Sudan yaklaşık 2 yıldır kademe kademe ittifaklarında değişikliğe gitme çabası içerisinde görünüyor ve bu yöndeki çabaları şu an meyve verme eğiliminde. 20 Eylül tarihinde ABD Dışişleri Bakanlığı, Sudan'ın Amerika Birleşik Devletleri ile terör karşıtı işbirliğini artırma çabalarını takdir eden bir açıklama yayınlamıştı. Bu açıklamada Sudan hükümetinin, ülke sınırları boyunca terör gruplarının aktivitelerine son vermek için çalıştığını ve Washington'un Hartum’la “teröre karşı” savaşta işbirliğine devam edeceği ifade edilmişti. İsrail medyasının da duruma ilişkin yorumları açıklama ile paralellik gösteriyordu. İsrail medyası, İsrailli yetkililerin Amerikalı ortaklarına, Sudan’ın eski dostu İran'la ilişkilerine son verdiği için bağlarını geliştirme çağrısı yaptığını ifade etmekteydi. 'Gölge CIA' olarak bilinen Stratfor'un raporuna göre, bu diplomatik değişime rağmen Hartum halen bazı zorlukları aşmak durumunda.
ABD'nin dostlarıyla dostluk arayışı
Sudan bir süredir İran ile arasına mesafe koyuyor. Hartum’un niyeti şu an İran'ın bölgedeki en büyük rakibi olan Suudi Arabistan ve müttefiki Körfez işbirliği Konseyi ülkeleri ile yakın ilişkiler kurmak. Birçok açıdan Sudan, Riyad ile olan ilişkileri nedeniyle “ödüllendirilmiş” durumda. Ancak Sudan’ın nihai hedefi Suudi Arabistan ile değil, Amerika Birleşik Devletleri ile bir dostluk inşa etmek.
Gergin periyodun sonuna mı gelinecek?
Sudan'ın mevcut niyeti çok da gerçek dışı görünmüyor. Her ne kadar Sudan ile Amerika Birleşik Devletleri arasında son zamanlarda ülkenin dış ilişkileri nedeniyle ilişkiler kopuk olsa da iki ülke 1970 ve 1980'li yıllarda güvenlik ve terörizm konularında yakın işbirliği içerisindeydi. Ancak Sudan'ın sonraki yıllarda El Kaide ve İran ile olan ilişkileri, ABD ve İsrail ile olan ilişkilerini baltaladı. Ülkede bu yıllarda bir yandan El Kaide'nin varlığı bulunmaktayken, Sudan toprakları İsrail ve İran arasında adeta bir uydu savaşına sahne olmaktaydı.
İç siyasettte istikrar
İsrail'in tavsiyelerinin yanı sıra Sudan’ın iç ilişkileri de Amerika'nın ülke ile yakınlaşmasında önemli bir rol oynuyor. Son yıllarda Sudan’nın oldukça bölünmüş bir görünüm arz eden siyasi atmosferinde olumlu gelişmeler yaşanmakta. Her ne kadar ülke ikiye bölünmüş olsa da, ülkedeki muhalifler Sudan hükümeti ile Ağustos ayında anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşma sonucu ülkenin önemli bölgelerinde gerginlikler ve çatışmalar yerini yavaş yavaş barış sürecine ve istikrara bırakmakta. Sudan'ın daha istikrarlı bir siyasi atmosfere kavuşması da Amerika Birleşik Devletleri'nin Sudan'a yönelik tutumunun değişmesine neden olan etkenlerden biri.
Ömer el Beşir 'en büyük engel'
Sudan ile Batı arasında daha sıcak bir ilişkinin önüne geçen en büyük meselelerden biri devlet başkanı Ömer el Beşir’e yönelik tutuklama kararı. Soykırımla suçlanan Ömer el Beşir'in halen devlet başkanı olması, Sudan’ın Amerika Birleşik Devletleri ve Batı ile olan ilişkilerin önündeki en büyük engel olarak gösteriliyor. Ömer el Beşir BBC ile Nisan ayında yaptığı bir röportajda 2020 yılında görevi bırakabileceğini söylemişti. Ömer el Beşir'in görevde bulunması her ne kadar ilişkilerin daha sıcak olmasının önüne geçse de, Sudan ile Batı arasındaki ilişkilerin dostane bir atmosfere bürünmesine engel olmamış gözüküyor.
'ABD'nin müstakbel müttefiki'
Sudan'ın günden güne ABD ile ilişkilerinin gelişmesi ve Sudan devlet başkanı Ömer el Beşir’in görevi bırakmasının ardından ülkenin ABD için bölgede önemli bir müttefik haline gelmesi bekleniyor. Bu doğrultuda Sudan, şu an bölgede ABD’nin doğal müttefiki olan Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri gibi ülkelerle yakın ilişkiler kurma ve ABD etki eksenindeki ülkelerle yakınlaşma eğiliminde. Bu nedenle Sudan’ın, yakın bir tarihe kadar ilişkiler kurduğu İran'ın yanı sıra bölgedeki diğer İslamcı yapılar ve hareketlerle de arasının bozulacağı tahmin ediliyor.
Kaynak: Mepa News