Enver el Evlaki kimdir?

Enver el Evlaki kimdir?

Enver el Evlaki (1971-2011) vaiz, hatip, medyacı ve sonradan El Kaide'nin önemli yöneticilerinden biri olan isim.

Tam adı Enver bin Nasır bin Abdullah el Evlaki, Yemen asıllı bir ABD vatandaşıydı. Küresel cihat yanlısı düşüncenin yayılmasında önemli bir rol oynayan Evlaki, ABD'nin Yemen'de düzenlediği bir insansız hava aracı saldırısında yaşamını yitirecekti.

Dünyaya gelişi, ailesi ve hayatının ilk yılları

Evlaki, 21 Nisan 1971 tarihinde, ABD'nin güneyindeki New Mexico eyaletinin en büyük ikinci şehri olan Las Cruces'te dünyaya geldi. Evlaki ailesi bu dönemde, Enver el Evlaki'nin babası Nasır el Evlaki'nin görevi sebebiyle ABD'de bulunuyordu.

Nasır el Evlaki (1946-2021), Yemen'in Şebva ilinin tanınan aşiretlerinden Evlakilere mensup bir kişiydi. Nasır, ülkesindeki eğitimini tamamladıktan sonra, eğitim hayatına devam etmek üzere, eşi Saliha el Evlaki ile beraber 1966 yılında ABD'ye gitmiş, burada tarımsal iktisat konusunda New Mexico Eyalet Üniversitesinde lisans, yüksek lisans, Nebraska Üniversitesinde doktora yapmış ve 1975-1977 yılları arasında Minnesota Üniversitesinde de çalışmıştı.

Enver el Evlaki, babası Nasır'ın ABD'deki New Mexico Devlet Üniversitesinde yüksek lisansı sırasında dünyaya geldi.

Ali Abdullah Salih döneminde Yemen Tarım Bakanı olarak da görev yapan Nasır, İbb Üniversitesi'nin kurucuları arasındaydı ve başkentteki Sana Üniversitesi'nin rektörlüğünü de yapmıştı. Nasır profesör ünvanına sahipti.

Enver el Evlaki'nin annesi Saliha ise Şebvalı, aslen Bedevi bir kadındı. ABD'de bulundukları sırada çeşitli eğitim programlarına katılan Saliha, yüksekokul dengi bir eğitim sertifikası almış, Yemen'e dönünce de Sana Üniversitesinde İngiliz Edebiyatı bölümünü bitirmişti.

Saliha el Evlaki, torunu Abdurrahman'ın öldürülmesi hakkında konuşuyor

Nasır el Evlaki, oğlunun ve torunlarının ABD tarafından öldürülmesi sonrasında hukuki ve siyasi bir mücadele yürütecekti. Nasır ABD'ye karşı davalar açmış, oğlunu savunmuş, ABD'yi "çocukları öldürmekle" suçlamış ve verdiği bir röportajda şu ifadeleri kullanmıştı:

"İmam Enver Evlaki'nin, basit ve apaçık olan, etkili bir mesaj taşımakta olduğunu biliyorlardı. Bu mesajın hedefi Batı'daki Müslümanlardı. Gürül gürül çağlayan, ikna edici bir Müslüman vaizi bir tehdit olarak görüyorlardı. Bu yüzden onu susturmak için her şeyi denediler."

Prof. Nasır el Evlaki

Enver el Evlaki, hayatının ilk yıllarını ABD'nin New Mexico eyaletinde geçirdi. Burada 7 yaşına kadar yaşayacak olan Evlaki'nin ailesi 1978 yılında Yemen'e döndü. Evlaki, hayatının ilk gençlik dönemini Yemen'de geçirecekti.

Yemen yılları ve ilk eğitimi

Babasının ABD'deki eğitim hayatını tamamlamasıyla Yemen'e geri dönen Evlaki, burada başkent Sana'da ilk eğitimini aldı.

Sana'daki tek özel okul olan Azal Okulu'na kaydolan Enver el Evlaki, burada eğitim gördü. 1989'da mezun oluncaya kadar eğitimine devam etti. Özellikle tarih alanına özel ilgi duyan Evlaki, İslam dini konusunda da bu özel okulda eğitim aldı. Arapça ve İngilizceye hakimiyeti oldukça iyi bir seviyedeydi.

