Lübnan Başbakanı Saad Hariri istifasını sundu. 17 Ekim'de başlayıp iki hafta süren gösteriler sırasında halkı dinlediğini ve bu krizi aşmak için çeşitli yollar aradığını ifade eden Hariri sonunda kendini bir çıkmaz sokakta bulduğunu belirtmişti.
İstifa göstericiler için ne anlam ifade ediyor?
Bu istifa ülkedeki yolsuzlukları protesto edenler adına büyük bir zafer. Ne var ki, tek başına istifanın sunulmuş olmasını yeterli görmüyorlar. Eylemciler ülkede mezhepsel ayrımcılığı ve kotacılığı ortaya çıkaran tüm sistemin ve sembollerinin kalkmasını istiyor.
Bu noktada sadece bugün güce sahip olan kişinin ülkenin 'yakasından düşmesi' kast edilmiyor; bugüne kadar gücü ele geçirmiş ve bu sayede hala devletteki ilişkileri, uzantıları, aile bağları ile ülkeyi yönetmeye devam eden tüm politik feodal ilişkiler ve sistemin üzerine kurulduğu mezhepsel kotalı yapının kaldırılması kast ediliyor.
İstifa Hizbullah için ne anlama geliyor?
Lübnan'ın Sünni lideri Hariri'nin istifasını İran'a yakın olan Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah doğru bulmadığını açıkladı. Nasrallah'a göre Hariri'nin çözmek için göreve geldiği sorunlara bu istifanın bir katkısı yok. Son dönemde Hariri ile Nasrallah arasındaki en ciddi karşıtlık Hizbullah'ın Suriye savaşındaki rolü ve tutumu olmuştu.
Mezhepsel kotalı sistemden yararlanan Hizbullah için de göstericilerin istediklerini almış olması arzu edilir bir durum değil.
İran ile Suudi Arabistan arasındaki çekişme alanı
Lübnan iki bölgelesel güç olan İran ve Suudi Arabistan arasında uzun zamandır yaşanan soğuk savaşın gerçekleştiği en önemli yerlerden biri. Bu da kaçınılmaz olarak ülkedeki gösterilerin ve protestoların yabancı odaklar tarafından organize ve finanse edilmesi gibi komplo teorilerini ortaya çıkarıyor.
Bu teoriler Hariri'nin medya ve iletişim ofisi tarafından protestolar süresince hükümete yöneltilen yolsuzluk suçlamalarını reddetmekte kullanıldı. Bu nedenle Riyad ülkedeki Suudi vatandaşlarına dikkatli olma ve ülkeden hızla ayrılma çağrısı yaptı. Bu şekilde 870 Suudi kısa sürede Lübnan'ı terk etti.
Bunlar olurken Tahran gelişmeleri dikkatle takip etmekle yetindi. Birkaç gün önce konuyla ilgili açıklama yapan İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ülkesinin Lübnan hükümeti ve halkı ile dayanışma içerisinde olduğunu ve en kısa sürede herhangi bir dış müdahale olmadan çözüm bulunmasını arzu ettiklerini ifade etti.
İstifa ve ekonomik durum
İstifa açıklamasının kısa vadede Lübnan ekonomisi üzerinde baskı yaratacağı görülüyor. Ülke bir belirsizlik sürecine girerse milli hasılasının yüzde 150'sine tekabül eden kamu borcu ile birlikte iflas bayrağını çekebilir.
Suriye'de yıllardır devam eden savaş nedeniyle oluşan göç yükünün olumsuz etkileri altında ezilen Lübnan ekonomisi savaş öncesi bölgede yürüyen ticaret ve turizm gelirlerinden de eksik kaldı.
4 milyon nüfusu olan Lübnan bugün 1,5 milyon Suriyeli ile Türkiye'den sonra en çok sığınmacı göçü alan ülke konumunda.
Şimdi ne olacak?
Bundan birkaç gün önce Nasrallah ve siyasi müttefiki olan Parlamento Başkanı Nabih Berri ekonomik yıkıntının da gelmesi ile birlikte protestoların barışçıl kimliğini yitirerek iç savaşa dönüşme olasılığından duydukları ortak endişeyi ifade etti. Her iki isim de Lübnan'ı bölgesel ve uluslararası çekişmelerin hedef tahtasındaki bir alan olarak görüyor.
İç savaş gibi olasılıkların dillendirilmiş olması ülkede sert şekilde eleştirilse de ülkede güvenliği ve ekonomiyi yakından ilgilendiren önemli sorular insanları tedirgin etmeye devam ediyor.
Son olarak Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Başbakan Hariri'nin istifasını kabul ederek yeni hükümet kurulana kadar başbakan dahil tüm kabinenin geçici görevde kalmasını istedi. Yeni bir hükümetin ise yakın zamanda kurulmasının uzak ihtimal olduğu belirtiliyor. Kurulacak bu yeni hükümetin teknokrat veya yarı teknokrat olup olmayacağı gibi detaylar da henüz netleşmiş değil.
Bir şey artık çok açık ve net ki Lübnanlılar sadece bir seçim veya yüzeysel bazı ekonomik adımlar ile taleplerinden vazgeçmeyecek. Bu eylemler sürdüğü sürece de Lübnan önümüzdeki günlerde iç ve dış çekişmelerin odağında olmaktan kaçamayacak.