Batı Afrika'da faaliyet gösteren El Kaide kolunun liderlerinden Ebu Musa Abdulvedud, ABD'de yaşayan Müslümanların toplama kamplarına konacağı güne doğru ilerlediğini iddia ederek, bunu engellemek için silahlanıp savaşmaktan başka çarelerinin olmadığı konusunda uyardı.
Abdulvedud, kendisi de bir Amerikan vatandaşı olan Yemen asıllı Enver el Evlaki’nin Batı'da yaşayan Müslümanlar hakkındaki, “hiç şüphesiz şu anki durumunuz, gün geçtikçe Granada’nın kaybedilmesinden sonra etrafı düşmanla çevrilen Endülüs Müslümanlarına benzemektedir.” ifadesini aktardı.
"Amerika'nın işgal edilmesi imkansız"
El Kaide'nin Batı Afrika kolu Nusret El İslam ve'l Muslimin (İslam'a ve Müslümanlara Yardım) grubunun liderlerinden biri olan Ebu Musa Abdul Vedud -diğer adıyla Cezayirli Abdulmelik Drokdel- Arap Yarımadası el Kaidesi tarafından İngilizce yayınlanan Inspire dergisine röportaj verdi.
Batı'da yaşayan Müslümanları 'yalnız kurt' eylemlerine teşvik eden Abdul Vedud şu ifadeleri kullandı:
“Kaç tane yalnız kurt operasyonu dünyanın en etkili ve güçlü ülkelerinde politika değişikliklerine, siyasi partilerin çöküşüne ve hatta hükümetlerin devrilmesine yol açmıştır! Bu yüzden şehadet sevdalıları ve ingimasiler (akıncılar) düşmanın kalbinde diğer savaşçılardan daha fazla korkuya sebep olur. Yalnız kurt saldırılarının böyle olumlu sonuçları sebebiyle ümmetin evlatlarını bu yeni cihat metoduna davet ediyor ve buna sımsıkı sarılmaları çağrısını yapıyoruz.”
“Amerika kıtasının dış bir güç tarafından işgal edilmesi imkansızdır zira etrafı 6000 kilometre boyunca Atlantik Okyanusuyla çevrilidir, ancak yalnız kurt operasyonları Müslümanların canları ve harcamaları bakımından az bir bedel gerektirirken, düşman üzerindeki etkisi gayet fazla ve fayda oranı yüksektir.”
Inspire dergisinin 17. sayısı ABD'de yaşayan Müslümanları 'yalnız kurt' saldırılarına teşvik ediyor
“Yalnız kurt operasyonları Allah onu İslam’a ve cihada yönlendirmeden önce kafir toplumun bir ferdi olanlar tarafından yapıldığında küffar daha da öfkelenir. Öfkelerinin sebebi İslam’ın onların dar görüşlü milliyetçilik fikirlerinin üzerinde olduğunu, bir Müslüman’ın sadakatinin yerinin kavmi değil ümmeti olduğunu gayet iyi bilmelerinden kaynaklanır. İşte bu kısım düşmanda operasyonun kendisinden daha fazla hazımsızlık yaratır, bunu göz ardı etmeyelim. Bu küffarın öfkesini artıran zayıf noktalardan bir tanesidir.”
“Batıda yaşayan Müslümanlar görece daha rahat durumda olduklarından birçok cihat alimi ve lideri Batıda şehadet operasyonları gerçekleştirilmesini teşvik etmiştir. Böyle bir Müslümanın konumu, cihat sahalarına hicret edenlerinkinden aşağıda değildir.”
"Batı'da birlikte yaşama olgusu zayıfladı"
Vedud ayrıca “diğer devletlere nazaran Amerika’daki suç oranları daha fazladır ve işlenen suçların çoğunluğunun ırkçı ideolojiden kaynaklanması da sürpriz değildir” dedi.
“Bu durumu Obama, Beyaz Saray’dan ayrılmadan önce kendisi de itiraf etmişti” diye ekledi.
