı ve tüm Afgan güvenlik güçlerine saldırmayı durduracağını söylediği iddia edildi. Twitter'da bundan bahsedildikten sonra makale güncellendi ve ardından bir düzeltme yayınlandı:
Düzeltme: 18/05/2018: Bu makalenin daha önceki bir versiyonunda Taliban'ın Afganistan polis ve ordusuna genel af önerdiği bilgisi vardı. Bu doğru değildi. Af sadece aşağıda belirtildiği gibi "düşman saflarından" ayrılacak olanlara teklif edildi.
Taliban'ın açıklamaları doğru okunduğunda af teklifinin yalnızca silah bırakacak olanlara yapıldığı anlaşılıyor. Yine de El Cezire makalenin orijinal versiyonunu yayınlayarak barış istemeyen bir grubun barış istediğini iddia ederek bunu bekleyen insanlara yanlış umut verdi.
Tercüme: Mepa News