Bu yıllarda tıpkı çevresindeki diğer gençler gibi, Afganistan'da Sovyetler Birliği'ne karşı süren savaşa ilgi duydu. Evlaki'nin dini hassasiyetlerinin gelişmesinde Afganistan'da süren savaşın büyük bir rol oynadığı belirtilmektedir.

Okulunu bitirdikten sonra yaklaşık bir sene boyunca Sana yakınında bir ilkokulda öğretmenlik yapan Evlaki, özellikle babasının telkinleriyle, eğitim hayatını sürdürmek üzere ABD'ye gitme kararı aldı. Babası Nasır bu dönemde Yemen Tarım Bakanı'ydı.

ABD, eğitim hayatı ve İslam'a yönelmesi

Evlaki, 1990 yılı yazında tekrar ABD'ye ayak bastı. İlk olarak Chicago'ya giden Evlaki, Kolorado eyaletinde üniversiteye başlayacaktı.

Kolorado Eyalet Üniversitesinde İnşaat Mühendisliği okumaya başlayan Evlaki, ABD'de yaşamaya başladığı ilk yıllarda her ne kadar İslami yaşantısını sürdürse de, ABD'deki sosyal yaşamın etkisinde kalacaktı. Ancak bu etki kısa sürdü ve Evlaki Müslüman Öğrenciler Birliği'ne (MÖB) katıldı. Birliğin bölgesel liderliğine seçildi. Zaman içerisinde İslami konulara daha fazla eğilmeye ve İslam'a yönelmeye başladı. Bu süreçte çevresindeki arkadaşlarıyla da yer yer sorunlar yaşadı.

Evlaki, üniversitenin ikinci sınıfında olduğu sırada, 1991 yılının kış tatili döneminde ilk kez Afganistan'a gitti. Sovyetler Birliği'nin 1989 yılında çekilmesiyle yeni bir dönemin arefesinde olan ülkede Evlaki, bölgede savaşan grup ve şahısları yakından görme fırsatı buldu. Her ne kadar bu dönem Afganistan'a egemen olan iç savaş ortamı ve olumsuz şartlar kendisini etkilese de, Afganistan seyahati ilerleyen süreçte fikirlerinin şekillenmesinde önemli rol oynayacaktı. 1992 yazında Afganistan'a tekrar gitmeyi planlasa da, ülkedeki Komünist hükümetin yıkılması ve 'mücahit' grupların zafer kazanmasıyla, artık Afganistan'da savaşın biteceğini düşünerek planını iptal etti.

Afganistan'dan döndükten sonra Evlaki'nin İslami ve siyasi konulara yönelik ilgisi ciddi bir artış gösterdi. Bu paralelde ve MÖB içindeki çalışmalarına ağırlık vermesi sebebiyle okul notlarında düşüşler yaşadı. Bu sebeple aldığı burslar kesildiği için babası Nasır'dan yardım almak zorunda kaldı. Yine bu dönemde, okuduğu üniversitenin bitişiğinde yer alan Fort Collins İslam Merkezi'nde vaazlar vermeye başladı. Merkezin bütçe yetersizliği sebebiyle öğrenciler gibi dini anlamda bilgi sahibi kişiler Cuma hutbeleri de dahil olmak üzere çeşitli namaz ve etkinliklerde görev alıyordu. Bu imkanı değerlendiren Evlaki, bir hatip ve din adamı olarak kariyerine de böylece başlamış oldu. Oldukça ilgisini çeken bu görevde daha da etkin olabilmek için çeşitli kurslara katıldı.

Hitabet, edebiyat, felsefe, ikna kabiliyeti gibi alanlarda dersler aldı. Üniversitedeki derslerini de düzeltmeyi başaran Evlaki, 1994 yılında İnşaat Mühendisi olarak üniversiteden mezun oldu. İlerleyen yıllarda ABD'de San Diego Eyalet Üniversitesinde Eğitim Liderliği alanında lisans, George Washington Üniversitesinde Eğitim ve İnsani Gelişim alanında doktora yapmaya başlasa da, bu programları yarıda bırakacaktı.

