Dünya Kadınlar Günü Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı "İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız." ifadesi 'dinde reform' tartışmalarını tekrar alevlendirdi.
90'lı yılların başında din hakkındaki görüşlerine yeni bir 'vizyon' getiren örgüt lideri Fethullah Gülen, bazı ayetlerin günümüze uyarlanması ve tekrar değerlendirilmesi yönünde çağrılarda bulunmuştu. O günden bu yana dinde reform tartışmaları Gülen'in düşünceleri ve açıklamaları çevresinde tartışılmaya devam etti.
"Kuran'ın Hristiyanları kınayan ifadeleri bugün için değil"
Erdoğan'ın 'dini güncelleme' çağrısı Gülen'in yakın döneme damga vuran ve ilim adamlarının büyük tepkisi çeken sözlerini akıllara getirdi.
ABD başta olmak üzere Batı Hristiyan dünyasına 'yakın' bir siyaset geliştiren ve 'dinlerarası diyalog' girişimlerine başlayan Gülen, Kuran'da Hristiyanları 'kınayan' ayetlerin 'güncel' olmadığını savunmuştu.
Gülen, Küresel Barışa Doğru kitabında şu ifadeleri kullanmıştı.
"Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan âyetler ya Hazret-i Muhammed döneminde yaşayan ya da kendi peygamberlerleri döneminde yaşayan bazı Yahudi ve Hıristiyanlar hakkındadır."
"İslam'ı protestanlaştırma girişimi"
Gülen karşıtları 'dinde reform' çağrılarını "İslam'ı protestanlaştırma"; yani İslamı emir ve yasakları olmayan, felsefi ahlakı bir sistem haline getirerek dinin dünyaya, hayata ilişkin entelektüel, siyasi, ekonomik, kültürel taleplerini iptal etme girişimi olarak nitelendirdiler.
Dinde reforma karşı çıkan isimlere göre Fethullah Gülen, İslam karşıtları için aranan bir dini liderdi. Çünkü İslam'ın reforme edilerek siyasi ve toplumsal bir iddiasının kalmaması ve sıradan kültürel bir forma indirgenmesi amaçlanıyordu.
"İslam'ın modern yüzü Gülen"
'FETÖ' yanlısı açıklamaları ile bilinen Amerikan RAND Corporation düşünce kuruluşunun daimi politik danışmanı ve CIA'in eski başkan yardımcısı Graham Fuller, Fethullah Gülen'i 'İslam'ın modern yüzü' olarak tanımlamaktaydı. İslam karşıtı grup, kurum ve önde gelen şahsiyetler, "Reformcu Müslüman-Radikal İslamcı" ikilemini her zaman kullandı. Nitekim Fuller'e göre 15 Temmuz darbe girişimi 'Radikal İslamcılar'a karşı yapıldı.
Thomas Friedman’ın New York Times’da yayımlanan ‘ An Islamic Reformation’ başlıklı yazısında İslam’da reformun ancak İslam dünyası içinden çıkacak bir 'Müslüman Martin Luther’le gerçekleşebileceği belirtiliyordu.
Gülen, Hoşgörü ve Diyalog İklimi kitabında Kuran'da Hıristiyanlarla, Yahudilerle ve müşriklerle ilgili geçen sert ifadelerin uç noktayı temsil ettiğini, Kur’anın onları dost edinmemek konusundaki yasağının o günün husisi şartlarından kaynaklandığını ve bu duruşun 'güncellenmesi' gerektiğini belirtmişti.
Ancak, bugüne kadar hiçbir İslam alimi bu ayet ve hadislerin tarihsel olduğunu, geçerliliğini yitirdiğini söylemedi. Aksine, "kıyamete kadar geçerli olduklarını ittifakla" aktardılar.
"Kuran tarihseldir"
Fethullah Gülen'e yakınlığı ile bilinen ve dinlerarası diyalog düşüncesinin teorisyenlerinden Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı Prof.Dr. Mehmet Aydın da 'dinde güncelleme' taraftarlarından biriydi. Aydın, Kur’an-ı kerim tarihseldir, yüzde kırkı değiştirilmeli veya çıkarılmalıdır” açıklamasında bulunmuştu.
Aydın'ın II.Din Şurası Tebliğ ve Müzakereleri'nde kullandığı ifadeler şu şekilde:
“Bazı Müslüman kardeşlerimiz diyor ki, yahu bir fırsat düştü. Müslümanlığı anlatalım Hıristiyanlara. Allah belki hidayetini gösterir... Yani adam aslında Müslümanlaştırmak için gelmiş... İşin ucunda din değişitirmek bilmem adam kazanmak, üye kazanmak varsa, açıkcası bu bir din mensubuna yapılacak en dinsizce bir harekettir. Dinsizce diyorum, çünkü bunu hiç bir din kabul etmez.”
Kaynak: Mepa News