Dünya üzerinde tarihin başlangıcından bu yana her insan topluluğunun tabii olarak belirli bir başlangıç noktası, belirli bir temeli olagelmiştir. İster siyasi parti olsun, ister dini bir oluşum olsun, isterse askeri bir hareket olsun her insan topluluğu, temelini belirli bir zaman ve zeminden, belirli bir insan kesiminden almaktadır.
Afganistan ve Taliban örneğinde de durum böyledir. 1994 yılında ortaya çıkan Taliban, Afganistan-Pakistan bölgesinde yaygın olarak faaliyet gösteren Diyobendi-Hanefi ekolü benimseyen medreselerdeki Peştun talebeler ve mollalar tarafından kurulmuştur. Temelini Afganistan'ın güneyi ve doğusundaki, ayrıca Pakistan'ın Afganistan sınır hattındaki Peştun topraklarından alan Taliban, bu sebeple sık sık bir "Peştun hareketi" olarak görülmüştür.
Çoğunlukla basmakalıp analizlerde Taliban "milliyetçi bir Peştun hareketi" olarak gösterilmiştir. Ancak 1995 ve sonrasından başlayarak Taliban'ın, Afganistan'daki diğer etnik gruplar arasında yayıldığı gözlemlenmiştir. Afganistan'da 2001 yılındaki ABD işgali ve sonrasında Taliban'ın yeniden toparlanma sürecinde ise, özellikle kuzeydeki Türki kavimlerin ve Taciklerin yoğun bir şekilde Taliban'a katılmaya başladığı göze çarpmıştır.
Taliban, bölgede lokal etnik unsurlar içerisinde ciddi şekilde organize olmuştur. Bu durumda, Taliban'ın Türk ve Tacik asıllı liderlerinin oynadığı rol büyük.
Afganistan'da Türkler
Afganistan tarih boyunca Türklerin yaşadığı bölgelere yakın olması ve ülkede hüküm süren Türk kökenli hanedanların da etkisiyle, ciddi bir Türki nüfusa ev sahipliği yapmaktadır.
Etnik olarak daha çok Moğollar ile bağlantısı olan Hazaralar da dahil edildiğinde, Afganistan genelinde toplam nüfusun yaklaşık yüzde 27'sinin Türk kökenli farklı kavimlerden oluştuğunu söylemek mümkündür.
40 milyonu aşkın nüfusa sahip olan ülkenin takriben 11 milyonu Türk ve Moğol kökenli olan kavimlerden müteşekkildir. Ülkenin takriben yüzde 9'unu oluşturan Hazara halkı, bölgede Farsi kavimlerle karışmış ve Hazaraların tamamına yakını Şiileşmiştir.
Bu paralelde Hazaraların büyük ölçüde Türki kavimlerden ayrıştığı, kültür ve aidiyet olarak da Türk kültür ekseninden daha farklı bir çerçevede yer aldıklarını söylemek mümkündür. Hazaralar hariç tutulduğunda Türki kavim mensuplarının ülkedeki sayısı takriben 7,5 milyon kişi civarındadır.
Afganistan'daki Türki kavimleri genel hatlarıyla Özbekler (%9), Aymaklar (%4), Türkmenler (%4), Kırgızlar (%1) olarak saymak mümkündür. Ülkenin coğrafi şartları paralelinde tüm etnik gruplarda olduğu gibi Türklerde de farklı kabileler, farklı kökenler ve farklı kültürler oldukça çoktur. Bunların yanı sıra ülkede Doğu Türkistan'dan göç eden az sayıda Uygur Türkü ve bazı Kazaklar da mevcuttur.
Türki kavimler özellikle Afganistan'ın kuzeyinde yaşamaktadır. Bölgedeki Badahşan, Tahar, Kunduz, Belh, Cevzcan, Faryab, Badgis, Herat, Gor, Saripul ve Samagan illeri, yoğun Türk nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır.
Afganistan'ın yaklaşık yüzde 27'sini teşkil eden ve hatalı bir şekilde bazı raporlarda Türki kavimler arasında incelenen Tacikler, bu yazıda konu edilmeyecektir. Her ne kadar Tacikler de Taliban içerisinde büyük bir varlığa sahip olsa da, bu yazıda sadece Türk kökenli kavimlerin ele alınması daha uygundur.
