Afganistan'ın yeni yönetimi, ekonomiyi düzeltmek üzere en ciddi fırsatlardan birini maden kaynakları olarak görüyor.
ABD'nin ülkeden çekilmesinin ardından Çin başta olmak üzere birçok taraf, Afganistan'ın madenlerine erişmek üzere girişimlerini artırıyor.
Çin'in faaliyetlerini yoğunlaştırdığı bölgelerden biri de, başkent Kabil'in güneyindeki Logar ilinde yer alan Mes Aynak.
Dünyanın en büyük bakır yataklarından birine ev sahipliği yapan bölgede Çin, bu madenleri çıkarmak için girişimlerde bulunuyor.
Bunun yanı sıra, ülkenin kuzeyindeki petrol ve doğal gaz kaynaklarının da çıkarılması için Çin'in çeşitli girişimleri mevcut. Şimdiye kadar onlarca Çinli özel maden şirketi, Afganistan yönetiminin düzenlediği ihalelere katılarak madenleri çıkarmak için başvuruda bulundu.
İranlı şirketler de, özellikle Afganistan'ın batısındaki demir madenlerinin çıkarılması için ihalelere katılanlar arasında.
Ülkede özellikle altın, bakır, demir, değerli taşlar, lityum, petrol ve doğal gaz, nadir toprak elementleri gibi ciddi miktarda maden mevcut.
Yaklaşık 10 yıl önce Amerikalı uzmanlar, Afganistan'ın toplamda 1 trilyon dolar değerinde madene ev sahipliği yaptığını belirtiyordu. Henüz keşfedilmemiş kaynakların da ortaya çıkarılmasıyla beraber, söz konusu miktarın çok daha yüksek bir değere tekabül edeceği düşünülüyor.
Afganistan yönetiminin üst düzey isimleri arasında yer alan, şu an ise Maden ve Petrol Bakanı olarak görev yapan Mevlevi Şahabeddin Dilaver, ülkede 40 yılı aşkın süredir devam eden savaşlar sebebiyle, yeraltı kaynaklarının büyük oranda el değmemiş olduğunun altını çizdi.
Batılı ve Amerikan firmaların da Afganistan'a maden çıkarmak için gelebileceğini belirten Dilaver, ABD'li özel firmaları tercih edeceklerini, zira bu firmaların tecrübesinin Çinlilerden daha fazla olduğunu vurguladı.
Dünya genelinde de bakır gibi çeşitli maden kaynaklarının arzında sorunlar çıkmasıyla beraber, Taliban yönetiminin, Afganistan'ın el değmemiş maden kaynaklarını ciddi bir ekonomik fırsata çevirmeye hazırlandığı dikkat çekiyor.
Afganistan'ın yeraltı kaynakları
2021 yılının Eylül ayında, Afganistan'da genel ekonomik duruma ve ülkenin ekonomik geleceğine ilişkin, Abdulvekil Müslim ile bir röportaj gerçekleştirmişti.
Yönetim Bilimi, İslami Bankacılık ve Finans konusunda eğitim gören bir Afgan olan Müslim, madenler konusunda da dikkat çekici ifadeler kullanmıştı.
Röportajın ilgili kısmı şu şekildeydi:
Şimdi de yeraltı kaynaklarından bahsedelim. Bilhassa Taliban Kabil şehrini ele geçirdikten sonra, insanlar bu yeraltı kaynaklarından bahsetmeye başladı. Bu kaynakların trilyonlarca dolar değerinde olduğu ifade ediliyor. Afganistan'ın yeni hükümeti bu kaynakları değerlendirebilecek mi?
Bildiğimiz üzere, Afganistan hükümeti bu kaynakları değerlendiremez. Bu sebeple Çin ile ve diğer ülkelerle görüşüyorlar. Onlarla temas kuruyorlar, toplantılar düzenliyorlar.
Mesela, iki hafta önce Taliban heyeti Çin'e gitti, Çin Dışişleri Bakanı ile görüştüler. Aynı zamanda Çinli diplomatlar da bu günlerde bu meseleleri görüşmek üzere Kabil'de bulunuyor. Çin'in gelip bu kaynakları değerlendirmesi, çıkarması için bir anlaşma yapmak üzere.
