Avustralya’da yayın yapan Mercatornet'in hazırladığı rapora göre, ülkedeki Uygur nüfusu, bu kampların kurulduğu 2017’den bu yana “önemli ölçüde” azaldı.
Raporda, dünyanın bölgede yaşanan demografik değişime göz yumduğu da ifade edildi.
Tespitlerden biri doğum oranlarıyla ilgili. 2017’den önce Çin’deki en yüksek doğum oranı Doğu Türkistan’da kaydedilirken bu yıldan sonra Doğu Türkistan Çin’in en düşük doğum oranına sahip bölgesi haline geldi.
Raporda, 2017 yılı içinde Doğu Türkistan’da 345 bin bebeğin doğduğu ifade edilirken, bu sayının geçtiğimiz yol boyunca 205 bine düştüğü ve doğum oranının yüzde 15,88’den yüzde 8,4’e düştüğü tespiti yer aldı.
Hotan'da Uygur nüfusundaki artış yüzde 3'ten yüzde 0,13'e düştü
Bölgedeki diğer kentler Hotan ve Kaşgar’da da Uygur nüfusunda belirgin düşüşler gözlendi.
2017’de Hotan'daki Uygur nüfusundaki artış yüzde 3,1 iken, bu oran 2018'de yüzde 0,3’tü.
Kaşgar'da yüzde 13 olan doğum oranı 2018'de yüzde 7.94'e düştü.
ABD’li antropolog ve sivil toplum aktivisti Adrian Zenz bu durumun bu düşüşün toplama kamplarından kaynaklandığının yüksek bir ihtimal olduğunu belirtti.
"Nüfusu 'siyasi şartlar' etkiliyor"
Miami Üniversitesi'nden Profesör Stanley Tups, “siyasi şartların” nüfus oranına yansıdığını dile getirdi. Tups, Uygur gençlerin çalıştırılmak üzere Çin’in diğer bölgelerine gönderilmesinin gençlerin evlenme ve çocuk sahibi olma şansını azalttığını da savundu.
Birleşmiş Milletler raporlarına göre söz konusu kamplarda en az 1 milyon Uygur tutuluyor. Uygurlara göre bu sayı daha yüksek.
Pekin yönetimi bu kamplar için “Aşırıcılığı engelleme” ve “Meslek edindirme kursu” nitelendirmeleri kullanmayı tercih ediyor.