DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomiye dair açıklamalarda bulundu. AK Parti'de olduğu dönemde Anayasa değişikliğinin Türkiye'yi felakete götüreceğinin farkında olduğunu söyleyen Babacan, "Keşke konuşsaydım" ifadelerini kullandı.
"Ortada büyük bir enkaz var"
Cüneyt Özdemir’in YouTube kanalına konuk olan Babacan, "Ortada büyük bir yangın var. İlk önce yangın söndürülür, ondan sonra hasarı onarmaya başlarsınız. Acilen yangını söndürmenin yolu hemen Merkez Bankası ve TÜİK’in yasalarına birer madde koyup, gerçekten bağımsız hale getirip, saygın, düzgün isimlerin bu iki kurumun başına getirmek. Bir de Meclis’te Plan ve Bütçe Komisyonu’nda oturuma katılmaları gerekiyor. Bunlar yangını söndürebilir ama ortada büyük bir enkaz var. Bu enkazın kalkması ancak hukuk ve adaletle mümkün. Hükûmetin de bunu yapması mümkün değil. Artık Erdoğan o sınırı geçti." ifadelerini kullandı.
Babacan'ın ifadelerinden öne çıkanlar şu şekilde:
"Merkez Bankası'nın müdahelesi bir işe yaramaz"
"Merkez Bankası, bizim piyasa rakamlarından okuduğumuz 4 milyar doların üzerinde borç aldığı döviz bozdurdu, sıfır. Aynı kızgın saça su dökerseniz buharlaşır. Altında kömür yanan, yufka yapılan saçlar vardır. Üzerine su döktüğünüzde bir anda buharlaşır. Merkez Bankası’nın döviz satması aynen öyle. Merkez Bankası ne kadar döviz satsa ya da herhangi bir kişi döviz bozdursa buharlaşır gider. Hiçbir işe yaramaz.
Çünkü bir başka benzetme de havuzun dibi delik. Ne kadar su koysanız o delikten çatlaktan akıyor. Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda faiz indirimine devam etme ihtimali olduğu sürece dövizi tutmanın bir yolu yok. Merkez Bankası’nın dünkü açıklamasında ‘Bir alanımız vardı onu da kullandık artık bundan sonra kullanmayız’ gibi bir ima var. Hiç kimse Merkez Bankası’nın dediğine inanmıyor çünkü nihai kararın Erdoğan’ın iki dudağının arasında olduğunu herkes biliyor. Nas diyor ya… Yüzde 19 faiz haram da yüzde 14 helal mi?"
'Bütün dünya kriz yaşıyor' söylemlerinin doğru olmadığını söyleyen Babacan, "Bütün dünya krizi yaşıyor tezi doğru değil. Biz her açıdan dünyanın çok dışındayız. Paramızın değer kaybı en büyük bizde. İşsizlik, özellikle genç işsizlik en yüksek bizde. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin OECD ortalaması yüzde 14 bizde yüzde 29. Altı ay diyorlar, sayılı gün çabuk geçer. Yanlıştan vazgeçin diye defalarca uyardık, uyarıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Erdoğan tek yetkili olarak duruyor"
"Daha eylülde Cumhurbaşkanı imzasıyla orta vadeli program açıkladılar. 2022 için oradaki dolar kuru 9,30. 2023 için 9,80. Bugünden dolar 16. Ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yeni sistemde bütün yetki tek kişide. Cumhurbaşkanı’nın bir ilçenin tapu müdürüne kadar atama yetkisini kendisinde toplayıp, ondan sonra olup bitenin sorumluluğunu başkasında araması doğru değil. İki yılda dört Merkez Bankası Başkanı değişti, sabit duran kendisi. Değişmeyen tek gerçek: Erdoğan tek yetkili olarak duruyor ve her şey de kötüye gitmeye devam ediyor. Orta direk şu anda çöküyor. Zengin daha zenginleşiyor, fakir daha fakirleşiyor. Herkes yoksullaşıyor. Böyle bir tabloda derhal seçime gidilmesi gerekir. Ama gider mi? Gitmez. Çünkü daha bir buçuk sene var niye gideyim diyor. Sayılı gün çabuk geçer."
"Yapmadığım, söylemediğim keşkelerim var"
"Ben 6 yıldır yokum. Kendi sorumluluk alanlarımda yaptığım çalışmalardan benim işim rahat" diyen Babacan son olarak şunları dedi: "Ancak yapmadığım, söylemediğim, keşkelerim var. Mesela 2017 referandumunda 15 Temmuz 2016’da darbe teşebbüsü oldu, OHAL ilan edildi hemen 6 ay sonra Anayasa değişikliğine başlandı. Referanduma giderken hazırlık gizli tutuldu. Anayasa değişikliği hazırlandı ve birden gündeme geldi. Çok hızlı bir şekilde Meclis'e sunuldu. Bunun Türkiye’yi bir felakete götüreceğini ben görüyordum. Ama bunu kamuoyuna açıkça konuşmadım. 2015 Ağustos’ta bir karar aldım ben artık konuşmayacağım, artık sessiz bir şekilde eski hayatıma döneceğim dedim, ama keşke konuşsaydım.”