Bu kaynakları değerlendirmeleri için elektrik gerekecek, değerlendirmek ve kaynakları Çin'e taşıyabilmek için yol ağı gerekecek. Bunun için yollar yapmaları gerekecek, aynı zamanda demiryolu da gerekecek. Afganistan bu kaynakları (tek başına) değerlendiremez.
Ancak bir şeye değineceğim. Taliban liderleri, sözleşmede veya anlaşmada Çinlilere şunu söylemeli: Bizim insanlarımızı da (bu konuda) eğiteceksiniz.
Bu kaynakları değerlendirmek için Afganları eğitecekler.
Evet, Afganları da eğitecekler. Eğer sadece Çinliler çalışırsa, bunun Afganistan için bir faydası olmaz. Yalnızca Çin'e faydası olur.
Afganları da eğitirlerse, bunun Afganlara da faydası olur. Ve anlaşmanın veya sözleşmenin tamamlanmasından sonra da onlar Afganistan'ı terk ederler ve Çinlilerce eğitilen Afganlar bu kaynakları değerlendirebilir.
Bildiğim, duyduğum kadarıyla Taliban Kültür Komisyonu üyesi Abdulkahhar Belhi, Güney Kore gibi ülkelerin de Afganistan'a gelerek bu kaynakları değerlendirme konusunda Afganlara yardımcı olabileceğini söyledi. Bu kaynakların değerlendirilmesinde yeni Afgan hükümetine yardım edebilecek Çin'den başka bir ülke var mı?
Amerika da bu kaynakları değerlendirmek istiyor. Amerika da gelip değerlendirmek istiyor ama Taliban'ın onlara bir ihale vereceğini düşünmüyorum. Yani Çin bu kaynakları değerlendirme konusunda en öndeki aday. Çünkü Taliban halihazırda Çin ile görüştü, heyet gönderdi, ve aynı zamanda bazı sözleşmeler de yaptıklarını sanıyorum. Ve Çin de Afganistan'daki büyükelçiliklerinin açık duracağını, burayı kapatmayacaklarını söyledi. Yani mevcut durumu kontrol edersek, Çin'in gelip bu kaynakları değerlendireceğini söyleyebiliriz.
Peki Taliban hareketinin, ekonomi ve finans konusunda uzmanlaşmış isimleri ve kadroları var mı?
Evet, kesinlikle var. Ancak bu noktada durmamaları, daha da fazlasını eğitmeleri gerekiyor. Teknoloji sektöründe, telekom sektöründe, ekonomi sektöründe birçok kişiyi eğitmeleri gerekiyor. Kadroları var, ancak sınırlı sayıda. Ancak şimdi çok daha fazlasına ihtiyaçları olacak.
Şimdi, Afganistan'da yaşayan ve bir önceki hükümet için çalışan ekonomi uzmanlarından da faydalanacaklar. Ancak ideolojik olarak Taliban içerisinde olan uzmanlar sınırlı sayıdalar. Tavsiyede bulunmak istiyorum ki, daha fazlasını eğitmeleri ve sayıyı artırmaları gerekiyor. Çünkü sınırlı bir sayıyla bir şeyler yapamayız.
Afganistan'da birçok sektör var, sadece ekonomi değil. Teknoloji, elektrik, su kontrol sistemleri, tüm bunlar için insan eğitilmesi gerekiyor. Bugünlerde, eğitimli insanların Amerikalılar tarafından Afganistan'dan tahliye edildiğini görüyorsunuz. Bu iyi bir şey değil. Bu beşeri sermaye. Taliban'ın şimdi beşeri sermaye üzerinde çalışması gerekiyor.
Ekonomik sorunlarla uğraşırken bir yandan da beşeri sermaye üretmeleri gerekiyor. Bu olmadan ekonomiyi işletemezler. Peştucada bir deyim vardır. Önce aslını söyleyip sonra İngilizceye tercüme edeceğim. Anlamı: Sana balık verirler, ancak nasıl balık tutacağını öğretmezler. Ana mesele bu. Buna bakmamız ve insan eğitmemiz gerekiyor. Daha önce söylediğim gibi, Çin gelip bu kaynakları değerlendirecektir. Ancak Afganları eğitmezlerse bu faydasızdır.
Kaynak: Mepa News