Türkiye, Başbakanın yaptığı açıklamayla resmi olarak, Afrin'de İran ve Rusya ile birlikte çatışmasızlık bölgeleri oluşturulması için çalışmalar yaptığını duyurdu.
Afrin'de çatışmasızlık bölgesi çalışmaları bizlere Türkiye'nin muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e girme planlarını daha iyi okuma fırsatı vermektedir. Bu durum, 6. Astana toplantılarında varılan mutabakat net değildi zira Türkiye'nin uzun zamandır uğrunda çalıştığı, sınırda sıfır Kürt varlığı ve İdlib'de bir tutunacak bir toprak parçası emellerinin yolunu açan bir "yan" anlaşma şu anda ülkelerin gündeminde.
Açıkçası, kafalarda bu durumun Türkiye'nin geçmişte yaptığı gibi yine bir dostluk serabı hayal ettiği sorularını uyandırdı. Ayrıca bu yeni anlaşma Türkiye'nin yepyeni düşmanlar edinmesine değecek mi?
Türkiye en son yaptığı anlaşma neticesinde Fırat Kalkanı Harekatını başlatmıştı. Ancak harekat Rusya ve rejimin Kuzey Halep bölgesinde geniş bir alanı kontrol altına alarak Türkiye destekli grupların ilerlemesinin önünü kesmesiyle sonuçlanmıştı. Bunun yanında, geçmişte, ayrı ayrı zamanlarda hem Rusya hem ABD, Fırat Kalkanı güçlerinin Afrin'e müdahale etmesini engellemek adına kendi askerlerini yerleştirdiler. Ancak bu Türkiye'nin yediği darbelerin sonuncusu değildi zira, rejim harekatın önünü kesmekle kalmayıp aynı zamanda YPG kontrolündeki iki kanton arasında kalan bütün alana yerleşerek ve daha sonra PKK ile işbirliği içinde bu alanları Afrin-Rojova arasında bir hat oluşturulması için kullanıma açarak Fırat Kalkanı Harekatının birincil görevinde başarısız olması sağlanıldı.
25 Ekim günü, Deyr ez-Zor'da operasyon yürüten ABD destekli Kürtler ve SDG Ruslar tarafından 3. kez bombalandı. Burada dünyanın süper güçlerinin bir petrol sahası için kafa kafaya geldiklerini açıkça görüyoruz. Tansiyon gittikçe artıyor ve hiç kimsenin geri adım atmaya niyeti yok.
Durum ağır sonuçlara neden olabilir. Rusya güç gösterisi yaparken ABD bölgede kullandığı Kürt vekilleriyle daha sıkı ilişkiler kurmak zorunda kalacak ve onları zamanı geldiğinde Rusya'ya karşı tam olarak desteklemek zorunda kalabilir. Türkiye, geçmişte uğradığı ihanetin acısı hala geçmemiş olsa dahi Rusya ile olan bağlarını sağlamlaştıracak zira eğer bölgede kesin olan bir şey varsa o da Türkiye'nin YPG'yi yok etmek istediğidir.