"İmam" Evlaki

Mezuniyetinin ardından Denver şehrinde bir mühendislik danışmanlık firmasında kısa süreliğine işe girse de bu işi birkaç hafta sonra bıraktı. Babası Nasır, Enver'in hidroloji alanına yönelmesini isterken, Enver el Evlaki daha çok bir vaiz olarak görev yapmaya kendisini yakın görüyordu. Ağustos 1994'te mezun olmasından sonra Evlaki, evlenmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'nin Abu Dabi şehrine gitti. Yemen'de 1960'ların sonlarında yaşanan Marksist darbe sonrasında ülkeden kaçarak Abu Dabi'ye yerleşen, babasının kuzeninin kızıyla evlendi. Ardından tekrar ABD'ye gitti ve Denver İslam Cemaati/Topluluğu'nda imam-hatip olarak görev yapmaya başladı. İlk çocuğu olan Abdurrahman, 1995 yılının Ağustos ayında Denver şehrinde dünyaya gelecekti.

Evlaki, buradaki sohbetlerinde yalnızca temel İslami meseleleri değil, Filistin ve Irak başta olmak üzere İslam dünyasında Müslümanların yaşadığı sorunları ve ABD işgalini de ele alıyordu. ABD'nin Irak'a yönelik yaptırımlarını ve Filistin'de İsrail'e olan desteğini eleştiren Evlaki, bu süreçte ABD devletince takip altına alınmaya başlandı.

Hitabetinin etkin olmasının yanı sıra, Evlaki'yi diğer imamlardan ayıran önemli özellikleri vardı. Evlaki gençti, İngilizceyi akıcı bir Amerikan aksanıyla konuşuyordu, Arapçaya da aynı derecede hakimdi, ayrıca genç Amerikalıların dilinden anlıyordu. Bu dönem bölgedeki diğer imamlar ise, bölgeye geçmişte göç eden, yaşı ilerlemiş ve ağır aksanları bulunan kişilerdi. Bu sebeple Evlaki ciddi bir kitle edinmeyi başardı. Bu süreçte Evlaki'nin sohbetlerinden etkilendiğini belirten Suudi Arabistanlı bir gencin, Çeçenistan'a Rus işgaline karşı savaşmaya gitme kararı alması, Evlaki'yi yol ayrımına sokan ilk krizlerden birine sebebiyet verdi. Denver'daki Müslüman topluluğunun bazı ileri gelenleri, Evlaki'yi bu duruma sebep olmakta suçlayayarak "insanları cihada teşvik ettiğini" belirttiler ve Evlaki'den bir daha mescide gelmemesini istediler.

Denver'da Evlaki'nin imamlık yaptığı merkez, bir diğer adıyla "El Nur Camii"

Evlaki bunun üzerine ABD'nin Kaliforniya eyaletinin San Diego şehrinde bulunan Mescid er Ribat el İslami'den de davet almasıyla San Diego'ya yerleşti ve burada imamlık yapmaya başladı. İkinci çocuğu olan Meryem de bu esnada dünyaya gelecekti.

Burada da etkin bir şekilde çalışmaya yöneldi. Camideki çalışmalarının yanı sıra gençlerle ilgileniyor, onları futbol ve paintball gibi faaliyetlere götürüyordu. Bu yıllarda Evlaki'nin İstanbul'u da ziyaret ettiği ve özellikle Sultanahmet Camii'ni çok beğendiği, o dönem kendisinin komşusu olan kimselerce belirtilmektedir.

Evlaki yine bu yıllarda Amerika'daki Müslümanlar arasında popüler olacak şekilde sohbetlerinin ses kayıtlarını yapmış, bu kayıtlar birçok kaset ile yayılmıştı. Bilgisayar ve internet kullanmaya özen gösteren Evlaki, o dönem var olan imkanlar üzerinden internette de etkin olmaya çalıştı. ABD istihbaratı, 11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon Saldırıları'nın faillerinden Nevaf el Hazmi ve Halid el Mihdar'ın bu dönem Evlaki'nin sohbetlerine katılmış olduğunu ifade etmektedir.