1994-2001: Taliban'ın ilk Türkleri
Peştun medrese öğrencilerinin bir hareketi olarak başlayan Taliban, kısa bir süre içerisinde Afganistan'ın kuzeyinde de ismini duyurmuştur. Bu kapsamda Taliban ile erken dönemde bağlantılar kuran yerel liderler, öğretmenler, İslami kanaat önderleri ve din adamları, hareketin bir parçası olmaya başlamıştır. 1995-1996 yıllarında başlayan bu bağlantılar ve katılımlar sayesinde Taliban, ülkenin kuzey bölgelerinde etkinliğini artırabilmiştir. Özellikle Türki kavimlerin yaşadığı bölgelerin 1997-1998 sürecinde tamamen Taliban kontrolüne girmesinde, Türk kökenli bu liderler büyük rol oynamıştır.
2001 yılı öncesinde Taliban'ın birçok Türk asıllı üst düzey lideri olmuştur. Bunlar arasında Cumabay Namangani, Mevlevi Abdusselam Hanefi, Mevlevi Muhammed Kasım Türkmen, Mevlevi Abdurrahman Raşid, Mevlevi Sünnetullah, Mevlevi Abdurrakib, Hafız Nurullah gibi isimleri saymak mümkündür. Özbek ve Türkmen olan bu liderler Taliban'a 1995-1996 sürecinde katılmış, bölgede binlerce Türk asıllı kişinin de Taliban'a katılmasına alan açmıştır.
Bu isimlerin tamamı, Taliban'ın üst düzey askeri komutanlıkları ve en üst düzey şurası gibi görevlerde rol oynamıştır. Örneğin Cumabay Namangani'nin, Taliban'a bağlı olan tüm yabancı savaşçılardan oluşan birliklerin genel komutanı olduğu aktarılmaktadır. Yukarıda belirtilen diğer isimler de Taliban'ın Merkezi Şura'sında ve Siyasi Ofisi'nde önde gelen isimlerdir.
Ancak Taliban'ın Türki kavimler arasında ciddi şekilde organize olması süreci, daha çok 2001 yılındaki işgal sonrasına rastlamaktadır.
2009-2021: Afganistan'ın kuzeyinde Türklerle yayılan Taliban hakimiyeti
2001 yılında ABD ve NATO koalisyonunun Afganistan'a yönelik askeri hamlesi, Taliban iktidarının sona ermesiyle sonuçlanmıştır. Taliban, kontrolündeki kent merkezlerini terk ederek kırsala, dağlık bölgelere ve yeraltına çekilmiştir. Bu çekilme süreci her ne kadar hareket için sancılı bir süreç de olsa, Taliban'ın lider kadroları uzun yıllar sürecek bir savaşa hazırlık yapmak üzere yeniden organize olmayı başarmıştır.
2001-2003 arası ilk çatışma döneminin ardından Afganistan içinde ve Pakistan'daki kabile bölgelerinde yeniden organize olan Taliban, özellikle 2006 yılının ardından ABD güçlerine yönelik kapsamlı hamlelerine başlamıştır. Bu hamleler süreç içerisinde şiddetini artırırken, Taliban bir yandan da uzun yıllar sürdüreceği savaşın sosyolojik altyapısı için hazırlığa girmiştir. Bu kapsamda, hareket ülkenin farklı bölgelerinde kendi örgütsel varlığını organize etme sürecine başlamıştır.
Bilhassa 2009 yılının ardından Taliban, ciddi ölçekte ülkenin kuzeyinde yeniden organize olma çalışmalarına girişmiştir. Hareketin Türk kökenli, çoğunlukla Özbek ve Türkmen liderleri, yeniden kuzey illerine gitmiş, burada eski bağlantıları üzerinden medreseler, eğitim merkezleri ve diğer kurumlarını teşkil etmişlerdir.
Bu teşkilat paralelinde Afganistan'ın kuzeyinde, 2001 öncesinden çok daha güçlü bir Taliban organizasyonu ortaya çıkmıştır. Lokal etnik gruplar içerisinde organik olarak ideolojisini ve etkisini yayan Taliban, bilhassa bölgedeki Türki kavimler içerisinde ciddi şekilde benimsenmiştir.
Geçen zamanla beraber Taliban'ın Kuzey Afganistan'da güçlü kaleleri oluşmuştur. 2017 ve sonrasından bugüne dek, Türki kavimlerin çoğunluğu oluşturduğu çoğu il, Türk kökenli Taliban mensuplarınca domine edilmiştir. Bugüne gelindiğinde kuzeydeki Badgis, Faryab, Saripul, Gor, Cevzcan, Belh ve Kunduz illeri Taliban için birer kale pozisyonundadır. Bu illerden hiçbiri 2001 öncesinde Taliban'ın bugünkü gibi etkin olabildiği bölgeler olmamıştır.
