Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada her yıl 800 bin kişi intihar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu da kırk saniyede bir kişinin yaşamına son verdiği anlamına geliyor. İntihar girişiminde bulunanların sayısı ise bu rakamın yirmi katını buluyor.
10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü vesilesiyle dikkatler yeniden intihar olgusuna çevrildi. İstatistikler, intiharın nasıl önlenebileceğine de ışık tutar nitelikte.
DSÖ istatistiklerine göre 100 bin nüfus başına intihar edenlerin sayısı dünyada ortalama 10,5 kişi. Yüksek gelirli ülkelerde bu sayı 11,5'e yükseliyor. Türkiye ise 100 bin kişi başına ortalama 7,2 intiharla dünya ve Avrupa'da görece iyi bir durumda.
Türkiye'de 3 bin 161 intihar
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) en son yayımladığı veriler 2018 yılına ait. Buna göre 2018'de toplam 3 bin 161 kişi intihar ederek yaşamına son verdi. İntihar edenlerin yüzde 75,6'sını erkekler, yüzde 24,4'ünü ise kadınlar oluşturdu. Türkiye'de son on yıllık dönemde intihar sayısında belirgin artışlar da kaydedilmedi. Örneğin intiharların düşüş eğiliminde olduğu Almanya'da 2018'de 9 bin 300 intihar gerçekleşti.
İntihar, dünya çapında 15-19 yaş arası grupta en yaygın üçüncü ölüm nedeni. İstatistiklerin ortaya koyduğu bir diğer çarpıcı sonuç, erkeklerin intihar vakalarında ezici çoğunluğu oluşturması ve erkeklerin oranının yaş ilerledikçe artması. 15-19 yaş grubundaki intiharlarda kadınlar ve erkeklerin oranları arasında büyük fark gözlenmezken yaş ilerledikçe erkeklerin oranı da güçlü bir şekilde artıyor. Özellikle refah seviyesi yüksek ülkelerde intihar eden erkeklerin sayısı kadınların üç katını buluyor.
Refah fayda etmiyor
DSÖ verilerine göre dünya çapında intiharların yüzde 79'u düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşse de en yüksek intihar oranına refah ülkelerinde rastlanıyor. Dolayısıyla intihar kararında işsizlik, geçim sıkıntısı gibi zorlu hayat koşulları kadar yalnızlık gibi psikolojik nedenler de rol oynuyor.
İntiharın nedenini belirleyebilmek çok kolay değil. Genelde intihar eyleminin öncesinde karmaşık duygusal süreçler yaşanıyor. Ancak uzmanlar, depresyondan muzdarip olan ya da intiharı aklından geçirenlere verilmesi gereken mesaj konusunda hemfikir: Yalnız değilsin!
Koronavirüs tedbirlerinin etkisi
Koronavirüs döneminde yalnızlıktan şikayet edenlerin sayısı da artıyor. Sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamaların yoğun olduğu dönemde yapılan araştırmalar, alınan önlemlerin başta yaşlılar ve gençler olmak üzere depresyon eğilimlerini artırdığını ortaya koymuştu.