Başkent Pekin'de Kazak meslektaşı Beibut Atamkulov ile görüşmesinin ardından açıklama yapan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, ülkesinin Doğu Türkistan'daki Uygur ve Kazak Türklerine karşı yürüttüğü faaliyetleri savundu. Toplama kamplarının aşırılığa karşı bir adım olduğunu öne süren Çinli yetkili, alınan önlemlerin de 'oldukça etkili' olduğunu iddia etti.
"Atılan adımlar güvenlik ve istikrarı korudu ve bölgesel barış ile istikrarı desteklemeye de önemli katkı sağladı." diyen Wang Yi ayrıca, "Bu önlemler şiddeti ve terörü engelleme ve aşırılık yanlısı düşünceleri ortadan kaldırmada uluslararası topluma yararlı bir referans oldu." diye konuştu.
Kazakistan'a teşekkür
Çin Dışişleri Bakanı, "Kazakistan hükümetinin Çin'in tutumu konusundaki anlayış ve desteğini takdir ediyoruz ve hiç kimsenin ya da hiçbir gücün Çin ile Kazakistan arasındaki dostluk ve karşılıklı güvene zarar vermesine kesinlikle izin vermeyeceğiz." şeklinde konuştu.
Çin ve Kazakistan'ın insan hakları alanındaki işbirliğini güçlendirmeleri gerektiğini belirten Çinli bakan, dış dünyanın Doğu Türkistan meselesini siyasallaştırmaya çalışmasına izin verilmemesi gerektiğini de söyledi.
Kazakistan ise komşusu Çin'in Doğu Türkistan politikalarını eleştirmekten uzak duruyor. Ayrıca Kazakistan yönetimi ülkedeki Uygur Türklerini yakın takibe almış durumda. Kazak polisi son olarak Doğu Türkistan'daki ailelerinden haber alamayanlara yönelik çalışmalarıyla bilinen bir sivil toplum kuruluşuna ait ofisi basmış ve genel müdürünü de gözaltına almıştı.
Uygurlar: Terörle mücadele yok, Çin asimilasyon yapıyor
Birleşmiş Milletler ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) başta olmak üzere uluslararası sivil toplum kuruluşları, Çin'in 'mesleki eğitim merkezi' ve 'rehabilitasyon merkezi' gibi isimlerle Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarında milyonlarca Uygur ve Kazak Türkünü zorla alıkoymasına sert tepki gösteriyor.
BM verilerine göre Çin, Doğu Türkistan'da inşa ettiği toplama kamplarında bir milyonun üzerinde Uygur, Kazak ve Kırgız Türkünü zorla alıkoyuyor.
Uygurlar ve Batılı insan hakları aktivistleri de Pekin'in 'mesleki eğitim merkezi' ismiyle dünyaya lanse ettiği kamplarda asimilasyon yaptığını, Müslümanları aylar süren işkencelerden geçirdiğini, dinlerini inkar etmeye zorladığını belirtiyor. Ayrıca kamplara götürülenlerin küçük yaştaki çocuklarının ellerinden alındığını ifade eden Uygurlar, çocuklarından bir daha haber alamadıklarını dile getiriyor. Kamplardan kurtulmayı başaranların travma yaşadıkları, kimilerinin kamplardan çıktıktan kısa süre sonra hayatını kaybettiği belirtiliyor.
Çin, Doğu Türkistan'ı 1949 yılından bu yana hakimiyeti altında tutuyor. Pekin yönetimi bölgeyi 'Sincan' olarak isimlendiriyor. Uygurlar ise bu ismi kabul etmediklerini ifade ediyor.