Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile cuma günü 3 saatlik bir görüşme yaptıklarını belirterek, "Genel olarak son zamanlarda yaşanan gelişmelerin devlette ortaya çıkardığı tahribatı, elde edilen kazanımların bugün kaybediliyor olmasını, giderek fazlalaşan yoksullaşmayı, demokratik haklar konusundaki kaygıları paylaştık hem de hasret giderdik. Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili herhangi bir konu gündeme gelmedi. Esasen ziyaretimizin sebebi buydu" dedi. Günümüzde 'Beştepe ekolü' ile AK Parti Genel Merkezi arasında ihtilaf olduğunu söyleyen Davutoğlu "Sayın Erdoğan üç şeyi keşfettiğinde bozulmaya başladı. Kamu bankaları üzerinden insanları finanse ettiğini düşündü. İkincisi kanun hükmündeki kararnameler ve üç kayyum" değerlendirmesinde bulundu.
Habertürk TV'de soruları yanıtlayan Davutoğlu, Ciner Medya Grubu Ankara Temsilcisi Muharrem Sarıkaya'nın "Sizden sonra Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da görüşecek bildiğim kadarıyla" hatırlatması yapması üzerine, "Evet, birkaç gün sonra Sayın Temel Karamollaoğlu da Sayın Abdullah Gül ile görüşecek" yanıtını verdi.
"Bahçeli ve Erdoğan ile de görüşebilirim"
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Biz herkesle görüşürüz. Siyasi olarak yakışmayacak sözleri etse de sayın Bahçeli ile görüşebilirim. Buna sayın Erdoğan da dahil.
"Önümüzdeki süreçte ülkeyi yeni bir kadro yönetecek"
Nihayet önümüzdeki süreçte ülkeyi yeni bir kadro yönetecek. Bu kadroların birbirlerini tanımaları önemli. İttifak seçim ortamına girdiğimiz anda konuşulacak bir şey. Şu anda konuştuğumuz ilkesel işbirliğini temsil etmek.
"Görüşmekten imtina ederlerse kriz daha da derinleşir"
STK'lara buradan sesleniyorum. Bu bir sınamadır. Şimdiye kadar bir talepte bulunmadım. Buradan TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD iş dünyası yetkililerimizden yazılı görüş talebinde bulunduk. Görüşmekten imtina ederlerse o zaman kriz daha da derinleşir.
"İkinci, üçüncü ittifakları konuşmak için erken"
Seçim ufukta görünene kadar ilkeler bazında herkesin herkesle görüşmesi lazım. Sayın Fatih Erbakan'la görüştüğümüzde üçüncü ittifakı konuştuk, bu benim talebim değildi. Farklı görüşler ortaya atıldı. Şu anda bizim yapmamız gereken bir vizyon ortaya konmak, milletin önüne güçlü bir alternatif vizyonu ortaya koymak lazım. İkinci, üçüncü ittifakları konuşmak için erken. Şu anda bizim partimizde gurur duyduğum, ümit beslediğim çok önemli süreç yaşıyoruz. Türkiye'de yeni bir çift kutup oluşturulmaya çalışıyor. 21. yüzyılın konseptlerini, kavramlarını zihinlerimizden çıkarmak zorundayız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kutupları ortaya çıkardı. Sayın Erdoğan koalisyon dönemini hep söyledi, eleştirdi ama bugün gördüğümüz en kötü koalisyon sistemi var önümüzde. Seçim matematiği partileri ittifaka, koalisyona zorluyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu ve Sayın Babacan'a önce ilkesel zemini hazırlamamız gerektiğini söylüyorum. Bugünkü iktidarın hiçbir ilkesi kalmadı, sadece iktidarda kalmak için ittifak oluşturdu.
"Beştepe ekolü ve genel merkez arasında ihtilaf var"
Seçim ortamına girmeden, seçim yasasını görmeden herhangi bir ittifak angajmanına girmeyiz. Bugünkü Cumhur İttifakı'nın içinde çok ciddi bir iç itilaf var bir çok konuda. AK Parti kitlesi, yöneticileri MHP'nin çok küçük bir oy oranıyla sistem üzerinde bu kadar etkili olmasından son derece büyük bir rahatsızlık duyuyor. Bugün AK Parti içinde Beştepe ekolü ile Genel Merkez arasında bir gerilim var. Bunu herkes biliyor. AK Parti Genel Merkezi fiilen bütün kurumları ile bypass edildi. Bugün Beştepe'deki bürokratların hepsi siyaset yapıyor. Bürokrasi ile siyasetin içiçe geçmişliğinden kaynaklanan bir çürüme var. Bugün Beştepe'de oturan bürokratlar muhalefeti fiilen tehdit ediyor.
"MHP içinde de rahatsızlık var"
Öte yandan MHP içinde de AK Parti'den rahatsızlık var. Yolsuzluklar vs. Sayın Bahçeli 'bizim rolümüz muhalefet rolüdür' dedi. Niye böyle dedi? Çünkü kendi tabanından ciddi tepkiler geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı bize her türlü baskıyı yapıyor ama CHP diyerek hedef gösteriyor.
