Bilim Kurulu üyesi Prof. Alpay Azap, Habertürk TV’de Ebru Baki’nin sunduğu Para Gündem programında açıklamalarda bulundu.
Hafta sonu insanların güzel havayı fırsat bilip dışarı çıkmalarını yorumlayan Prof. Alpay Azap, Türkiye genelindeki vaka artışını vatandaşlarımızın sosyal izolasyonu belirleyecek dedi.
Prof. Azap’ın açıklamalarından satır başları şöyle: "Daha sert kararlar almak ve uygulamak noktası, insanlarımızın mevcut kararlara ne kadar uyum gösterdiğiyle ilişkili. Sosyal izolasyon, dışarıda daha az zaman geçirme, çok kişinin bir araya gelmemesi gibi kurallara uyarlarsa, insanları zorla eve kapatmak gibi bir şey elbetteki gerekmez.
"Virüs havada asılı kalmıyor"
Hava güzeldi, insanlar dışarıya çıktılar. Bazı yayın organlarında rastladım, virüs havada üç saat asılı kalıyor diye… Hayır, öyle bir şey yok. Sadece yoğun bakım ünitesinde makineye bağlı hastalardan saçılan virüs parçacıkları havada üç saat kalabilir. Dolayısıyla asla virüsün havada kalması gibi bir durumu yok. En fazla iki metre içinde yere çöküyor.
"Dışarıda da sosyal mesafeyi korumak lazım"
Dolaşmanın bir sakıncası yok ama dışarıdayken bile sosyal mesafeyi korumak lazım. Açık hava diye bir metreden fazla kimseyle yaklaşmayın. Biz bunu şöyle formüle ediyoruz: İki kişi bir araya gelmeyin. Dışarıda mümkün olduğu kadar az vakit geçirin. Hızlıca işinizi halledip, evinize dönün.
"Vaka sayısı artacak"
Enfekte bir kişi 15 günde ortalama 625 kişi hasta ediyor. Bütün bu önlemler bu artışı engellemek için. Artışın hızlı olmasını engellemeye çalışıyoruz. Artış kaçınılmaz zaten, vaka sayısı artacak. Ama birden bire artarsa, 10 gün içinde gelecek hasta sayısı eğer size 12 saat içinde gelirse bunun altından hiçbir sağlık örgütü kalkamaz. Şu an bizim bütün amacımız bu artış hızının olabildiğince yavaş olması.
"Korktuğumuz gibi katlanarak gitmedi"
Bizim hazırlıklarımızı, sağlık sistemimizin kapasitesini aşmayacak şekilde bir artışla bu işi götürmeye çalışıyoruz. Süreç beklediğimiz, korktuğumuz kadar katlanarak gitmedi. Artış henüz çok sivri bir çıkış gibi gözükmüyor. Ama bunu belirleyecek olan vatandaşlarımızın sosyal izolasyonu.
"En kötü senaryoya göre hazırlanmak lazım"
Şu an yoğun bakım ünitelerimizin kapasitesini aşacak bir hasta sayımız yok. Ama bizden önce ülke örneklerinde gördüğümüz gibi hızla olabiliyor. O yüzden hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Bu hastalığın şöyle bir kötü özelliği var.
İlk bir hafta hafif seyrediyor, bir haftadan sonra kişiler ağırlaşıyor ve yoğun bakıma ihtiyaç duyuyor. Biz de hafif başlayan kişilerin ağırlaşacağı günlere, bundan sonra yoğun bakım ihtiyacının artacağı günlere geliyoruz. Hastahanelerdeki hazırlıklarımızı bu senaryolara göre yapıyoruz. Elbetteki en kötü senaryoya göre hazırlanmak lazım."