Mescid er Ribat el İslami

2000 yılına kadar bu camide imamlığı sürdüren Evlaki, Ömer Abdurrahman, Usame bin Ladin, Hamas gibi çeşitli kişi ve taraflarla bağlantısı olduğu iddiasıyla soruşturmalardan geçse de suçlu bulunmadı.

Yemen'deki ailesiyle temasını sürdüren Evlaki'ye babası Nasır, kariyerine mühendislik alanında devam etmesini tavsiye ediyordu. Nasır'a göre Evlaki Yemen'e döndüğü takdirde imamlığa devam edemezdi çünkü Yemen'de binlerce imam vardı. Bu sebeple Enver el Evlaki'ye Yemen'de devlet kademelerinde üst düzey bir iş bulabileceğini belirtti.

Bu dönemde Evlaki, San Diego'daki imamlık görevini bırakarak çalışmaya kısa bir süre ara verdi. Ardından ABD'nin başkenti Washington yakınlarına yerleşti, burada bir doktora programına başlayacak ve Virginia eyaletindeki Falls Church yakınında ikamet edecekti. Aynı zamanda Virginia'daki Dar el Hicre Camii'nde 2001 yılının başında imamlığa başladı. Bu camide de Nevaf el Hazmi ve Hani Salih Hasan Hancur gibi 11 Eylül failleriyle yollarının kesiştiği belirtilmektedir.

Babası Nasır, bu süreçte Enver el Evlaki'ye yeniden Yemen'e dönerek burada akademisyenlik yapabileceğini, çeşitli devlet kademelerinde teknokrat olarak görev alabileceğini, bir yandan İslami çalışmalarını da sürdürebileceğini söyledi. Babasına göre Enver, bu teklifi reddetmeyerek üzerinde ciddi bir şekilde durdu. Fakat aynı zamanda Dar el Hicre Camii'nde imamlık görevini de sürdürdü.

Burada da cemaati ve cami çevresini büyük ölçüde etkiledi, insanlarla yakın ilişkiler kurdu. Aynı zamanda George Washington Üniversitesinde Eğitim ve İnsani Gelişim alanında doktora yapmaya başladı. Bu doktorayı tamamlamasının ardından, Yemen'de üst düzey bir teknokrat olarak göreve başlaması ile arasında hiçbir engel kalmayacaktı.

Dar el Hicre Camii

2001 yılının Şubat ayında, bölgede bulunan Müslümanların Hacca giden kafilesine liderlik etti. Yine aynı yıl Amerikan Kongre Binası'nda Cuma namazlarında hutbe vermeye davet edildi ve burada hutbeler verdi. Washington'a yerleşmesiyle beraber ünü daha çok arttı. Birçok üniversite, devlet kurumu ve sosyal kuruluş, konuşmalar yaparak Müslümanlara hitap etmesi için kendisini davet ediyordu. Zaman içerisinde ABD'nin en fazla tanınan, en çok dinlenen ve en etkin Müslüman hatiplerinden biri konumuna gelecekti. İngiltere ve Kanada'da da programlara iştirak etti. Evlaki çalışmalarının yanı sıra birçok Müslümanla ferdi olarak da ilgileniyor, konuşmalarında Filistin ve Irak gibi bölgelerde yaşananları da gündemine alıyordu. Bu yıllarda temas kurdukları arasında, daha sonra İslam dinini seçecek olan ve ABD'ye ait bir askeri üsse saldırı düzenleyen Nidal Hasan da vardı.

11 Eylül saldırıları ve sonrası

Evlaki, Dar el Hicre'de imamlığa devam ettiği bir sırada, 11 Eylül 2001 saldırıları yaşandı. Saldırılarda Dünya Ticaret Merkezi, kamuoyunda bilinen adıyla İkiz Kuleler, ABD Savunma Bakanlığı binası (Pentagon) ve Beyaz Saray hedef alınacaktı.

ABD "Teröre Karşı Savaş" ilan etmeden ve bu doktrin doğrultusunda ülke genelinde İslam karşıtı bir hava oluşmadan önce, saldırıların arkasında nelerin yattığına dair Evlaki'ye de çok sayıda soru yöneltildi. Evlaki medyanın da odağı haline gelmişti ve kendisine sorular sormak üzere onlarca medya kanalı seferber olmuş durumdaydı. Enver el Evlaki, bu dönemde 11 Eylül saldırılarını savunmadığına, saldırıların arkasında Müslümanların olmadığına dair açıklamalar yaptı.

