Thomas Friedman, [22 Mart] çarşamba günü bir grup general, derin devlet ajanı ve Trump’ın kabinesindeki üst düzey yöneticilere açıktan bir saray darbesi organize etme çağrısı yaptı.
“Birkaç iyi adama çağrı” başlıklı yazısında Friedman, CIA başkanı Mike Pompeo ve eski petrol zengini iş adamı, şimdinin bakanı olan Rex Tillerson’ın yanı sıra Savunma Bakanlığı’ndan James Mattis, Milli Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster ve Ulusal Güvenlik Bakanlığı’ndan John Kelly olmak üzere 3 generale seslendi.
Friedman’ın siyasal dalkavukluk dilini kullandığı köşe yazısı şöyle başlıyor:
“Sayın baylar, bugün Trump yönetimindeki en dürüst 5 kişi olan sizlere yazıyorum. Mattis, McMaster ve Kelly; sizler savaşta general olarak ülkemize hizmet ettiniz. Pompeo, West Point’teki sınıfınızdan birincilikle mezun oldunuz ve bir süvari subayı olarak hizmet ettiniz.”
Ve devam ediyor:
“Doğrudan sizlere yazıyorum çünkü sizler Trump’a karşı durabilecek son ‘iyi adamlar’sınız.” Friedman, Richard Nixon’a yöneltilen ithamlara değinerek, şöyle diyor: “Başkanlık koltuğu, en son böyle bir kötülükle karşı karşıya kaldığında Cumhuriyetçi Parti yönetimi doğruya ulaşabilmek için ülke çıkarlarını partinin önüne koymuş ve ayaklanmıştı. Fakat bugün Cumhuriyetçi Parti ‘ahlaki çöküntüyü’ ilan ediyor ve ‘sorumluluğu’ üzerinden atıyor.”
Dalkavukluğu kendini küçük düşürmeyle harmanlayarak devam ediyor:
“Askeri yetkililer olarak ülkemizi onurlandıran sizlere soruyorum; komutanınız anayasa yeminini ihlal ederek selefini ağır suçlu olmakla itham etse ne yapardınız? Siz ordu fertleri basitçe ‘Kusura bakmayın, ben sadece topçuyum’ veya ‘ben yerimi bilirim’ mi diyeceksiniz? Biliyorum ki bir kısmınız ‘üzerine kafa yormak istemediğini’ söyleyecek.”
Friedman, Demokrat Parti’nin Trump yönetimine muhalefette, tamamıyla geri olan yüzünü açığa çıkarıyor. Trump ve faşistler, generaller ve milyonerlerden oluşan çetesi, iktidarın demokratik haklara saldırmasına, polis teşkilatının mültecilere zulmetmesine, şovenizme, ırkçılığa, militarizme tepkili olan ABD’deki on milyonlarca insanın nefretini perçinliyor. Fakat bu kitleler adına konuşan Friedman ve Demokrat Parti’nin muhalefetinin, demokratik duyarlılıkla herhangi bir ilgisi yok.
Demokrat Parti içinde ve etrafında, Rusya’yı MCCarthyci bir biçimde şeytanlaştırılmasıyla hazırlanan, Amerikalıları orduya/istihbarata/ cuntaya mecbur edecek bir saray darbesini hoş karşılama eğilimi var. Friedman da bu eğilimi yüksek sesle dile getiriyor. Milyoner köşe yazarının sözcülüğünü yaptığı varlıklı ve yozlaşmış sosyal tabakanın iki temel endişesi var.
Birincisi; Trump, ABD’nin dünya genelindeki emperyalist çıkarlarını, Obama yönetiminin Rusya’yla sürdürdüğü savaş-çığırtkanı politikasından geri adım atarak tehdit ediyor. Aynı zamanda yalanlarıyla ve Washington’ın müttefiklerine kafa tutmasıyla ABD’nin uluslararası saygınlığını da tehdit ediyor. Friedman bu durumu Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki tartışmalara işaret ederek ve Almanya’nın azalan desteğini göstererek açıkça ifade etmiş ve “dünya izliyor” diyerek uyarmış.
Acil bir rota değişikliği olmaması durumunda ABD’nin kendisini “önce Amerika” değil “yalnız Amerika” söyleminde bulacağını söyleyen Dış İlişkiler Konseyi başkanı ABD’li emperyalist stratejist Richard Haass’a atıfta bulunuyor.
İkinci büyük endişe ise Trump’ın, kontrolden çıkıp bütün ekonomik ve politik sistemi tehdit edebilecek olan yaygın iç hoşnutsuzluğu körüklüyor oluşu. Trump’ın açılış konuşmasından sonra patlak veren yaygın taban muhalefetinden medet ummak bir yana; Demokrat Parti, çalışan kitlelerin hareketinin yükselişinin maliyetleriyle yüzleşmekten ısrarla kaçınıyor. Bu yüzden de askeri ve istihbari aygıtlardan aristokrasinin Trump’ın temsil ettiği yöneten sınıfla çatışmadaki işbirliğinden medet umuyorlar.
Bu iki taraf arasındaki savaş, yalancıların, aynı kapitalist elitin son derece gerici iki kliğinin savaşı. Trump tarafı, ABD emperyalizminin küresel hegemonyasını sürdürmek için farklı bir yol arıyor, şimdilik Rusya ile savaş planlarını bir tarafa koyuyor ki önce ABD’nin Çin ile olan gerilimine odaklanabilsin.
Her iki klik de nükleer imha yoluyla ABD’yi ve dünyayı bir üçüncü dünya savaşına sürükleyebilir. Ve her iki tarafın da işçi sınıfına karşı savaşı sürdürme ihtiyacı noktasında birbirinden farkı yok.
Trump’ın göçmen-karşıtı ırkçılığına, sosyal programları yok etmesine ve savaşa karşı çıkanlar, Demokratların popüler Trump karşıtı hassasiyeti, kendi savaş programları ve sosyal politikaları arkasında yedeklemesine de karşı çıkmalıdır. Bugünün ihtiyacı ve Sosyalist Eşitlik Partisi ve Dünya Sosyalistleri Web Sitesinin uğruna savaştığı şey kapitalizmi ve emperyalizmi bitirmek için sosyalist programı temel alan bir işçi sınıfı hareketini geliştirmektir.
[Global Research’teki İngilizce orijinalinden Deniz Özge Gürsu tarafından Sendika.Org için çevrilmiştir]