Modern dönem cihat akımlarının liderlerinden olan Dr. Eymen ez Zevahiri, "Amerika Müslümanların öncelikli düşmanıdır" başlıklı bir ses kaydı yayınladı.
Zevahiri, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin gerçek yüzünü ortaya çıkardığını ve Afganistan'daki işgali ve 'terörizme' karşı savaşı haklı çıkarmaya çalışan ve buna yönelik fetva verenleri 'açığa düşürdüğünü' savundu.
El Kaide lideri, "Haçlılar" olarak tanımladığı Batı ülkeleri ile ancak 'cihat ve davet' yöntemi ile mücadele edilebileceğini iddia etti.
Zevahiri, Usame bin Ladin'in ABD'ye karşı imkanları ölçüsünde bir savaş yürüttüğünü ancak ABD'nin onun ve arkadaşlarının beyan ettiği fikirlerden insanların nefret etmesini sağlamaya çalıştığını söyledi. Ancak gelinen süreçte Batı dünyası ile Müslümanların arasındaki savaşın temelinin din düşmanlığı olduğunun aşikar olduğunun altını çizen Mısırlı cihat lideri, "Ey İslam ümmeti! Haydi! Amerika'nın bize her yerde saldırdığı gibi bizde Amerika'ya karşı her yerde cihat edelim. Amerika'ya karşı olan mücadelemizi birleştirelim. Ayrılığa düşmeyelim ve birleşelim, bölünmeyelim ve ittihad edelim." çağrısında bulundu.
Küresel siyaset ve çatışma aktörlerini tarafsız ve alternatif bir habercilik anlayışı ile okuyucularına sunmaya çalışan Mepa News, El Kaide lideri Eymen ez Zevahiri'nin açıklamasını sizlere sunuyor.
"Amerika Müslümanların öncelikli düşmanıdır" başlıklı açıklama Sami Asaf tarafından tercüme* edildi:
"Bismillah. Elhamdülillah. Es-selami ves- selamu ala rasulullahi ve alihi ve sahbihi ve men velah.
Ey dünyanın her yerindeki müslümanlar es-selamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu. Ve sonra:
Küstah Haçlı Trump'ın son icraatları, Trump'ın gerçek yüzünü Amerika'ya gösterdiği gibi Amerika halkının çoğunluğunun Müslümanlara yönelik gerçek bakış açısını da ortaya koydu. Amerika ile yakınlaşmaya çalışan, Amerika'nın Afganistan'daki Müslümanlara karşı savaşmaya hakkı olduğu ve teröristlerin Müslümanları temsil etmediği konusunda Amerika için fetva verenlerin aldatmacası aşikar oldu.
Ahmak haçlı icraatları ile uluslararası meşruiyet ve kanunlar diye isimlendirdikleri başarısız aldatmaca ve taviz siyaseti aşikar oldu.
Mal ve emir alanlar uçuruma sürüklendi
İsrail güvenlik güçleri tarafından denenen Filistin'i satma fiyaskosu aşikar oldu. Amerika'nın kendilerini terörist olarak sınıflandırmasından ve terörist listesine girmekten korkanların başarısızlığı aşikar oldu. Amerika ile askeri işbirliği ve İsrail ile teslimiyet anlaşmalarının gerekli görüldüğü politik başarısızlık aşikar oldu. Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Birleşmiş Milletler başarısızlığı aşikar oldu. Amerika ve Müslümanların yöneticilerinden olan işbirlikçilerinin acizliği ve zayıflığı, Amerika'nın işbirlikçi yöneticilerin itibarlarını nasıl kolayca zayi edebileceği ve sürekli destek almasalar bile onlardan destek, mal ve emir alanların uçuruma dogru sürüklendiği aşikâr oldu.
Amerika ve zalim Haçlı liderinin politikaları -hiçbir şüphe olmadan- onlara karşı ancak davet ve cihad yoluyla mücadele edilebileceğini gösterdi. Şeyh Usame bin Ladin-Allah ona rahmet etsin- bu yöntemi ümmete kavli ve ameli olarak anlatmaya çalıştı. Şeyh Usame, Amerika'nin müslümanların öncelikli düşmanı, asrın hübeli, yılanın başı olduğunu ve madde odaklı, laik, Haçlı Batı dünyası ile Muhammed sav'in ümmeti arasındaki düşmanlığın temelinin din düşmanlığı olduğunu defalarca vurgulamıştı. Bu meseleye konuşmalarında, buluşmalarında, açıklama ve mektuplarında açıklık getirmişti.