Evlaki, 12 Eylül 2001

Saldırıları kınadığını belirten Evlaki, ABD devlet kurumlarınca da çeşitli sohbetler vererek aşırıcılığa karşı bir hava oluşturulması maksadıyla bazı oturumlara davet edildi. Evlaki bu süreçte İslam'ı anlatış tarzından taviz vermeden, oluşan İslam karşıtı süreci idare etmeye çalışacaktı. Ancak zaman içerisinde ABD'nin tutumundaki değişiklik ve Evlaki'nin saldırılar üzerindeki düşüncelerinin değişmesiyle, durum farklı bir noktaya evrilecekti.

Savaşın fitilini ateşleyen hutbe

90'lı yıllardan bu yana genel olarak takip altında tutulan Evlaki ile ABD devleti arasındaki gerginlik, 2002 yılının başından itibaren açık bir savaşa dönüşecekti. 22 Mart 2002 tarihinde Evlaki, bu savaşın fitilini resmen ateşleyecek olan hutbesini verdi.

Dar el Hicre Camii'nde verdiği hutbede Evlaki, ABD'nin ülkede Müslümanlara yönelik baskıyı zirveye çıkardığını, birçok kuruma baskın düzenlediğini belirtti. Evlaki, ABD'nin Afganistan işgalini onaylayan bir fetva veren Kuzey Amerika Fıkıh Konseyi'nin dahi basıldığını söyleyerek, 'işlerin zıvanadan çıktığı' uyarısında bulundu. Müslüman liderlerin evlerinin basılması, kadın ve çocuklara kötü muamelede bulunulması gibi uygulamaları eleştiren Evlaki, bunun "teröre karşı değil İslam'a karşı savaş olduğunu" söyledi.

Bunun üzerine Evlaki'ye yönelik soruşturmalar ve istihbarat çalışmaları daha da arttı. Evlaki'nin dış bağlantıları, "terör finansmanı" suçlamaları, 11 Eylül saldırısında yer alan kişilerle bağlantısı olduğu iddiaları FBI ve CIA tarafından gündeme getirildi. Bu suçlamalara dair ciddi soruşturmalar yürütülürken, Evlaki'ye yönelik baskı günden güne arttı.

Özellikle El Kaide ve Hamas gibi gruplara maddi destek sağladığına dair suçlamalar gün yüzüne çıkarken, Evlaki suçlamaların odağındaki kişi olmayı sürdürdü.

Ekim 2001. Evlaki evinin bahçesinde ailesiyle

ABD'nin kendisine yönelik terör suçlamaları ve "hayat kadınlarıyla olan bağlantılarına" dair FBI tarafından ileri sürülen iddialar paralelinde Evlaki, ABD'yi terk etmek durumunda kalacağının farkına vardı. Evlaki, ilerleyen yıllarda, hayat kadınlarıyla buluştuğuna dair ileri sürülen raporların düzmece olduğunu belirtecekti. Aynı zamanda kendisine karşı "pasaportta sahtecilik" suçlamasıyla işlem yapılacağına dair iddialar da bulunuyordu. 2002 yılının Mart ayında Evlaki ABD'den ayrılarak İngiltere'ye gitti. Kısa bir ABD seyahati haricinde Evlaki bir daha bu ülkeye geri dönmeyecekti.

Evlaki, 5 Şubat 2002

İngiltere yılları

İngiltere'de 11 Eylül sonrası atmosfer ABD'den daha sakindi. Müslümanlar daha rahat hareket edebiliyor, soruşturma ve kovuşturmalara ABD'de olduğu kadar sert maruz kalmıyorlardı. Evlaki burada farklı şehirlerde konferanslara, davetlere ve toplantılara katıldı. Genel olarak Bournemouth'ta yaşayan amcasının evinde kalan Evlaki, sıklıkla ülke genelinde seyahatlere çıkıyor, özellikle Londra ve çevresinde çalışmalara katılıyor, birkaç haftada bir amcasının yanına geri geliyordu. Bu dönemde ara ara Yemen'e de gittiği ifade edilmektedir.

