Bloomberg uzmanı Julian Lee, talepteki yavaş toparlanmanın ortasında petrol fiyatlarıyla ilgili farklılıklar nedeniyle Rusya ile Suudi Arabistan arasında ciddi bir "petrol savaşı" olasılığını öne sürdü.
Lee, "OPEC+ grubu üyeleri Moskova ve Riyad mart ayında da benzer koşullarda çarpıştılar ve bu da petrol fiyatlarında ani bir düşüşe yol açtı. Kimsenin bunu tekrarlamasına gerek yok" dedi.
"Kısıtlamalar üretimi azalttı"
Lee, "Ülkeler arasındaki seyahat kısıtlamaları ve Avrupa'daki kamu etkinliklerine getirilen kısıtlamaların yanı sıra pek çok ülke tarafından kurumsal destek programlarının kademeli olarak kısıtlanması, petrol talebini yavaşlattı ve OPEC+Group Mayıs ayında üretimi 9,7 milyon varil azalttı" şeklinde konuştu.
Uzman, Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) son iki aydır tahminlerini günde 400 bin varil, OPEC'i ise 500 bin varil azalttığını kaydetti.
"Çokuluslu finans firması Standard Chartered'deki analistlere göre, petrol talebindeki büyümeyi kısıtlayan başlıca faktörler ticaretteki düşüş, pek çok ülkenin zayıf ekonomilerinin yanı sıra kurumsal kapanışlar ve iş kayıplarından kaynaklanan sözde "domino etkisi" yarattı" diyen Lee, şöyle devam etti:
"Öte yandan OPEC+ülkeleri, Amerika'nın önümüzdeki haftalarda veya aylarda petrol üretiminde ciddi bir düşüş görmesi beklenen ABD'deki durumdan yararlanabilirken, diğer yandan grup iç farklılıklar nedeniyle sorunlar yaşıyor"
"Libya, OPEC+'ın üretimi kısma anlaşmasının dışında kaldığı için ek bir belirsizlik kaynağıdır" diyen uzman, "Ateşkes, petrol ihracatında artışa ve grubun geri kalanı için çok rahatsız edici bir zamanda arzda artışa olanak sağlayabilir" uyarısında bulundu.
Lee, bu istikrarsızlık zemininde OPEC+'daki görüş farklılığının normal görünmeye başladığını, bir yandan Suudi Arabistan'ın öncelikle petrol fiyatlarının düşmesini önlemek istediğini, Rusya'nın ise önümüzdeki ocak ayından itibaren toplam üretimde günde iki milyon varil lik bir artış öngören anlaşmanın şartlarının gözden geçirilmesini önlemeyi tercih ettiğini de sözlerine ekledi.