İngiltere'de Çin'in Doğu Türkistan'daki faaliyetlerine yönelik yayınlanan hukuki görüşte, Pekin hükümetinin Uygurlara karşı soykırım suçu işlediğine dair "çok inandırıcı kanıtlar" olduğu belirtildi.
Raporda ayrıca hükümetin, Çin'in kuzeybatısındaki "Müslüman azınlığı yok etme niyetini gösteren" kanıtlar olduğu bildirildi.
Alison Macdonald de dahil olmak üzere Londra'daki Essex Court Chambers'taki kıdemli avukatlar tarafından hazırlanan 100 sayfalık raporda "gözaltındaki Uygurlara kasıtlı olarak zarar verilmesi, kadınların doğum yapmasını engellemeye yönelik tedbirler ve Uygur çocuklarının zorla aileden koparılması" gibi maddeler yer alıyor.
'İnsanlığa karşı suç ve soykırım'
Hukuki görüşte "Gördüğümüz kanıtlara dayanarak bu görüş, Çin hükümetinin Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur halkına karşı yürüttüğü eylemlerin insanlığa karşı suç ve soykırım suçu olduğu sonucuna varıyor" deniliyor.
Hükümetlerin altı aylık kamuya açık belgelerinin, uluslararası kuruluşların yayınlarının, akademisyen görüşlerinin, hayır kurumları ve medya raporlarının incelenmesi sonucu hazırlanan hukuki görüşün, mahkeme kararı gibi yasal bir zorunluluğu yok, ancak yasal işlemler bir temel olarak kullanılabilir.
'Elektro şok, zincirlenme, aç bırakılma'
Görüşte ayrıca Uygurların "köleleştirme, işkence, tecavüz, zorla kısırlaştırma ve zulüm" olarak tanımladığı yöntemlere dair deliller sunuluyor.
"Tutukluların bir dizi ciddi fiziksel zarara maruz kaldıklarına dair ikna edici kanıtlar var" denilen belgelerde ayrıca gözaltına alınan kişilerin ifadelerinde, "elektro şok verilerek cezalandırıldıkları, uzun süre stresli pozisyonlarda kalmaya zorlandıkları, dövüldükleri, aç bırakıldıkları, zincirlendikleri ve gözlerinin bağlandığı" aktarılmış.
'Uygur çocuklarının ebeveynlerinden zorla alındıklarına dair kanıtlar var'
Görüşte aynı zamanda şu ifadeler de yer alıyor: "Uygur çocuklarının ebeveynlerinden zorla alındıklarına dair kanıtlar var. Bu durum, ebeveynlerinden biri veya her ikisi de gözaltındayken yetimhanelere ve yatılı okullara rıza gösterilmeden yerleştirilmelerini içeriyor."
Belgelerde, "Çocukların Uygur kültürlerini uygulama fırsatından yoksun bırakılmaları onlara bazen Han isimleri veriliyor olması ve bazen Han etnik aileleri tarafından evlat edinilmeleri, Uygur nüfusunu etnik bir grup olarak yok etme niyetiyle gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor" deniliyor.
Kaynak: Euronews