Çin ve İran'ın, Çin'in enerji ve diğer sektörlere milyarlarca dolar yatırım yapmasının önünü açan ve Trump yönetiminin, Tahran'ı tecrit etme politikasının altını oyma potansiyeli taşıyan, geniş kapsamlı bir ekonomi ve güvenlik işbirliği anlaşmasında sona yaklaştığı belirtiliyor.
Peki, anlaşma metni taslağında neler öngörülüyor ve tepkiler ne oldu?
New York Times'ın edindiği 18 sayfalık taslak anlaşma metnine göre, Çin'in İran'da bankacılık, telekominakyon, limanlar, demiryolları ve onlarca diğer farklı projedeki varlığının çok büyük oranda artırılması öngörülüyor
Bunun karşılığında da İranlı bir yetkili ve bir petrol tüccarının anlattıklarına bakılırsa, Pekin yönetimi gelecek 25 yıl boyunca, düzenli bir şekilde indirimli İran petrolü satın alacak.
Anlaşmada ne tür projeler var?
Belgede, derinleşen bir askeri işbirliğinden de bahsediliyor. Ortak eğitim ve tatbikatlar, ortak araştırma ve silah geliştirme ile istihbarat paylaşımı öngörülüyor.
Bunların hepsinin de "terörle mücadeleyle, insan kaçakçılığı ve sınır aşan suçlarla mücadele için" yapılacağı vurgulanıyor.
Anlaşma taslağında, milyonlarca İranlı'nın yaşamına dokunacak, havalaanları, yüksek hızlı trenler ve metrolar gibi yaklaşık 100 proje var. Çin, İran'ın kuzeybatısındaki Maku'da ve Şattül Arap'ın İran Körfezi'ne döküldüğü Abadan'da ve Körfez'deki Keşm Adası'nda serbest ticaret bölgeleri oluşturması planlanıyor.
Uzlaşmada ayrıca, 5G altyapısı, Çin'in yeni küresel yer belirleme sistemi Beidou ve İran yetkililerine internetin kontrol edilmesinde yardım öngörülüyor.
Anlaşma nasıl gündeme geldi?
Çin lideri Şi Jinping'in ilk olarak dört yıl önce İran'a yaptığı bir ziyarette önerdiği ortaklık, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'e göre geçen hafta Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin kabinesi tarafından onaylandı.
İranlı yetkililer, açıkça Çin ile bir anlaşmanın gündemde olduğunu söyledi, ancak uzlaşma henüz İran Parlamentosu'nın onayına sunulmadı ve kamuoyuna açıklanmadı.
Bu durum da, hükümetin Çin'e ne ölçüde taviz vermeye hazırlandığı konusunda soru işaretleri oluşturdu.
Çinli yetkililer de anlaşmanın koşullarını kamuoyuna açıklamadı ve Şi yönetiminin anlaşmayı onaylayıp onaylamadığı, onayladıysa da ne zaman duyuracağı belirsiz.
Çin-ABD ilişkilerine olası etkileri ne olur?
Anlaşma, taslak metindeki gibi hayata geçerse, kötüleşen Çin-ABD ilişkilerinde yeni bir fay hattı yaratabilir.
Anlaşma aynı zamanda, Trump yönetiminin İran'a karşı yürüttüğü agresif politikaya büyük bir darbe vurulması anlamına geliyor.
ABD'nin ekonomik durgunluk ve koronavirüs kriziyle uğraştığı ve uluslararası alanda daha da izole olduğu bir dönemde, Pekin'in Amerika'nın zayıflıklarını sezdiği belirtiliyor.
Anlaşma taslağının, birçok ülkenin tersine Çin'in kendisini ABD'yi görmezden gelecek ve Washington'ın olası cezalandırmalarına karşı koyacak güçlü gördüğünü gösterdiği belirtiliyor.
Anlaşma taslağının giriş cümlesinde "İki kadim Asya kültürü, benzer perspektiflere ve birçok ikili ve çok taraflı çıkarlara sahip, ticaret, ekonomi, siyaset, kültür ve güvenlik alanlarındaki iki ortak, birbirlerini stratejik ortak olarak değerlendirecek" deniliyor.
Tepkiler ne oldu?
Bir Amerikan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, taslak anlaşma sorulduğunda "ABD, dünyanın en büyük terör sponsoru İran' yardım eden tüm Çin şirketlerine bedel ödetmeye devam edecek" dedi.
Sözcü ayrıca, "Çin hükümeti, Çin şirketlerinin İran rejimiyle ambargolara tabi olabilecek faaliyetlere girmesine izin vererek ya da teşvik ederek, kendi ifade ettiği istikrar ve barışı ilerletme hedefinin altını oyuyor" diye konuştu.
Geçen Eylül ayında, İran ile uzun vadeli bir yatırım anlaşması ihtimali gündeme geldiğine, Çin Dışişleri Bakanlığı soruyu doğrudan reddetmişti. Çin Dışişleri Bözcüsü Zhao Lijian, geçen hafta tekrar sorulduğunda bir anlaşma üzerinde çalışıldığını yalanlamadı.
Sözcü "Çin ve İran geleneksel bir dostluğa sahip ve iki taraf ikili ilişkilerin geliştirilmesi için ileşim halinde. İşbirliğimizi ilerletmek için İran ile birlikte çalışmaya hazırız" dedi.
Ancak bu ortaklık İran'da bir tartışmayı da ateşledi. Geçen Ekim ayında anlaşmaya görüşmek için Pekin'e giden İran Dışişleri Bakanı Zarif, geçen hafta parlamentoda zorlu bir sorgulamayla karşılaştı.
Zarif anlaşmanın nihai onay için parlametoya sunulacağını söylerken, iki İranlı yetkili Dini Lider Ayetullah Hamaney'in uzlaşmaya destek verdiğini belirtti.
Hamaney'in baş ekonomik danışmanı Ali Aga Mohammedi, İran'ın enerji pazarında bir oyuncu olarak kalabilmesi için petrol üretimini 8,5 milyar varile çıkartması ve bunun için de Çin'e ihtiyacı olduğunu söyledi.
İran'da Çin'le stratejik ortaklığa destek verenler, ülkenin kısıtlı ekonomik seçenekleri, para biriminin serbest düşüşe geçmesi ve Amerikan ambargolarının kalkma ihtimalinin çok düşük olması nedeniyle, anlaşmanın bir ekonomik cankurtaran olacağını söylüyor.
Eski diplomat ve köşe yarası Fereydun Majlesi "İran'a bütün yollar kapalı. Tek açık yol Çin. Her neyse, ambargolar kalkana kadar, bu en iyi seçenek" dedi.
Ancak siyasi yelpazenin tüm taraflarındaki bazı isimler hükümetin ekonomik zayıflık ve uluslararası tecrit döneminde "ülkeyi Çin'e sattığından" endişeyli. Geçen ay eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, taslağı "İran halkının asla onaylamayacağı şüpheli bir anlaşma" diye tanımladı.