BOND İnternet Trendleri Raporu'ndan derlenen bilgilere göre, internet kullanıcı sayısı her geçen yıl artmasına rağmen artış hızı yavaşlıyor.
İnternet kullanıcı sayısı, 2018'de bir önceki yıla göre yüzde 6 artarak 3,8 milyara ulaştı ve dünya nüfusunun yüzde 50'sinden fazlasını oluşturdu.
Türkiye internet kullanıcı sayısında 15. sırada
İnternet kullanıcılarının yüzde 53'ü Asya Pasifik'te, yüzde 15'i Avrupa'da, yüzde 13'ü Afrika ve Orta Doğu'da, yüzde 10'u Latin Amerika ve Karayipler'de, yüzde 9'u ise Kuzey Amerika'da bulunuyor.
Kullanıcı sayısının yüzde 21'ini Çin, yüzde 12'sini Hindistan ve yüzde 8'ini ABD oluşturuyor. Bu ülkeleri Endonezya, Brezilya, Japonya, Rusya ve Meksika takip ederken, Türkiye listede 15'inci sırada yer alıyor.
Öte yandan interneti kullanan nüfusun genel nüfusa oranıyla elde edilen internet kullanım penetrasyonu 2009'da yüzde 24 iken, geçen yıl yüzde 51'e yükseldi. İnternet kullanım penetrasyonunda ilk sırada yüzde 89 ile Kuzey Amerika bulunuyor. Bu kıtayı, yüzde 78 ile Avrupa, yüzde 62 ile Latin Amerika ve Karayipler, yüzde 48 ile Asya Pasifik ve yüzde 32 ile Afrika ve Orta Doğu izliyor.
Sosyal medya kullanımında yavaşlama
Raporda, tüketicilerin, internet kullanımında aşırılığa kaçmaya dair endişelerinin olduğu ve bunu azaltmak için adımlar atmaya başladığı belirtiliyor. ABD'de önde gelen internet platformları internet kullanımının izlenmesine yardımcı olacak araçlar geliştiriyor.
Sosyal medya kullanımında güçlü bir büyüme döneminin ardından yavaşlama başladığı görülürken, gizlilik ve sorunlu içerik kaygıları da kullanıcıların davranışlarını etkiliyor.
Öte yandan internet kullanımı küresel inovasyon ve rekabet ürünlerin geliştirilmesine imkan tanıyor. Şirketlerin başarılı olması ile hızlı büyümesi için dijital verilerin toplanmasının ve bu verilerin analiz edilmesinin önemli olduğu ifade ediliyor. Veriler, işletmelerin tüketicilere kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetleri daha düşük fiyatlı ve daha verimli şekilde sunmasına ve müşteri memnuniyetini artırmalarına yardımda bulunuyor. Ayrıca çevrimiçi derecelendirme sistemlerinin bulunduğu pazarlarda, tüketicilerin ve işletmelerin doğrudan etkileşimde bulunabilmesi hesap verilebilirliğin artmasına katkı sağlıyor.