İngiltere'de hukuk işlerinden sorumlu en üst düzey yetkili Geoffrey Cox, tartışmalı İrlanda sınırı konusunda, May hükümetini zor durumda bırakacak bir açıklama yaptı. Cox, anlaşma metninin İngiltere'ye, "backstop" uygulamasından tek taraflı olarak ayrılma hakkı vermediğini, bu konuda riskin azalsa da hala sürdüğünü bildirdi.
Yasal tavsiye, May'in İngiltere Parlamentosu'nda bugün yapılacak oylamayı kazanabilmesi açısından kritik önemde görülüyordu. May ise anlaşma metnine "yasal bağlayıcılığı olan" hükümler eklendiğini söylemişti.
İngiltere Brexit Bakanı Stephen Barclay, "backstop tuzağına düşürülmeleri halinde" AB'nin kötü niyetle hareket etmiş olacağını söyledi. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin Brexit Sözcüsü Keir Starmer ise "Yasal tavsiye sonrası hükümetin stratejisi paramparça oldu" dedi.
İngiliz Sterlini, Cox'un yasal tavsiyesini açıklamasının ardından Amerikan Doları karşısında değer kaybederek 1,3046 seviyesine geriledi.
Parlamento'da kritik oylama
İngiltere Parlamentosu, ülkenin AB'den ayrılmasının (Brexit) koşullarını belirleyen anlaşmayı bu akşam bir kez daha oylayacak. Anlaşma Ocak ayında 230 oy farkla reddedilmişti.
İngiltere Başbakanı Theresa May, oylama öncesi Strasbourg'daki temaslarının ardından yaptığı açıklamada, anlaşmanın büyük farkla reddinin en önemli nedeni olarak gösterilen "backstop" uygulamasının "kalıcı olmayacağının" garanti altına alındığını söylemişti. May ayrıca İngiltere ve AB'nin, Aralık 2020'ye kadar "backstop" yerine alternatif bir mekanizma oluşturma konusunda da anlaştıklarını belirtmişti.
Strasbourg'ta geç saatlerde yapılan müzakelerin ardından İngiltere Başbakanı Theresa May ile ortak basın toplantısı düzenleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise anlaşmanın kabul edilmemesi durumunda "üçüncü bir şans olmadığını" söylemişti.
Backstop nedir?
"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyordu. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyorlardı.
En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.
İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor.