Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Kümbet Yaylası Koçkayası Tabiat Parkı'ndaki Birun Otel'de, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ile Gürcistan Savunma Bakanı Levan İzoria'nın katılımıyla gerçekleştirilen, "6. Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Savunma Bakanları Toplantısı"nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Canikli, "Suriye'deki son gelişmeler toplantıda görüşüldü mü?" sorusu üzerine, "Genel terörle mücadele konusu elbette konuşuldu ama spesifik olarak son Suriye ile alakalı Sayın Trump'ın yaptığı açıklama ve bununla bağlantılı Fransa'nın açıklaması özel olarak görüşülmedi." diye konuştu.
Trump'ın açıklamasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Canikli, "Buna göre, Amerika'nın Suriye'de DEAŞ terör örgütüyle mücadele için bulunduğunu ve DEAŞ'ın büyük oranda Suriye'den ve Irak'tan temizlendiğini, dolayısıyla orada bulunmaları için artık bir gerekçe kalmadığı şeklinde bir açıklaması oldu. DEAŞ ile mücadele tamamlandıktan sonra Amerikan kuvvetlerinin, Amerikan varlığının Suriye'de ve Irak'ta bulunmasının, özellikle Suriye'de bulunmasının bir anlamı olmayacağını ve birliklerini Suriye'den çekeceklerini ifade etti." değerlendirmesinde bulundu.
Canikli, bunun önemli olduğuna işaret ederek, "Gerçekten uluslararası koalisyonun Suriye'de bulunmalarının meşru gerekçesi DEAŞ'la mücadeledir. Şimdi bu gerekçe ortadan kalktığına göre, Sayın Trump'ın açıkladığı şekliyle o zaman kendi görevini tamamlamış, DEAŞ tehlikesini, DEAŞ tehdidini bölgeden uzaklaştırmış olarak görevi tamamladıktan sonra birliklerini çekmek istiyor." dedi.
Bunun doğru bir yaklaşım olduğunu ifade eden Canikli, "Mantıksal bir aslında önerme veya sonuç Sayın Trump'ın yaptığı açıklama çerçevesinde. Tabi nasıl yürütülecek, nasıl bunlar, bu söylem hayata geçirilecek bunu hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.
"Fransa'nın Suriye'ye asker göndermesini anlamak mümkün değil"
Canikli, bununla bağlantılı olarak bundan sonra Fransa'nın yaptığı açıklamanın da dikkat çekici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Eğer Suriye'de bulunmalarının nedeni, meşruiyet kaynağı ülkelerin DEAŞ'la mücadele ise artık DEAŞ tehdidi de büyük oranda, tamamına yakını diyebiliriz büyük oranda ortadan kalktığına göre, Fransa'nın ya da başka bir ülkenin Suriye'de askeri varlık bulundurmasının meşru bir zemini kalmamıştır. Bir başka ifadeyle Fransa, Suriye'nin kuzeyine askeri varlık bulundurma gibi bir adım atarsa, bu meşru olmayan, uluslararası hukuk açısından meşruiyeti olmayan bir adım olur ve işgal olur aslında."
Amerika'nın bu mücadeleyi yaptıktan sonra birliklerini çekme kararı verirken Fransa'nın hangi gerekçe ile Suriye'ye asker göndermesini anlamanın mümkün olmadığının altını çizen Nurettin Canikli, şunları söyledi:
"Böyle bir şey doğru bir yaklaşım değil, uluslararası hukuk açısından sakat ve meşru olmayan bir politika olur, bir adım olur. Hele özellikle o bölgedeki terör örgütü unsurlarına destek vermek amacıyla onları doğrudan ya da dolaylı bir şekilde korumak amacıyla silahlı kuvvet bulundurma gibi bir niyeti varsa bu gerçekten çok vahim bir adım olur. Çünkü YPG, PYD bir terör örgütüdür tartışmasız bir şekilde PKK'nın kendisidir, PKK'nın Suriye koludur ve terör örgütüdür. PKK'nın terör örgütü olduğunu Fransa da kabul ediyor. Onun bir parçası olan organik ilişki içerisinde olan bir başka terör örgütü YPG ve PYD için de aynı şey geçerli. Dolayısıyla eğer Fransa, Suriye'de askeri varlık bulundurma düşüncesini buradaki terör örgütlerini doğrudan ya da dolaylı desteklemek amacıyla yapmak istiyorsa bu gerçekten çok yanlış bir adım olur hatta Fransa açısından bir macera olur diyebiliriz. Ümit ediyoruz böyle bir adım atılmaz."
"Gayrimeşru, uluslararası hukuka aykırı bir adım"
Canikli, IŞİD ile savaşta Türkiye hariç diğer tüm ülkelerin vekalet kullandığını, vekaletle IŞİD ile savaştığını vurgulayarak, "DEAŞ'la göğüs göğüse mücadele eden tek silahlı kuvvetleri Türk Silahlı Kuvvetleridir. Doğrudan kendi askeriyle, kendi varlığıyla DEAŞ'la Suriye'de bu mücadeleyi yürüten sadece Türk Silahlı Kuvvetleridir." ifadelerini kullandı.
Suriye'nin kuzeyinde bu anlamda herhangi bir IŞİD tehdidinin şu anda olmadığını aktaran Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu Amerika, Sayın Trump da açık bir şekilde söylüyor. Dolayısıyla Suriye'de bulunmanın meşruiyet kaynağı olan DEAŞ yoksa o zaman hangi yetkiyle, hangi meşru gerekçeyle orada bulunacaksınız, oraya kuvvet kaydıracaksınız? Tabi bunun izah edilmesi mümkün değil. Söylediğimiz gibi gayrimeşru, uluslararası hukuka aykırı bir adım olur Fransa açısından."
Canikli, "Türkiye niye orada?" sorusunu yönelterek, "Çünkü Türkiye terörle mücadele ediyor, meşru müdafaa hakkı çerçevesinde topraklarına terör örgütü mensupları tarafından o bölgelerden yapılan sayısız tacizler, saldırılar var ve o terör unsurlarını bölgeden uzaklaştırmak, ortadan kaldırmak için meşru müdafaa çerçevesinde Türkiye Suriye'de bulunuyor. Bulunmaya da devam edecektir. Oradaki tüm terörist unsurlar Türkiye için tamamen tehdit olmaktan çıkartılana kadar bu mücadele devam edecektir, terörle mücadelemiz devam edecektir." diye konuştu.
"Türkiye'nin aynı zamanda IŞİD ile mücadele ettiğine" dikkati çeken Bakan Canikli, "Nitekim Afrin operasyonu, Zeytin Dalı Harekatı sırasında PYD/YPG ile hareket eden eski DEAŞ unsurlarına karşı da mücadele yürüttük ve onları da PYD/YPG terör örgütüyle birlikte Afrin'den söküp attık. Dolayısıyla Fransa'nın bu bölgeye askeri varlık kaydırması için hiçbir makul, meşru bir gerekçe bulunmamaktadır." değerlendirmesinde bulundu.