ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni tip koronavirüse (Covid-19) ‘Çin virüsü’ demesi ve Çin’in, ABD'li gazetecilerin ülkedeki çalışma izinlerini iptal etmesi nedeniyle iki ülke arasındaki gerginlik arttı.
AFP’ye göre Çin, New York Times, Wall Street Journal ve Washington Post’ta çalışma izinleri 2020 sonundan önce dolan ABD'li gazetecilerin basın kartlarını 10 gün içinde iade etmelerini istedi.
Çin Dış Muhabirler Kulübü, bu tedbirin en az 13 gazeteciyi içerdiğini bildirdi.
Çin Dışişleri Bakanlığı, bu adımların ABD'deki Çin merkezli 5 medya kuruluşunun muhabir sayısına getirilen kısıtlamalara karşılık atılan gerekli ve mütekabiliyet esasına dayanan önlemler olduğunu vurguladı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise iki durumun birbirinden farklı olduğunu söyleyerek, Washington'un eylemlerinin Çin’in propaganda medyasının üyelerini hedef aldığını dile getirdi.
Pompeo Çin’e ‘dünyanın ülke içinde gerçekten neler olduğunu bilmesini engelleyecek’ sınır dışı etme kararından geri adım atma çağrısında da bulundu.
Dünya küresel salgın karşısında çabaları koordine etmeye çalışsa da, iki süper güç arasındaki gerginlik artıyor.
ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz gün koronavirüs salgınıyla ilgili Twitter paylaşımında virüsün Çin’in Wuhan şehrinde patlak vermesine atıfta bulunarak, ‘Çin virüsü’ ifadesini kullandı.
Trump, bu konuda gelen tepkilerin ardından, “Çin, salgını bizim ordumuzun onlara verdiği şeklinde bir bilgi veriyor, bu yanlış. Bu, Çin’den geldi. Bu yüzden bence bu çok doğru bir terim” ifadeleri ile tepkisini sürdürdü.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian ise bu ifadelerden rahatsız olduklarını dile getirdi.
Salgın Çin dışına yayılmaya başladığında, ABD hükümeti sadece Çin’deki şeffaflık eksikliğini kınamış ve güven eksikliği konusunda dikkat çekmişti.
Ancak ABD’nin, Çin'den gelenlerin ülkeye girişini engellemesi Çin’i kızdırdı.
Pompeo, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı'nın, Çin’in, yüz binlerce Müslümanı terörle mücadele adına zorla gözaltında tuttuğu Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki politikasını kınayan yıllık raporunu sundu.
Trump yönetimi, endüstriyel casusluk suçlamalarının yanı sıra Hong Kong'da demokrasiyi savunmaktan, Güney Çin Denizi'ndeki askeri yayılmacı eğilimini kınamaya kadar Çin'e karşı diğer cephelerde de gerilimi artırıyor.
ABD Başkanı, bunlara rağmen iki ülke arasındaki ticaret anlaşmasının koronavirüs ile bağlantılı ihtilaflardan etkilenmeyeceğini belirtti.