2002 yılının Ekim ayında, yarım kalan doktorasını tamamlama düşüncesiyle kısa bir süreliğine ABD'ye gitti. Kendisi ABD'ye gitmeden önce, Haziran 2002'de ABD, hakkında "pasapost sahteciliği" iddiasıyla bir yakalama emri çıkarmıştı. ABD istihbaratı, terör suçlamaları sebebiyle Evlaki'nin yakalanmasını istese de, ABD yargısı söz konusu kararın geri çekilmesi yönünde karar verdi. Yargıçlara göre yakalama kararı gerekli hukuki sebepleri karşılamıyordu ve pasaportta sahtecilik suçu söz konusu değildi. Kısa bir süre daha ABD'de kalan Evlaki ardından ülkeyi tamamen terk etti.

İngiltere dönemi Evlaki'nin cihada ve ABD ile mücadele konusuna daha yakından eğildiği bir dönem olacaktı. Bu yıllarda çevresine "kafirlere güvenmemeyi" telkin eden Evlaki'nin, özellikle ABD'de son yıllarda yaşadıklarının kendisinin fikir dünyasını derinden etkilediği göze çarpmaktaydı. İngiltere yıllarında İbn Nehhas'ın "Cihad" isimli kitabının tercümesiyle dersler yaptı.

16 saatlik bir kayıt halinde 12 serilik bir ders şeklinde yayınlanan bu çalışma, Evlaki'nin meylinin cihadi bir hal aldığını da gösterir nitelikteydi. Burada verdiği derslere daha sonra Londra'da düzenlenen bombalı saldırıları gerçekleştiren kişilerin de katıldığı iddia edilecekti.

Evlaki, Ekim 2001

Yine bu süreçte Yemen ile temasını sürdüren Evlaki, zaman zaman başkent Sana'ya giderek burada ailesine ait bir binada onlarla beraber yaşamaya devam etti. Evlaki ayrıca Yemen merkezli gazetelerde de ABD'nin politikalarını tenkit eden, ABD'nin İsrail'e verdiği desteğe eleştirilerde bulunan yazılar kaleme aldı. ABD'nin Afganistan ve Irak işgalleri, buradaki katliamlar, Guantanamo'da yaşananlar gibi birçok mesele Evlaki'nin gündeminde yer alıyordu. Bu dönemde geçimini sağlamak için Yemen'de bir iş kurmayı denese de başarılı olamadı. Dil kursları açmak, televizyon programları yapmak gibi düşünceleri de meyvesini vermeyecekti.

ABD'ye dönmek veya İngiltere'de hayatına devam etmek gibi seçenekler üzerinde duruyordu. Fakat 2004 yılının ortalarına doğru bu düşüncelerden tamamen vazgeçecekti. İngiltere'de polis ve istihbaratın kendisini yakından takip etmesi ve iddialara göre polis tarafından aranması, kendisi için bardağı taşıran son damla olacaktı. Yaşadığı baskılar artmaya devam edince 2004 yılında kalıcı olarak Yemen'e yerleşti.

Yemen'e dönüş

Eşi ve 5 çocuğuyla beraber Yemen'e döndükten sonra Evlaki, devlet içerisinde veya bir üniversitede iş bulmakta zorlandı. Devlet yetkilileri kendisini işe almak istemediği gibi, Evlaki de yolsuzluğun arttığı bir devlet kademesinde görev almaya sıcak bakmıyordu. Nihayetinde, başkent Sana'da İslam alimi Abdulmecid Zindani tarafından kurulan İman Üniversitesinde İslam tarihi konusunda ders vermeye başladı. Özellikle Endülüs tarihi konusunda dersler veriyordu. Zindani, "terör" bağlantısı iddiasıyla soruşturulan ve yaptırımlara maruz kalan bir isimdi.

