Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, dolar kurundaki yükselişe dikkat çekerek "Kurda bir süredir devam eden ve dün iyice belirginleşen artış bir sel değil, adeta tsunami. Bunun önünde kimse duramaz" diye yazdı.
Merkez Bankası'nın bugün açıklayacağı faiz kararına işaret eden Aktaş "Ya ekonominin kurallarına kulak vereceğiz ya da yine içimizdeki sesi dinleyeceğiz. Ama o içimizdeki ses bizi hep yanlış yönlendiriyor. O yüzden bugün o sesi dinlemesek mi acaba?" diyerek şöyle devam etti:
"Sanki iki seçenek var gibi: Politika faizini artırmak. Enflasyona endeksli (ya da benzeri) yeni bir kağıt çıkarmak. Aslında bu bir seçenek değil, çaresizlik göstergesi ama gündemde olduğu da biliniyor.
Bugün atılacak ya da atılmayacak adım, önümüzdeki dönemin siyaset takvimini belirleyecek gibi görünüyor. Merkez Bankası faiz oranının düzeyi, bize muhtemelen seçimin tarihi konusunda ipucu verecek"
"Geçen yıl eylülde başlatılan faiz indirimi sonrası 20 Aralık’ta ilan edilen KKM ile o kötü gidişe zar zor dur diyebildik. Üstelik araba fren yapınca hemen durmuyor, bir süre de kayıyor, arabada olanlar da savruluyor, kemeri bağlı olmayanlar başını bir yerlere çarpıyor. Aralık ayının 20’sinde kuru frenledik ama öncesindeki tırmanış aralık ve ocak aylarında rekor fiyat artışları getirdi.
Eylül ayı başından 20 Aralık’a kadar olan dönemde yaşanan, kurun faizin indirilmesi yüzünden yükselmesiydi. Çareyi bir süreliğine de olsa KKM ile bulduk.
Şimdi faiz indirimi yok, kur yine yükseliyor.
Öyleyse başka bir adım atmak gerekiyor.
Dün de yazdık; sanki iki seçenek var gibi:
- Politika faizini artırmak.
- Enflasyona endeksli (ya da benzeri) yeni bir kağıt çıkarmak. Aslında bu bir seçenek değil, çaresizlik göstergesi ama gündemde olduğu da biliniyor.
Bizim aklımıza başka bir şey gelmiyor.
Başka bir önerisi olan var mı?"