Sıfıra yakın imkanlar ile savaştılar
Sonra sadece konuşmak ile yetinmedi. Bilakis ümmet için uygulanabilir bir örneklik oluşturdu. Rabbine tevekkül eden, azimli ve elinden geleni yapanlar için Amerika'yı vurmanın mümkün olduğunu gösterdi. O, Amerikanları Aden'de vurdu, sonra Somali'de sonra Nayrobi ve Darusselam'da ve sonra Cool savaş gemisini hedef alarak bir daha Aden'de vurdu. Hepsinden sonra büyük zafer ise Amerikalıların evinde vurulması ile gerçekleşti.
Şeyh Usame -Allah ona rahmet etsin- ve arkadaşları bütün bu saldırıları çok az imkanlar ile hatta Amerikanlarla karşılaştırıldığında sıfıra yakın imkanlar ile yaptılar. Allah'a tevekkul, dağları ve zirvelerini sarsan ama sarsılmaz bir azim, himmet ve ısrar ile bunu gerçekleştirdiler. Usame ve arkadaşları güçleri yettiği kadar yolu gösterdiler, yöntemi açıkladılar. Allah İslam'a ve müslümanlara hizmetlerinden dolayı onları hayır ile mükafatlandırsın.
Savaş tahrif edilmiş kitaplarla korunmuş kitabın savaşı
Amerika bütün gücüyle onların imajını bozmaya ve elindeki bütün imkanlar ile Usame ve arkadaşlarının beyan ettiği fikirlerinden insanların nefret etmesini sağlamaya çalışıyordu. Bununla beraber Amerika'dan çekinenler ve Amerika'ya rağbet gösterenler ise bütün varlıkları ile Usame'ye karşı yarış içindeydi.
En sonunda dönek Haçlılar, bu aldanan ve aldatan topluluğa karşı baştan sona harekete geçti. Sonra Müslümanlar ile olan savaşlarının din savaşı olduğu, ayrıca bu savaşın, cahil ve ahmak haçlıların da iddia ettiği gibi Fırat ve Nil nehirleri arasının Yahudilere vaat edildiği iddialarına haiz tahrif edilmiş Tevrat ile yeryüzünün Allah'a ait olduğunu, Allah'ın istediği kulunu yeryüzüne varis kılacağını ve Muhammed sav'in ümmetinin ise son ümmet ve önceki ümmetlerin varisi olacağını vurgulayan Kur'ana karşı savaş olduğu ortaya çıktı. İşte zalim Haçlılar, savaşın dini ve inançsal boyutunu bu şekilde ortaya koymuş oldular ki bu savaş tahrif edilmiş kitaplar ile korunmuş kitabın savaşıdır.
O halde ey ümmet! İşte bu anlar aldatılmışların uyanmak için, acelecilerin kar etmek için, ağırbaşlıların fedakarlık için ve kararsızların Amerika'nın zulmünden kurtulmak için cihat ve davet yoluna yöneldikleri ve gerçekliğin doruğa çıktığı anlardandır.
Amerika'ya karşı her yerde cihat
Amerika, kendisinin kurup desteklediği uluslararası meşruiyet, iş başına getirdiği işbirlikçi liderler ve Amerika'nın gücünden ve yaptırımlarından korkanlara rağmen taviz verecek değil. Ancak ve ancak silahla, dille, delille, vefayla, fedakarlıkla, tevekkülle, zühdle ve İslam akaidi ve hükümleri üzerine sebat ile yapılacak Allah yolunda cihat ile geri adım atabilir. Allah yolundaki mücahitler, ilmi ile amel eden alimler, sadık davetçiler ve tevhit sancağı altında birleşen ümmet, Allah'ın izniyle Amerika'yi hezimete uğratacak. Ey İslam ümmeti! Haydi! Amerika'nın bize her yerde saldırdığı gibi bizde Amerika'ya karşı her yerde cihat edelim. Amerika'ya karşı olan mücadelemizi birleştirelim. Ayrılığa düşmeyelim ve birleşelim, bölünmeyelim ve ittihad edelim.
Ey her yerdeki Müslümanlar! Ümmeti müdafaa etmek için her yerde cihat edin. Ümmetin endişe ve sıkıntılarını yüklenin, birleşin, yardımlaşın ve asla tefrikaya düşmeyin, bölünmeyin, ihtilaf etmeyin ve Rabbinizin buyurduğu gibi tek saf olun; 'Şüphesiz Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf halinde savaşanlari sever.'