Zaman zaman Suudi Arabistan'a da giden Evlaki, burada Selman el Avde gibi din adamlarıyla temaslarda bulunuyordu. İlerleyen süreçte Yemen'in batısındaki Hudeyde'ye taşındı. Burada bir İslam hukuku enstitüsüne katıldı. Ayrıca çeşitli derslere ait CD kayıtları oluşturdu. Bu kayıtlarla hem çalışmalarını yayacak hem de geçimini sağlamak üzere para kazanacaktı. Yine bu süreçte birçok klasik İslami eseri Arapçadan İngilizceye çevirdi.

Ailesi söz konusu dönemi Evlaki'nin tamamen cihadi fikri benimsediği ve İslam dünyasındaki mücadele süreci içerisinde yer almaya başlayacağı bir dönem olarak nitelemektedir. Ailesine göre Evlaki çevresiyle görüşse de çok az vakit harcamakta, vaktini daha çok çalışmalarına ayırmaktaydı. ABD'ye dair düşünceleri son halini alırken, ABD'nin İslam dünyasındaki savaşına yönelik tepkisi de artıyordu. Irak'ta devam eden savaş Evlaki'yi en fazla etkileyen gelişmelerden biri olmuştu.

2005 yılında, "Cihad Yolunda Değişmeyen Esaslar" isimli kitap üzerinden yaptığı ders serisini yayınladı. Bu eser, Evlaki'nin 2004 ile beraber son halini alan fikir dünyasını da yansıtıyordu. Eser, Suudi Arabistanlı bir cihat yanlısı ideolog olan Yusuf bin Salih el Iyeyri'ye aitti.

El Kaide'nin Suudi Arabistan yöneticisi olduğu aktarılan El Iyeyri, 2003 yılının Haziran ayında Mekke'de Suudi güçlerince düzenlenen bir baskında çıkan çatışmada yaşamını yitirmişti.

Aralık 2009'da Yemen'de Evlaki ile gerçekleştirilen bir röportaj

Bu çalışmaların yanı sıra Evlaki, tıpkı ABD'de olduğu gibi, civarındaki gençleri de organize ederek bir araya getiriyor, onlarla ilgileniyor ve onlara eğitim veriyordu. Tüm bu çalışmalar, ABD ve Batı destekli Ali Abdullah Salih yönetimince de yakından takip ediliyordu. Evlaki, ABD ve İngiltere'de olduğu gibi, Yemen'de de devletin takibatı altındaydı. Öyle ki bu takip durumu açık bir hal almıştı ve istihbarat görevlileri kendilerini saklama gereği bile hissetmiyordu.

ABD'de FBI'ın Evlaki'ye karşı soruşturmasını yeniden başlatmasından aylar sonra, 2006 yılının sonlarında, Yemen'deki Ali Abdullah Salih yönetimi Enver el Evlaki'yi gözaltına aldı. Hakkında, "bir gencin kaçırılması olayında hakem olduğu" iddiaları gündeme getirildi ancak kendisine hiçbir resmi suçlama yöneltilmedi. 18 ay cezaevinde tutulan Evlaki'nin, Ali Abdullah Salih yönetimi tarafından ABD ile ilişkilerini güçlendirmek için bir "armağan" olarak hapsedildiği düşünülmekte.

Hapsedildiğinde 35 yaşında olan Evlaki, uzun süre hücrede tutuldu. Daha sonra bu hücre sürecinin kendisine, fikirlerini olgunlaştırma ve gelecek yıllarını planlama konusunda yardımcı olduğunu ifade edecekti. Hapiste tutulduğu süre boyunca sadece Kuran ve Batılı romanlar okumasına izin verilirken, diğer İslami eserleri okuması ilk aylarda yasaklandı. Annesi bu sırada kendisine Herman Melville, Charles Dickens, Thomas Hardy, Shakespeare gibi isimlerin kitaplarını getirdi. Evlaki daha sonra "Shakespeare cezaevi hayatım boyunca okuduğum en berbat şeydi" şeklinde konuşacaktı.

