SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu Covid-19 hastalığı ilk kez tespit edildiğinden bu yana hastalığa karşı kullanılmak üzere dünyanın pek çok yerinde aşı çalışmaları yürütülüyor. Wired'ın haberine göre, güvenli bir aşı geliştirilmesi için halihazırda 44 farklı aşı çalışmasının yürütülürken bunlardan ikisi klinik deney aşamasına geçti.
The Guardian geçen hafta Oxford Üniversitesi’ndeki araştırma ekibinin geliştirdiği aşıyı hayvanlardan üzerinde deneyeceğini duyurduğunu aktarırıken, Imperial College London’daki araştırmacılar aşı üretebilmek için virüsün genom dizilemesini çıkarmıştı.
Öte yandan, Salgın Hastalıklar Hazırlığında Yenilikçi Yaklaşımlar Koalisyonu'nun (CEPI), desteklediği 8 araştırmadan birinin bir yıl içinde uygun aşıyı üretebileceğini düşündüğü belirtiliyor. Bu araştırmalar içinde kısmen ilk klinik deneylere geçen Amerikalı şirket Moderna’nın yürüttüğü çalışma da yer alıyor.
Her ne kadar Covid-19’un yayılmasının etkileri tüm dünyada artarken, güvenli bir aşı üretebilmek için çalışmalara hız verilse de en iyimser tabloda dahi en erken gelecek yıl koruyucu aşıların elde edilebileceği ifade ediliyor.
The Times'ın haberine göre, halihazırda eş zamanlı pek çok çalışma yürütülüyor olsa da, araştırmacılar deneylerin devam etmesini sağlayacak bütçenin yeterli olmadığını belirtmişti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) yaptığı açıklamaya göre klinik deney aşamasında bulunan iki aşı mevcut. Bunlardan biri ilaç firması Moderna’nın yürüttüğü çalışma, bir diğeriyse CanSino ve Pekin Biyoteknoloji Enstitüsü’nde gerçekleştiriliyor.
Öte yandan diğer 42 aşı geliştirme çalışması henüz deney aşamasına geçebilmiş değil. Yütülen 44 çalışmada da insan vücudunu SARS-CoV-2 virüsüne karşı koruyacak gerekli bağışıklık sisteminin oluşmasına olanak tanıyacak teknikler ve platformlar kullanılıyor.
Aşılar genellikle, vücudun ilgili hastalığa karşı bağışıklık geliştirebilmesi için virüsün veya etkisiz hale getirilmiş virüsün parçaları kullanılarak hastalığı taklit etmesiyle çalışıyor. Örneğin çiçek hastalığında kullanılan geleneksel yöntemle, patojen etkisiz hale getirilerek vücuda veriliyor. Böylece kişiler hastalığa yakalanmadan bağışıklık geliştirebiliyor.
Leeds Üniversitesi’nde virolog Nicola Stonehouse, bu sürecin virüsün kimyasal olarak hareketsiz hale getirilmesini ya da canlılığını azaltmayı içerebileceğini belirtiyor. Virüsün canlılığının azaltılması, virüs hala canlı olsa da daha zayıf bir halinin kullanıldığı anlamına geliyor.
Stonehouse, “Koronavirüs aşısının klasik yöntemlerle geliştirilmesini düşünen pek çok kişi var, fakat bu zaman alır” dedi.
Bunlardan bir tanesi de Hindistan Serum Enstitüsü. Enstitü mevcut verem aşılarına dayanarak, SARS-CoV-2 virüsüne karşı canlılığı azaltılmış aşı geliştirerek 6 ay içinde insan deneylerine başlamayı umuyor.
Bir diğer teknikse, virüsün protein gibi parçalarını kullanmayı içeriyor. Virüslerin proteinleri laboratuvarlarda üretilebildiği için bu yöntemle aşı hazırlanmasının daha kolay olduğu belirtiliyor.
Bağışıklık sistemimizin virüsün yüzeyindeki sivri uçlu proteinleri kolayca tanıyabilmesi nedeniyle bu yöntemin koronavirüslerde kullanılabileceği ifade ediliyor. Fransa merkezli ilaç firması Sanofi, SARS protein aşısını Covid-19’a karşı kullanabilecek hale getirmeye çalışırken, Novavax’ın bu tip bir aşının testini bahar sonunda gerçekleştirmeyi umduğu aktarıldı.
Hong Kong’daki CanSino’daki çalışmadaysa daha farklı bir yöntem kullanılıyor. Bu yöntemle yeni koronavirüsün genetik kodları insanlar için tehdit oluşturmayan başka bir virüsün içine yerleştiriliyor. Bu yöntemin Ebola’da işe yaradığı belirtiliyor.
Öte yandan yeni bir yöntem olan RNA aşılarının da üretim açısından hayli avantajlı olduğu ifade ediliyor. Araştırmacıların çok sayıda virüs üretmesini gerektirmeyen bu yöntem klasik yöntemlerden çok daha hızlı aşı geliştirilmesine olanak sağlayabilir.
Ancak Stonehouse, “Bu yöntem çok yeni. Bu yüzden nasıl çalışacaklarını ve güvenli olup olmadıklarını bilmiyoruz” dedi. Moderna’nın üzerinde çalıştığı aşının bu yöntemi kullandığı belirtildi. Ancak Moderna’nın yürüttüğü deneylerin de bir sonraki yıl devam edebileceği ve bu sürenin 18 ay alabileceği belirtildi.
Öte yandan uzun vadede çözüm üretecek aşı gibi çalışmaların yanı sıra bilim insanları mevcut ilaçlardan kısa vadeli tedavi yöntemleri de geliştirmeye çalışıyor. Bu hafta The New York Times’ta yer alan haberde, bilim insanlarının Covid-19’a karşı uygun hale getirilebilecek, başka hastalıkların tedavisinde kullanılan yaklaşık 70 ilaç ve kimyasal bileşim tespit ettiği aktarılmıştı.