Cihat yanlısı kesimler tarafından ideolog olarak görülen Ürdünlü din alimi Ebu Katade El Filistini, "Cihadın zaferi nasıl gerçekleşir?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. Ebu Katade'nin kişisel sayfasında paylaştığı yazıda, İslamcı savaşçıların başarıya ulaşmak için dikkat etmeleri gereken hususlara dikkat çekiliyor. Ebu Katade, zaferin halk kitleleri ile gerçekleşeceğini vurguladığı yazısında, "Ümmetteki günahlar seni, onları cihad gibi yüce işlere sevk etmekten engellemesin." ifadesini kullanıyor.
Atatürk'ün Arap harflerini kaldırmadaki kararlılığına, İslam çoğrafyasını farklı ülke ve bayraklara bölenlerin cesaretine vurgu yapan Ebu Katade, cihat yanlılarına da cesur olma çağrısında bulundu:
"Bir zafer elde etmek için ümmetin fıtratı ve tarihi üzerine riske girmeye sen daha layıksın."
Cihat yanlılarına ümit aşılamayı hedefleyen Ebu Katade, Müslüman halklara güvenilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Karşında tarihi, dili ve her şeyden önce diniyle yüce bir ümmet bulunmaktadır. Bunun için riske gir." ifadesini kullandı.
Asıl adı Ömer Mahmut Osman olan Filistin asıllı Ebu Katade, vatandaşı olduğu Ürdün'de Amerikalı ve İsrailli turistlere yönelik saldırılar planlamakla suçlandı. Ürdün'de kötü muameleye maruz kaldığı ve dini baskı gördüğü gerekçesiyle 1993 yılında İngiltere'ye sığınan Ebu Katade, iki devletin anlaşmaya varmasının ardından Ürdün'e iade edilmişti.
Ebu Katade el Filistini'nin "Cihadın zaferi nasıl gerçekleşir?" başlıklı yazısı şu şekilde:
Barındıran halk kitleleri güçtür, bilinçli seçkinler ise sancaktır. Cihadın zaferi ancak yöneten seçkinlerle ve himaye edip savaşan halk kitleleriyle gerçekleşir. Seçkinler sadece bilinçlenmeyle başarı elde edemez, ancak önderlik ve cihad ile bir başarı sağlayabilirler.
Sakın değişim konusunda bir ümitsizliğe kapılmayasın! Ümmetteki günahlar seni, onları cihad gibi yüce işlere sevk etmekten engellemesin. Bunlar yalnızca çarpışma ile yok olacak olan geçici hallerdir. Sadece gelecekten konuş.
Melun Atatürk kararlılıkla çok kısa bir sürede Arap harfleriyle yazımı kaldırdı ve bunda olacak olan neticelerden korkmadı. Bir zafer elde etmek için ümmetin fıtratı ve tarihi üzerine riske girmeye sen daha layıksın.
Her bir İslam ülkesi için bir sınır ve tarih yaptılar. Her biri için bir bayrak belirlediler. Kalplerdeki tefrikayı kökleştirdiler. Tüm bunlar cesaretle yapıldı; ümmetin dinine, tarihine ve diline muhalefet ettiler. Korkma!
Karşında tarihi, dili ve her şeyden önce diniyle yüce bir ümmet bulunmaktadır. Bunun için riske gir. Cihad başladığında cahillik, ırkçılık ve şer ile övünmeler ölmeye başlayacaktır. Ümidini yitirme!
Cihadın anlamını anlamayanlar, yeryüzünde Allah’ın hükmünün geri getirilmesi sancağını yüceltmekten korkanlar, ileride bunun Allah’ın gözetimiyle nasıl gerçekleştiğini göreceklerdir.
“Onların (Nadiroğulları Yahudilerinin yurtlarından) çıkacaklarını sanmamıştınız…”
Kaynak: Mepa News