Bosna Savaşı'nın sona ermesinden 20 yıl sonra, ülkedeki tansiyon bir kez daha yükselme eğiliminde. İki parçalı bir devlet yapısı olan Bosna Hersek'in alt devletlerinden biri olan Sırp Cumhuriyeti, devleti ilan ettiği 9 Ocak 1992 tarihini "Sırp Cumhuriyeti günü" ilan etmek için 25 Eylül'de bir referandum yapmaya hazırlanıyor. Bosna yargısının oylamayı yasadışı saymasına rağmen Sırp Cumhuriyeti'nin planı işlemeye devam ediyor. Bu ayrılık, Bosna'da savaşın bitmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine karşın çatışmanın bitirilemediğini, yalnızca geçici olarak dondurulabildiğini ortaya koyuyor.
Bosna Savaşı sona ereli uzun yıllar oldu fakat ülkenin siyasi yapısı hala bölünmüş halde. 1995 yılında üç yıldır süren savaşa bir son veren Dayton Anlaşması, ülkeyi Boşnak-Hırvat ağırlıklı Bosna Hersek Federasyonu ve Sırp ağırlıklı Sırp Cumhuriyeti olmak üzere iki alt devlete ayırdı. 1990'ların sonunda da, özerk Brcko bölgesi oluşturuldu. Üç etnik grubun eşit temsilini sağlayan bakanlar kurulu ülkeyi resmi olarak yönetiyor fakat ülkeyi oluşturan iki federe devlet yüksek oranda özerkliğe sahip. İşleri çok daha karmaşık hale getiren, 55 farklı ülkeden temsilcilerin yer aldığı "Barışı Uygulama Konseyi", yasama ve yürütme ile ilgili gücü paylaşıyor.
Bu sistem ülkeyi istikrarsız bir hale getirirken aynı zamanda etnik ayrımları muhafaza etti ve Avrupa'nın en fakir devletlerinden birinde -söz konusu referandum sürecinde yaşananların da gösterdiği gibi- karar almanın oldukça güç bir hale getirdi.
"Sırp Cumhuriyeti günü" olarak ilan edilmesi düşünülen tarih olan 9 Ocak, 9 Ocak 1992 tarihinde Bosnalı Sırpların kendilerine ait cumhuriyeti ilan ettikleri tarihe bir atıf. Ve bu tarih aynı zamanda Ortodoks Sırpların koruyucu aziz gününe denk geliyor. Bu nedenle Bosna Anayasa Mahkemesi, öngörülen tarihin Müslüman Boşnaklara ve Katolik Hırvatlara karşı bir ayrımcılık niteliği taşıdığına hükmetti ve referandumu iptal etti.
Referandumun, Sırp Cumhuriyeti'nin Bosna Hersek'ten ayrılmasına bir temel teşkil edebileceğinden şüpheleniliyor. Federe devletin Cumhurbaşkanı Milorad Dodik, yıllardır "Sırp Cumhuriyeti'nin geleceği ve Sırpların, ülkenin tamamını ele geçirmek isteyen Boşnaklardan korunması" için bir referandum yapılacağını vaadediyordu. Dodik, Bosna Anayasa Mahkemesi'nin yapısıyla ilgili eleştirilerde bulunmuş ve mahkemenin "Sırp çıkarlarının aleyhine hareket etme" eğilimi gösterdiğini ifade etmişti.
Fakat Sırp Cumhuriyeti'nin böylesi bir ayrılık kararı alması beklenmiyor. Ciddi anlamda dış yarıma bağımlı olan Bosna Hersek'teki Boşnak, Sırp ve Hırvat liderler; Avrupa Birliği ve IMF'den gelen yardımların sürmesi için ülkedeki sosyal ve siyasal istikrarı muhafaza etmek istiyor.
Kaynak: Stratfor ve Mepa News