"İlk defa burada söyleceğim"
İlk defa burada söyleyeceğim, gerçekten demokrasi adına utanç verici. 12 Aralık'ta partimizin ikinci kuruluşumuzu kutlayacaktık. Haliç Kongre merkezinde. 12 Aralık'ta bu kutlamayı yapabilirsiniz dendi. Ona göre hazırlıklar, düzenlemeler yaptık. Anadolu'dan arkadaşlarımız geldi. Dün bize bildirildi ki, Cumhurbaşkanlığı 12 Aralık'ta orada bir faaliyet yapacakmış. Hiçbir partiye çıkarmadıkları engeli bize çıkardılar.
"Ben bu oyuna düşer miyim?"
Dış mihraklar diyor, içeride CHP'ye yükleniyor. İstiyor ki eski sol-sağ denklemi olsun, AK Parti MHP ittifakı olarak diğer oyları almak. Ben bu oyuna düşer miyim? Birileri Türkiye'yi kutuplaştırarak kendi iktidarlarını sürdürmek istiyorlarsa buna asla izin vermeyiz.
"HDP dahil herkesle görüşürüm"
HDP ile de görüşüyoruz da, görüşürüz de. Sayın Mithat Sancar partimize ziyarete geldi. Benim hayatımda gri alan yoktur. İlkesel düşünürüm, parti kapatmaya karşıyım. Sayın Erdoğan da karşıydı. Sayın Erdoğan'ın olduğu siyasal çizgisinde 5-6 parti kapatıldı. Sayın Bahçeli'nin partisi de kapatıldı, MÇP niye kuruldu? Siyasal alanda görüşürüz HDP ile. İttifak, oluşum ayrı bir şey. Şu anda herhangi partiyle girmiş olduğumuz bir angajman yok. Türkiye'de en kapsamlı terörle mücadele veren talimatı veren Başbakanım. Ama herkes herkesle konuşur. MHP ile HDP Meclis'te yanyana oturduğunda sayın Bahçeli de gidip HDP'lilerle konuşmuştu. Siyasetin doğası içinde siyaseti meşru zeminde tutmak lazım. Teröre karşı herkesin ortak mücadelesi vermesi gereken bir zemin.
"AK Parti MHP'lileşti"
AK Parti MHP'lileşti, onun için Kürt seçmenden korkuyor. Sayın Bahçeli bana onun için 'serok Ahmet diyor'. Ben yörük Ahmet olarak Diyarbakır'da 'serok Ahmet' olarak karşılanırım. İç Anadolu'da kitlelerin 'yörük Ahmet'in bağrına bastığı, Doğu Anadolu'da 'serok Ahmet' olarak saygı duyulan bir isimdir.
"Olağanüstü bir fakirleşme yaşanıyor"
Geçen sene bu vakitler o kaçıp giden bakan gittiği zaman. Sayın Elvan ve Ağbal göreve geldiğinde sayın Erdoğan 'acı reçeteyi içmeye hazırız' diyorlardı. Şimdi aynı şeyi söylüyor. Korktuğum yer şurası. Dibin dibi dediğim yer burası. Bir kere olağanüstü bir fakirleşme yaşanıyor. Şu anda 5 bin 100 lira civarında olması lazım asgari ücretin. 4 bin lira vereceğiz diye planlama yapılıyorsa, geçmiş yılların kayıplarını telafi edecek bir asgari ücret düzenlemesi değil. Dünyada şu anda en yüksek faiz uygulayanlardan biri Türkiye. Kredi faizlerinin ucuzlaması sözkonusu değil. Türkiye'de 31 milyon insanın kredi borcu var? Nasıl geldiler buraya? Sokağa indiğinizde her esnafın birinci sıkıntısı kredinin geri ödenmesi, kira, elektrik, doğalgaz artışları. Son 4 yılı büyük kayıp olarak görüyorum. Makro ekonomide bozulan dengelerin, mikro yansımadaki çürümeler. Ekonominin ayağa kalkması için yeni vizyon ve yeni ekip gerekiyor."
"Erdoğan üç şeyi keşfettiğinde bozulmaya başladı"
Sayın Erdoğan üç şeyi keşfettiğinde bozulmaya başladı. Kamu bankaları üzerinden insanları finanse ettiğini düşündü. İkincisi kanun hükmündeki kararnameler ve üç, kayyum. Bizim bıraktığımızda bütçe açığı aşağı doğru gidiyordu. Şimdi ise bütçe açıkları 200 milyarı geçti.
"Normal şartlarda çoktan seçime gidilmeliydi"
ullaşma olmaması lazım. İki sebeple gidilmiyor. Bir Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi denen ucube sistem seçime gidilmesini Cumhurbaşkanına bıraktı. AK Parti içinde hala vicdanını yitirmemiş, bu işten mustarip çok ciddi bir taban var. AK Parti milletvekilleri arasında bunu sorgulamakta olduğunu görüyorum. 'Gidişat yanlış' dediğinizde süreç başlar. O insanlar seslerini yükselttiğinde sayın Erdoğan ya kendini düzeltecek ya da seçime gidecek. AK Parti içinde ya ciddi vicdan muhasebesi başlayacak. Ya da sayın Bahçeli çıkıp seçim isteyecek. Sayın Akşener'in 'Ben aday değilim' demesiyle ilgili kendisine doğru yaptığını söyledim. Erken tartışmalar. Gereksiz bir şahsileştirmeye götürür bu tartışmaya.