ABD Başkanı Joe Biden'ın Pazar günü Ürdün ve Suriye sınırındaki bir ABD üssüne insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda 3 ABD askerinin öldüğünü ve 34'ten fazla askerin de yaralandığını açıklamasıyla doğrudan bir ABD-İran askeri çatışması ihtimali daha da yakınlaştı.
Biden bu "alçakça" saldırıdan ağırlıklı olarak Irak'ta bulunan İran destekli milisleri sorumlu tuttu ve intikam yemini etti.
Cumartesi günü Ürdün-Suriye-Irak sınırındaki askeri karakol Tower 22'ye yapılan saldırının sorumluluğu İran destekli "İslami Direniş" adlı çatı örgüt tarafından üstlenilmiş, ABD de saldırının nihai sorumlusunun İran olduğuna dair görüşünü gizleme gereği duymamıştı.
Pazartesi günü erken saatlerde İran devlet haber ajansı IRNA tarafından yayınlanan bir açıklamada, İran'ın BM temsilciliği Tahran'ın saldırıyla herhangi bir ilgisi olduğunu reddetti.
"İran'ın ABD üssüne yapılan saldırıyla hiçbir bağlantısı ve ilgisi yoktur" diyen temsilcilik, sözlerini şöyle sürdürdü "ABD güçleri ile bölgedeki direniş grupları arasında misilleme saldırılarına karşılık veren bir çatışma var."
Üç ABD üssüne dört ayrı insansız hava aracı saldırısı düzenlendi ve ABD, T-22 üssünün kendi savunma sisteminin insansız hava aracını neden geri püskürtmediğini araştırıyor. Yaralanan Amerikan askerlerinin çoğu "travmatik beyin hasarı" geçirdi.
ABD kuvvetleri, 7 Ekim'de Hamas tarafından İsrail'e yapılan saldırıdan bu yana Irak ve Suriye'de neredeyse her gün insansız hava aracı ve füze saldırılarıyla karşı karşıya kaldı ancak bu olay ABD'yi İran'la doğrudan bir çatışmaya çok daha fazla yaklaştırdı ki bu iki tarafın da ısrarla kaçınmak istediği ancak saldırıların çoğalması ve etkisinin artmasıyla artık engelleyemeyeceği bir sonuç gibi görünüyor.
İsrail-Hamas savaşının başladığı 7 Ekim'den bu yana Orta Doğu'da ilk kez bir Amerikan askeri personeli düşman ateşiyle öldürüldü. 11 Ocak'ta Somali açıklarında Yemen'deki Husilere İran silahları taşıyan bir tekneyi durduran iki ABD Deniz Piyadesi boğularak ölmüştü.
T-22 üssündeki ölümlerin sorumluluğunu üstlenen Irak'taki "İslami Direniş" adlı çatı örgüt, Irak'ta koalisyon güçlerine karşı savaşan Ketaib Hizbullah grubunu da bünyesinde barındırıyor.
İran destekli gruplar uzun süredir ABD askerlerini Irak ve Suriye'den çıkarmaya çalışıyordu ancak Gazze'deki savaşı bu çabalarını yoğunlaştırmak ve savaş alanını genişletmek için bir zemin olarak kullandılar.
Resmi olarak kabul edilen rakamlara göre ABD’nin Suriye’de 900 kadar askeri bulunuyor. Bu güçler PKK’nın Suriye yapılanması YPG ile ittifak ilişkisi yürütüyor. Ürdün’de ise yaklaşık 4.000 ABD askerinin konuşlu olduğu biliniyor.
Biden 3 askerin öldüğü saldırının ardından yaptığı açıklamada, ABD'nin kendi seçeceği bir zamanda tüm sorumlulardan hesap soracağını ifade ederken, Pentagon da saldırıların arkasında İran'ın olduğuna dair inancını gizlemeye çalışmadı.
Haberi duyuran Biden şunları söyledi:
"Bugün Amerika'nın kalbi çok acılı. Dün gece Ürdün'ün kuzeydoğusunda Suriye sınırı yakınlarında konuşlu güçlerimize yönelik insansız hava aracı saldırısı sırasında üç ABD servis üyesi öldürüldü ve birçoğu da yaralandı.
Bu saldırıyla ilgili soruşturma halen devam etmekler birlikte, saldırının Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren İran destekli milis gruplar tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz.
Terörizmle mücadele konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz. Ve hiç şüpheniz olmasın, bizim seçeceğimiz bir zamanda ve şekilde tüm sorumlulardan hesap soracağız".
Biden daha sonra Güney Carolina'daki bir kampanya etkinliği sırasında öldürülen 3a hizmet mensubu için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasını istedi ve ardından dinleyicilerine "Karşılık vereceğiz" dedi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de daha sonra bu tehdidi yineledi.
Kaynak: Mepa News