Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ABD temaslarını Türk gazetecilerle gerçekleştirdiği görüşmede değerlendirdi.
Fidan ABD'de mevkidaşı Antony Blinken'ın yanı sıra ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve Kongre üyeleriyle de görüşmeler gerçekleştirdi.
Hakan Fidan görüşmelerde "enerji, ekonomi, finans, maliye, terörle mücadele ve bölgesel konular başta olmak üzere Gazze, Suriye ve Ukrayna gibi ana başlıklarda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduklarını" belirtti.
Gazze gündemi
Görüşmelerinde özellikle Gazze'nin ağırlıklı gündem olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanı, "Özellikle son aylarda giderek artan insani trajedinin dayanamaz bir hal alması neticesinde uluslararası toplumun bir an önce insani yardımların Gazze'ye ulaştırılmasına ilişkin görüşlerimizi paylaştık, burada atılabilecek adımlar neler onları görüştük. Türkiye olarak biz üzerimize neler düşüyor, Amerika tarafından beklentilerimizi bu konuda neler, bunları tekrar dile getirdik." dedi.
İki devletli çözüme vurgu yapan Fidan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünyadaki hiçbir olayda bu derece üstünde bir oydaşma sağlanmamıştır, şu konularda hemfikirler: Ateşkesin olması, bazıları insani ateşkes diyor, bazıları bizim gibi kesintisiz sürekli bir ateşkes, insani yardımların girmesi ve sivillerin öldürülmesinin bir an önce durması ve iki devletli çözüm. Sadece ateşkes değil, hemen beraberinde iki devletli çözümün hayata geçirilmesi. Şimdi bunun üzerinde hemen hemen bütün dünya hemfikir olmuş durumda."
"Gazzeli kardeşlerimizin yaşamış olduğu bu büyük trajediyi, bu büyük katliamı bir an önce sonlandırmak buna yönelik somut adımların atılmasını sağlamak artık vazgeçilmez bir sorumluluk oldu." ifadelerini kullanan Fidan şöyle devam etti:
"Konu İsrail olduğu zaman malumunuz olduğu üzere uzun zamandır uluslararası sistemin özellikle batı merkezli sistemin kör sağır ve dilsiz olduğunu biz biliyoruz, yani bu artık dünyada herkesin bildiği artık söylemekten bile çekindiği, bazı insanların da artık söylemekten yorulduğu bir gerçeklik. Fakat Gazze'de 30 binden fazla masum sivilin bilinçli bir şekilde katledilmesi, artık zulümde yeni bir noktayı temsil ediyor. Dolayısıyla bunun bu şekilde devam etmesinin uluslararası sistemde oluşturacağı kriz, bölgede meydana getireceği patlamalar artık kaldıramaz bir gerçeklik, devletler ona göre harekete geçmek zorunda."
F-16 ve F-35
Fidan, F-16 konusunda siyasi sürecin tamamlanarak üretim ve teslimat konusunda teknik sürecin başladığına vurgu yaparak "Amerikan yönetimi burada bir irade ortaya koydu, Kongre'yi bu konuda bilgilendirdi. Kongre'den de geçti belli bir sürecin sonunda ve irade oluşturma süreci tamamlandı. Bundan sonrası aslında teknik süreç. Savunma bakanlıkları arasında ve ilgili firmalar arasında devam edecek olan bir süreç." şeklinde konuştu.
F-35 konusuna da değinen Fidan şunları söyledi:
"F-35 konusunda biliyorsunuz biz bu programın bir parçasıydık, daha sonra haksız yere buradan bir çıkarma söz konusu oldu, S-400 konuları bahane edilerek. Biz tekrar pozisyonumuzu koruyoruz, yani buraya yapmış olduğumuz bir ulusal ödeme var, almamız gereken uçaklar var. Türkiye tabii bu konuları geniş fikirli açık bir şekilde konuşmaya tartışmaya her zaman hazır. Geldiğimiz aşamada aslında bu konuları farklı perspektiflerle tartışabileceğimize de inanıyoruz. Amerika’nın da bu konuda açık fikirli olması lazım diye düşünüyoruz, bazı görüş alışverişleri var."
"ABD ile yeni sayfa"
Fidan'ın açıklamalarında ABD'nin YPG'ye verdiği desteğe de vurgu vardı. Fidan, ABD'nin desteğinin sadece silahtan ibaret olmadığını, aktarılan kapasite, verilen eğitimler ve oluşturulan kurumsallaşmanın Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu kaydederek "Türkiye Cumhuriyeti devleti, sınırları içerisinde veya dışında kendine tehdit oluşturan bütün tehdit ve terör odakları ile meşru ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde savaşmaktadır ve savaşmaya devam edecektir. Bundan hiç kimse bizi alıkoyamaz." ifadelerini kullandı.
Fidan şunları belirtti:
"Sizin geçici olarak başlattığınız bu sürecin artık bir kalıcılığa dönüşmesinin iki ülke arasındaki stratejik ilişkinin ilerlemesinin önündeki en büyük engel olduğunu söyledik, bunun bir an önce son bulması, buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor, aksi taktirde iki ülke daha büyük bir karşı karşıya geliş riskini taşıyor terör örgütü üzerinden. Bu, iki ülkenin de menfaatine olan bir konu değil. Suriye'de YPG ile olan ilişkilerinden memnuniyetsizliğimizi ve bunun iki ülke arasında iki NATO üyesi ortak arasında ortaya çıkardığı stratejik tehlikenin ne olduğunun altını bir kez daha çizdik."
Bakan Fidan, ABD ile yeni bir sayfa açma imkanı bulunduğunu dile getirerek "Geldiğimiz aşamada yenilenmiş bir psikolojiyle, daha pozitif bir gündemle yeni bir sayfa açarak yolumuza devam etme imkanı var." şeklinde konuştu.