Trump'ın ABD başkanı olmasının ardından Batı'da 'birlikte yaşama' olgusunun zayıfladığını belirten Abdul Vedud, mevcut durumun tüm 'öteki'leri hedef haline getirdiğini şu sözlerle ifade etti:
“Trump’ın kazandığı zaferin kaçınılmaz sonucu olarak ve onun gibi düşünen liderlerin Batılı ülkelerde gücü ele geçirmesi, her geçen gün Batıda birlikte yaşama olgusunu zayıflatmaktadır. Bu sadece Müslümanları değil, “beyaz olmayan” diğer tüm ırkları etkileyen bir durumdur. Allah’ın izniyle, bu akım Müslümanların yararına olacaktır zira ümmetin vicdanı uyanacak ve Batılı Haçlıların vahşiliğini açık bir şekilde Müslümanlar görecektir.”
"Müslümanlar savaşa hazırlıklı olmalı"
Vedud’a göre “yaklaşan yüzleşmeden kaçış yok” ve Müslümanlar savaşa hazırlıklı olmalılar. Eğer Başkan Trump “İslam karşıtı düşmanca politikalar izlemeye devam eder ve Müslümanlara yaptığı saldırılarda sınırları aşarsa, kendi kaderi de en az Bush’un kaderi kadar kötü olacaktır.”
Batı Afrika'da faaliyet gösteren 4 cihat yanlısı grup, "Nusret El İslam ve Muslimin Cemaati" adı altında birleştiğini duyurmuştu
Vedud ayrıca “Müslümanlar Hillary Clinton için “yanlış umutlara” kapıldılar zira İslam’a olan gizli düşmanlıklarında onların hepsi eşittir.” dedi.
“Hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler ölümcül zehir taşıyan yılanlardır, Demokratlar daha nazik bir cephe olarak karşımızda dururken, Cumhuriyetçiler gerçek renklerini ortaya koyarlar” diye ekledikten sonra. “…Trump’ın sert açıklamaları ve İslam karşıtı duruşu, yalnız Allah’ın bildiği şekillerde Müslümanlara faydalı olabilir. Kendisinin dikkatsiz şekilde samimi olarak konuşması, kafirlerin gerçek duruşunu İslam ümmetine hatırlatıyor.” diye sözlerine devam etti.
"Trump popülist akımı doğru okudu"
Vedud ayrıca Trump’ın “ırkçı zihniyete sahip olmasından dolayı Amerika’da oluşan popülizm akımını doğru bir şekilde okuyabildiğini” söyledi.
Abdulvedud, “Seçim kampanyası Amerikalı oy sahiplerinin doğal ırkçı eğilimleriyle iletişime geçmek üzerine kuruluydu. Bu şekilde Trump kitlelerin siyasi cehaletini sonuna kadar istismar etti. Amerika’da tek bir duygusal konuşma birçok insanın görüşünü anında değiştirebilen bir araçtır. Bu yüzden Trump’ın birçok konuşmasında açık sözlülüğünün küstahlık sınırlarına vardığına şahit olduk. Trump Demokratların uyguladığı politikalardaki gri alanların sıradan Amerika vatandaşları tarafından artık fark edildiğini ve vatandaşların bu politikalardan sıkıldığını anladı, böylelikle onların duygularıyla nasıl oynayacağını ve kanalize edeceğini artık biliyordu. “ diyerek sözlerine devam etti.
Trump'ın başarılı bir seçim kampanyası yürüttüğünü belirten El Kaide lideri, 'düşman yaratma' stratejisine vurgu yaptı:
“Vatandaşları rahatsız eden meseleleri gündem konusu yapmakta çok başarılıydı, bu meselelerin en önemlisi Amerikan halkı tarafından tecrübe edilen kendi topraklarında ve okyanus ötesinde kaybedilen güvenlik kaybı olgusuydu. Trump iki noktada başarılı oldu: ilk olarak, kitlelerin zihnine İslam korkusunu aşıladı daha sonra da bu tehlikeye karşı tek umutlarının kendisi olduğuna halkı ikna etti.”
Kaynak: Mepa News