ABD merkezli sivil toplum örgütü Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), dünya üzerinde basının en fazla sansür altına alındığı ülkeleri mercek altına alan bir rapor yayınladı.
Örgütün rapor için yürüttüğü araştırmada, "hapis cezaları, baskıcı yasalar, gazetecilerin gözetleme altında tutulması ve internet ve sosyal medyaya erişim üzerindeki kısıtlamalar” gibi faktörleri baz aldığı belirtildi. Değerlendirme ölçütleri arasında, özel ve bağımsız medya üzerindeki kısıtlamalar, hakaret suçlarına ilişkin yasalar, yalan haberlerin yayılması üzerindeki kısıtlamalar, web sitelerine erişimin engellenmesi, medya kurumları için lisans zorunluluğu, yabancı muhabirlerin engellenmesi ve trolleme kampanyaları yer aldı.
"Hükümetin borazanı"
Salı günü yayınlanan raporun en üst sırasında Afrika ülkesi Eritre geldi. Eritre'yi sırayla Kuzey Kore, Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Çin takip etti. Listenin altıncı sırasındaki Vietnam'ı ise İran, Ekvator Ginesi, Belarus ve Küba izledi.
Raporla ilgili açıklamada bulunan CPJ Genel Müdürü Joel Simon, "İnternetin sansürü ortadan kaldırması gerekiyordu ancak bu gerçekleşmedi" dedi. Simon, "Dünyanın en fazla sansürlenen ülkelerinin çoğu internet altyapısı gelişmiş ülkeler. Bu devletler, muhalif sesleri susturmak ve basını kontrol etmek için, eski nesil vahşiliği, çoğunlukla Batılı şirketlerden satın aldıkları yeni teknolojiyle harmanlıyorlar" diye konuştu.
Raporda, en kötü üç rejim olan Eritre, Kuzey Kore ve Türkmenistan'da medyanın "hükümetin borazanı olarak işlev gördüğü ve bağımsız gazeteciliğin yalnızca sürgünden icra edilebildiği" ifade edildi. Onları takip eden yedi ülkede ise medyanın "bağımsız medyayı susturmak için taciz ve keyfi gözaltının yanı sıra karmaşık gözetleme ve hackleme gibi acımasız taktiklerin bir karışımını kullandığı" belirtildi.
Suudi Arabistan'da durum kötüleşti
Suudi Arabistan, Çin, Vietnam ve İran'da ise "gazeteciler ve ailelerinin taciz edilmesi ve hapsedilmesinin" yanı sıra "internet ve sosyal medyanın dijital olarak izlenmesi ve sansür uygulanması" söz konusu olduğu kaydedildi.
Raporda, Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Salman'ın pratikte yönetimi devralmasıyla birlikte, basın için halihazırda kötü olan koşulların "daha da kötüleştiği" kaydedildi.