Wassim NASR | France24 | Tercüme: Mepa News
Takım elbise giymiş, beyaz gömlekli ve kravat takmayan Suriye'nin fiili yeni lideri, Pazartesi günü Şam'daki Suriye hükümet merkezinde yabancı gazetecilere verdiği demeçte ülkesinin geleceğine dair vizyonunu ortaya koyarken düşünceli ve devlet adamı gibi görünüyordu. Yani bir savaşçı geçmişinden çok farklıydı.
Beşar Esed'i deviren muhalif gruplara liderlik eden Tahriru'ş Şam Heyeti'nin (HTŞ) lideri artık gerçek adını kullanıyor: Ahmed Şara. Suriye'yi yarım asırdan fazla süren Esed ailesi yönetiminden çıkarmaya çalışan Şarea'nın takma adı olan Ebu Muhammed Cevlani de tıpkı muhalif kıyafetleri gibi bir kenara bırakıldı.
Şara, aralarında FRANCE 24'ten Wassim Nasr'ın da bulunduğu bir grup yabancı gazeteciye en önemli önceliğin Suriye'nin yeniden inşası olduğunu ve bunun için de uluslararası yaptırımların kaldırılmasının şart olduğunu söyledi.
Şara, Esed'i kastederek ekonomik yaptırımların Suriye halkının “celladına” uygulandığını ifade etti ve ekledi:
“Biz Suriyeliler, kurbanlar, artık aramızda olmayan celladımızın eylemleri nedeniyle cezalandırılıyoruz. Esed rejiminin suçlularının yargılanması ve Suriyelilerden çalınan paranın geri alınması için uluslararası toplumdan destek istiyoruz.”
Şam'dan bildiren Wassim Nasr, yaklaşık bir saat süren söyleşi sırasında Şara'nın Suriye devletinin geleceği, ordu, komşu ülkelerle ilişkiler ve uluslararası toplumdan beklentilerine ilişkin soruları yanıtladığını aktardı.
"Röportaj diğer yabancı gazetecilerle birlikte düzenlenmişti ve bazı koşullar vardı: Filme alınamaz ya da kaydedilemezdi" diyor Nasr ve ekliyor: "Ancak kendisine sorular sorabilir ve bize anlattıklarını kamuoyuna aktarabiliriz."
"Sivilleri hedef almadık"
Sorular genellikle Şara'nın terörist olarak nitelendirilmesi ve HTŞ'nin BM, ABD, Fransa ve İngiltere gibi çeşitli ülkeler tarafından "terörist grup" olarak tanımlanmasıyla ilgiliydi.
"Terör listesine alınmamız siyasi bir iradenin sonucudur. Askeri operasyonlar gerçekleştirdik, sivilleri hedef almadık. Terörizm sivilleri hedef almaktır ve biz bunu yapmadık" dedi Şara.
"Suriye'de tüm topluluklarla, bizimle birlikte savaşan Dürzilerle, Hıristiyanlarla, Alevilerle ve Kürtlerle konuştuk” diye ekleyerek ülkedeki çok sayıda azınlık grubuna atıfta bulundu.
Şara aynı zamanda, “Yaptırımlar altında olmam ve terör listesinde bulunmam önemli değil. Önemli olan Suriye üzerindeki yaptırımların kaldırılmasıdır” dedi.
"Suriye başka ülkeleri hedef almak için kullanılmayacak"
Uluslararası toplum Suriye'nin yeni yetkilileriyle ilişki kurmaya çalışırken Şara bu hafta aralarında Fransa, Almanya ve İngiltere'nin de bulunduğu önemli Avrupa ülkelerinin temsilcileriyle bir araya geliyor.
Şara, “Esed rejiminin suçlularının yargılanması ve Suriyelilerden çalınan paraların geri alınması için uluslararası toplumdan yardım istiyoruz” dedi ve ekledi: “Ayrıca Suriye'deki saldırılarına son vermesi için İsrail'e baskı yapılması çağrısında bulunuyoruz.”
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne göre İsrail, Esed rejimi düştüğünden bu yana Suriye'deki askeri bölgelere 470'ten fazla saldırı düzenledi.
Şara, 13 yıldır devam eden iç savaşın bölgesel ve küresel güçleri savaş alanına çekerek ülkeyi harap etmesinin ardından uluslararası topluma Suriye'ye kendi kaderini yaratması için bir şans verilmesi çağrısında bulundu.
İç savaş sırasında Esed rejimine yardım eden İran destekli milislere atıfta bulunan Şara, “İsrail'in Suriye'ye saldırmak için mazereti vardı, bu milisler artık orada değil” dedi ve ekledi:
“Ne İsrail'le ne de diğer ülkelerle çatışma istemiyoruz. Suriye başka ülkeleri hedef almak için kullanılmayacak. Suriyeliler yorgun ve sadece barış içinde yaşamaya ihtiyaçları var.”
Şara, Esed sonrası Suriye için ulusal birliğin en önemli endişe kaynağı olduğunu ve bunun şu anda ülkenin kuzeydoğusunda yarı özerk bir yönetime sahip olan Suriye'nin Kürtlerini de kapsadığını belirtti.
Pazartesi günü Suriyeli Kürtlerin üst düzey liderlerinden Hüseyin Osman, “yapıcı ve kapsamlı bir ulusal diyaloğun başlatılabilmesi için Suriye topraklarının tamamında askeri operasyonların durdurulması” çağrısında buşunmuştu.
Şam'daki hükümet ofislerinden Şara'nın bu çağrıya olumlu yaklaştığı görülüyor. Kendisi, “Ayrılıkçılığı ve bölünmeyi savunmadıkları sürece Kürtlerle hiçbir sorunumuz yok” dedi.
Yeni anayasa ve kurumlar üzerinde düşünülüyor
Şara, şimdilik önceliğin devlet kurumlarının yeniden inşası ve Suriye için yeni bir anayasa hazırlanması olduğunu söyledi.
HTŞ lideri, grubunun son birkaç yıldır muhaliflerin elindeki İdlib'i yönetmesinin Esed'in devrilmesinden hemen sonrası için bir şablon oluşturduğunu söyledi.
Ancak bu tek başına Suriye'nin geleceğindeki zorlukların üstesinden gelmek için yetersiz.
Şara, "İdlib'de kurduğumuz kurumlar bize yardımcı oldu, ancak kuracağımız yeni rejimin tam şeklini tanımlamak için henüz erken” dedi ve ekledi:
"Yeni bir anayasa yazmak zaman alacaktır ve seçimler yapılabilir. Ancak şu anda Suriye'de kaç seçmen olduğunu bile bilmiyoruz. Kayıtların yeniden oluşturulması için büyük bir nüfus sayımı yapılması gerekiyor.
İlk endişemiz, ister yurtdışından ister Suriye'de yerinden edilmiş olsun, insanların evlerine dönmelerini sağlamak. Yerlerinden edilmiş kişilerin, mültecilerin ve genel olarak Suriyelilerin geri dönüşü için gerekli yardımı sağlarken bu geçiş dönemini güvence altına almamız gerekiyor."
Özellikle Suriye'deki dini azınlıkların çoğulculuk ve hoşgörü konusundaki kaygılarının ortasında yönetim felsefesi sorulduğunda Şara kısa ve öz konuştu ve “gelenekleri ve alışkanlıklarıyla gerçek Suriye'nin bir yansıması olacak" dedi.
Ahmed Şara, “Bizim görevimiz Suriye'yi yeniden inşa etmektir” dedi.
Kaynak: Mepa News