ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya sitesi Twitter’daki hesabından 7 Nisan'da bir açıklama yaparak, Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) tepki gösterdi. Örgütü, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında, pandeminin çıkış noktası ülke olan Çin’in tarafında tutum sergilemekle suçladı.
“DSÖ gerçekten patladı” diyen ABD Başkanı’na göre, Dünya Sağlık Örgütüne en büyük finansal desteği ABD veriyor ancak örgüt, “Çin odaklı” tutum sergiliyor.
Koronavirüs krizinin başlarında ABD'nin Çin'den gelen uçak seferlerini durdurma kararına dair tavsiyelerine de dikkat çeken Donald Trump, "Neyse ki Çin'e sınırların açık tutulması tavsiyelerini reddettim. Neden bize bu kadar hatalı bir öneri verdiler?" sorusunu sordu.
DSÖ'nün tartışmalı açıklaması
Tam bu noktada bir parantez açarak örgütün 10 Ocak tarihli tweet'ini hatırlatmakta fayda var. Pandeminin çıkış noktası olan Çin'in Hubey eyaletinin Vuhan kentiyle ilgili o paylaşımda, "DSÖ, Vuhan, Çin'e giden ve Çin'den seyahat edenler için özel sağlık önlemleri önermemektedir. Genel olarak, giriş taramasının önemli miktarda kaynak gerektirirken, çok az fayda sağladığı düşünülmektedir" denilmişti.
Son toplantıda da DSÖ'yü hedef aldı
Beyaz Saray'da düzenlenen günlük Koronavirüs Görev Gücü basın toplantısında da konuşan Trump’ın suçlamaları böyle. DSÖ ise iddiaları reddediyor. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Covid-19'u politize etmeyin" diyerek, "Eğer düzgün davranış göstermezsek, önümüzde pek çok ceset torbası bizi bekliyor" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı'nın bu sözlere de bir yanıtı vardı:
"Çin ile ilişkilerine baktığımda, DSÖ'nün virüsü siyasileştirmekten bahsettiğine inanmıyorum. Bize ceset torbalarından bahsediyorlar. DSÖ bize doğru analizleri yapsaydı insanlarımıza daha iyi hizmet verirdik."
ABD fonları gözden geçiriyor
Donald Trump, "DSÖ, birçok konuda salgını yanlış ele aldı. Salgın tehdidini küçümsediler. Bu iyi bir şey değil" eleştirisini de paylaştı.
"DSÖ'ye her yıl yüzlerce milyon dolar veriyoruz. Geçen yıl biz 452 milyon dolar verirken, Çin sadece 42 milyon dolar verdi. Önceki yıl biz 500 milyon dolar verirken, Çin 40 milyondan daha az verdi. Daha önceki yıllara baktığınızda da tablo aynı. DSÖ'nün önceliği herkese eşit davranmak olmalı ama görünen o değil. Bu konuda bir soruşturma yapıp kararımızı vereceğiz."
Yani ABD, DSÖ’ye verdiği fonları gözden geçiriyor.
Beyaz Saray Ticaret Danışmanı Peter Navarro'nun 29 Ocak’ta Trump yönetimini, koronavirüsün ABD’liler için ortaya çıkaracağı riskler ve milyonlarca dolara mal olabileceği konusunda uyardığı iddiaları olduğunu da ekleyelim. Yani Dünya Sağlık Örgütünün salgınla ilgili "Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durumu" ilanından 1 gün önce…
Peki Başkan Trump’ın para desteğini kesmekle tehdit ettiği DSÖ gerçekten de en büyük katkıyı ABD’den mi alıyor?
Son verilere bakalım.
Öncelikle DSÖ’ye iki tür katkı olduğunu vurgulamak gerekiyor.
Üyelik için ödenen para ve isteğe bağlı destek.
İlki, ödenen toplam miktarın ülke serveti ve nüfusa göre hesaplandığı bir üyelik ücreti. İkincisi ise gönüllü mali katkı.
Donald Trump yönetimi şubat ayındaki son bütçe teklifinde, Dünya Sağlık Örgütünün fonunda kesintiye gitti ve finansal katkıyı 122,6 milyon dolardan 57,9 milyon dolara indirdi.
Kesintiye rağmen bu miktar, hala en yükseği.
Arkasında ise tartışmaların odağındaki ve aynı zamanda ABD ile bir ticaret savaşının içinde olan Çin var. Çin’in katkısı 28,7 milyon dolar.
Japonya 20,5 milyon dolar ile üçüncü sırada.
Bu yıl tüm üye devletler tarafından ödenmesi gereken değerlendirilmiş katkıların toplam tutarı 1 Ocak'ta 246,8 milyon dolardı ve bunun 31 Mart'a kadar yaklaşık 79 milyon doları ödendi.