Ancak bugün Taliban, etnik hatları aşan bir yapı olma sürecini tamamlamış ve Türki kavimlerden mensupları üzerinden bölgeyi domine edebilmiştir. Afganistan kontrol haritası ve etnik haritası beraber okunduğunda, Kuzey Afganistan'daki Türki kavimlerin yaşadığı bölgelerde Taliban'ın Türk mensuplarının etkinliği gözlemlenebilmektedir.
Bunun yanı sıra Doğu Türkistan'dan bölgeye göçen Uygurların da tamamına yakını Taliban içerisinde yer almaktadır. Bunların çoğunluğu, Doğu Türkistan İslami Hareketi ve benzeri bağımsızlık yanlısı grupların üyeleri ve ailelerinden oluşan, 2001 öncesinde ülkeye gelen, bağlı oldukları gruplardan ziyade,Afgan toplumu içerisinde kendine yer edinen Uygurlardır.
Sonuç
Taliban'ın saflarında ve lider kadrolarında Peştunların dışında, Türk kökenlilerin yanı sıra Tacikler, Nuristaniler, Paşailer, Beluçlar bulunduğu da bilinmektedir. Bu yönüyle Taliban, Afganistan'daki etnik ayrıma dayalı yapıdan kendini uzaklaştırmayı başarmıştır.
Ülkedeki siyasi ve askeri diğer yapıların tamamı, tek yahut iki etnik grubun hakimiyeti temeline dayanır. Örneğin Kabil hükümetini oluşturan taraflardan Cemiyet-i İslami Tacik, Cünbiş-i Milli Özbek, Hizb-i Vahdet ise Hazara Afganları bünyesinde barındırır.
Diğer etnik kökenlerden kişiler ise bu yapılarda neredeyse hiç bulunmamaktadır. Taliban ise Afganistan'daki neredeyse tüm etnik grupları bünyesinde barındırmaktadır.
Afganistan'ın kuzeyindeki Türklerin siyasi tercihlerinin sadece etnik köken temelinde olmadığı, yaklaşık 7,5 milyon Türk'ün ciddi bir kesiminin de Taliban bünyesinde yer aldığı veya Taliban destekçisi olduğu göze çarpmaktadır.
Taliban'ın tamamen bir Peştun hareketi olarak değerlendirilmesi ve Peştunların hakimiyeti düşüncesini taşıdığının öne sürülmesi, Afganistan'da mevcut süreci anlama bakımından gerçeklerden uzak sonuçlara yol açmaktadır.
Böyle bir değerlendirme ayrıca, Taliban'ın nasıl hiç Peştun bulunmayan bölgelerde, Afganistan'daki en güçlü varlığını sürdürdüğü sorusunu da yanıtlayamamaktadır. Örneğin Peştun nüfusun azınlık olduğu Badgis, Faryab ve Cevzcan illeri bugün Taliban'ın ülkedeki önemli kaleleridir.
Kaynakça
- The Afghanistan Papers, The Taliban Beyond the Pashtuns, Antonio Giustozzi
- Afghan Analysts Network, The Non-Pashtun Taleban of the North (1), Obaid Ali
- Afghan Analysts Network, The Non-Pashtun Taleban of the North (2), Obaid Ali
- Afghan Analysts Network, The Non-Pashtun Taleban of the North (3), Obaid Ali
- Afghan Analysts Network, The Non-Pashtun Taleban of the North (4), Obaid Ali
- Mepa News, Afganistan Etnik Grup Haritası
- Mepa News, Taliban'ın Türk asıllı yöneticileri
- "Religion, Politics, and Security in Central Asia, Shireen T. Hunter, SAIS Review (1989-2003) Cilt 21, No. 2 (Yaz-Sonbahar 2001)"
- USAID, Peace Settlement: Power Restructuring and Disruption at the Subnational Level
- RAND, "Disarming, Demobilizing, and Reintegrating Afghan Combatants in Accordance with a Peace Agreement" James Dobbins, Jason H. Campbell, Laurel E. Miller, S. Rebecca Zimmerman
- Carnegie Endowment, 'Stopping the Taliban's Momentum?' toplantı transkripti
- Congressional Research Service, "Afghanistan: Post-Taliban Governance, Security, and U.S. Policy", Kenneth Katzman-Clayton Thomas"
- 20 Aralık 2011 tarihli, Miguel Berger imzalı Afganistan konulu Birleşmiş Milletler komisyon mektubu