Mücahitler her yerdeki Müslüman kardeşlerinin endişesini taşımalı, Hindistanlılar Mağripliye, Şamlılar Afganistanlı'ya ve Mısırlılar Çeçenlere yardım etmelidir. Ey Allah'in kulları kardeş olun! Amerika'ya bedelini ödediğiniz tefrika çağrılarına karşı siyasetine uygun hareket etmek istiyorsanız şefkatli birer nasihatçi olmalısınız.
En büyük silah akideye yapışmak
Biz tek ümmetiz. Ne işgalcilerin çizdiği sınırları, ne kafirlerin yerleştirdiği dikenli telleri ve teftiş noktalarını ne de tağut ve mürtedlerin bize ders olarak verdiği haritaları tanıyoruz. Ey mücahitler bilin ki sizin en büyük silahınız akideye yapışmak, itaatı, doğruluğu ve vefayi devam ettirmek, günahları terk etmek ve cihat yolu üzerine sebat etmektir.
Sebat edin, sarsılmayın ve taviz vermeyin. Allah sizden öncekilere fetih verdiği gibi size de fetih verecektir. Günahlar, haram kan, zulüm ve yalan ile muvaffakiyeti kendinizden uzaklaştırmayın. Hak teala buyurdu: 'Ey iman edenler eğer siz Allah'a yardım ederseniz Allah'da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.'
Şeriatın hakimiyeti
Ve siz, Ey ilmi ile amel eden alimler! Dürüst bir şekilde ayağa kalkın ve işgalci düşman ve tağut mürtedlere karşı savaşmanın farzı ayn olduğunu, şeriatın hakimiyetinin tevhidin temel ruknu olduğunu ümmete öğretin. Hak teala buyurdu: 'Hayır, Allah'a yemin olsun ki aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem tayin edip sonra haklarında verdiğin hükümden dolayı içlerinde bir sıkıntı duymadan kendilerini tamamen teslim etmedikçe imam etmiş olmazlar.' Ümmete, müslümanın müslümana kardeş olduğunu , Müslüman diyarlarının tek belde olduğunu, Müslümanın kanının, malının ve ırzının haram olduğunu ve cihadımızın amacının rabbimizin 'onların işleri kendi aralarında şura iledir.' ayetiyle müslümanları vasıflandırdığı gibi şura üzerine kurulmuş raşid hilafeti getirmek olduğunu öğretin.
Laik seçimlerin bir faydası yok
Ve siz! Ey liderler, görüş sahipleri, tüccarlar, komutanlar ve ümmetin ileri gelenleri gelin aleyhimize birleşen düşmana karşı beraber mücadele edelim.
Mücrimlerin kanunlarına sığınmanın, hırsız ve hain hükmetlerin, Filistin davasını satanlarin ve laik anayasal seçimlerin bizlere hiçbir faydası yok. Aleyhimize birleşmiş düşmana karşı tek ümmet olarak cihad etmekten başka yol yok. Hak teala buyurdu: 'Müşrikler sizinle nasıl toplu halde savaşıyorlarsa, sizde onlarla toplu olarak savaşın.'
Doğusu ile batısı ile Kudüs bizimdir
Ey İslam ümmeti! Aldatıcılar, ısrarla Amerika ile aramızdaki asıl sorununun laik Filistin devletinin başkentinin Doğu Kudüs olup olmaması konusu olduğunu vurguluyorlar. Bu hem dalal hem idlaldir. Doğusu ve batısı ile Kudüs, Hayfa, Akka, Yafa ve bütün Filistin bizimdir. Grozni, Manila ve Endülüs bizimdir. Bu topraklar Müslümanlardan gasp edilmiştir. Allah'ın yardımı ve kuvvetiyle asla onlardan taviz vermeyecegiz.
Hiç şüphesiz biz Dimeşk'i Kabil gibi, Kabil'i Grozni gibi ve Grozni'yi Kaşgar gibi müdafaa ediyoruz. Diğer Müslüman beldelerini de işgalcilerden ve bozguncu mürtedlerden özgürleştirmek için savaşacağız.
Ümmet'e en kısa şekilde mesajımızı şu:
Asrın hubeli ve yılanın başı olan Amerika'ya karşı cihat edin! Dünyada izzet ve ahirette kazanç için kıyam edin! Arazisi gök ile yer arasın kadar olan cennet için kalkın!
Duamızın sonu alemlerin rabbi olan Allah'a hamd etmektir."
*Ara başlıklar editör tarafından eklenmiştir.