Cihat yanlısı bir lider

Evlaki, El Kaide'nin lider isimlerinden Haris en Nazari gibi kişilerle aynı hapishaneyi paylaşıyordu. Yemen'de etkin bir aile olan Evlaki ailesi, Enver el Evlaki'nin serbest kalması için birçok kez Ali Abdullah Salih ile görüşse de sonuç alamadı. Evlaki cezaevindeyken FBI ajanları ile de görüştürülse de, bu kişilerin 11 Eylül ile ilgili sorularına istenilen yanıtları vermediği için serbest bırakılması sürekli olarak ertelendi. Daha sonra, ABD'nin Evlaki'nin etkili bir figür olduğu ve cihat yanlısı çalışmalar yürüttüğü için hapiste tutulmasını istediği ifade edilecekti.

Evlaki nihayetinde 17 Aralık 2007'de serbest bırakıldı. Serbest bırakıldıktan sonra insan hakları kuruluşu CAGE'den Moazzam Begg'e bir röportaj verdi. 2008 yılı başlarında bir internet sitesi açan Evlaki, burada derslerini, CD kayıtlarını ve benzeri çalışmalarını paylaşacaktı. Hapisten çıktıktan sonra da takip edildiği için başkent Sana'dan Şebva ilinin merkezi Attak'a, buradan da El Said köyüne yerleşti. Burada bir yandan internet üzerinden çalışmalarına devam ederken bir yandan da yerel bir camide halkla ilgilendi.

Tam olarak bu dönemde Arap Yarımadası El Kaidesi (AYEK) ile doğrudan bağlantı kurduğu belirtilmektedir. 2008 yılının sonlarına doğru Yemen yönetimince aranan Evlaki, saklanarak yaşamaya başladı. Merkezi hükümetin kırsal bölgelerde sınırlı etkinliği olması ve kabilesinin gücü Evlaki'ye yardımcı oldu. ABD, Yemen hükümetine Evlaki'yi gözetim altında tutmak için bir şehre geri getirmelerini istese de bu başarılamadı. Bu süreçte birçok kişi tarafından "Yemen'in en tehlikeli adamı" olarak nitelendiriliyordu.

Bir yetkili Evlaki ile ilgili şunları söylemişti:

"O Yemen'deki en tehlikeli adam. Akıllı, zeki, çok yönlü, internet hakkında kavrayışa sahip ve çok karizmatik. Herkese her şeyi satabilir, şimdi de 'cihat' satıyor."

Evlaki'nin dersleri, özellikle Batı'da onlarca cihat yanlısının internet üzerinden "ilham almasına" yol açtı. Enver el Evlaki'nin sohbetlerini dinleyerek İslam'ı seçenler, cihat yanlısı gruplara katılanlar, ABD ve müttefiklerine karşı saldırılara girişenler çoğalıyordu. Bu yönüyle Evlaki günden güne cihat yanlısı bir lidere dönüşmekteydi.

2008 yılının sonlarında ABD istihbarat raporlarında Evlaki'nin açıkça El Kaide için çalıştığı ifade edilmekteydi. Özellikle Nidal Hasan'ın Fort Hood saldırısı ve bu saldırıda Evlaki ile kurduğu bağlantı, Evlaki'ye yönelik bu düşünceyi doruğa çıkaracaktı. 2009 yılı baharında El Kaide ile bağlantılarını sıklaştırdığı belirtilen Evlaki, bu yılın sonlarına doğru açıkça El Kaide'den yana tavır aldıktan bir süre sonra Yemen'in en çok arananlar listesine dahil edildi.

Bu dönemde eş ve çocuklarını ailesinin yanına gönderdi ve tek başına yaşamaya başladı. İlk olarak, AYEK içinde dış saldırıların yürütüldüğü bir yapının teşkilinde rol oynadı ve burada, Batı'da bağlantılı olduğu isimlerle saldırılar planladı.

Evlaki AYEK tarafından servis edilen bir videoda

24 Aralık 2009'da Şebva ilinde ABD'nin düzenlediği bir hava saldırısıyla, diğer AYEK üyeleriyle beraber hedef alındı.

Bu saldırıdan yara almadan kurtulan Evlaki, ilerleyen süreçte AYEK içindeki çalışmalarını, yayınlarını ve paylaşımlarını hızlandıracaktı. 2010 yılının Haziran ayında, kendisi gibi ABD'de yetişen Pakistan asıllı ABD vatandaşı Samir Han ile beraber, AYEK'e bağlı "Inspire" isimli İngilizce dergiyi çıkartmaya başladı. AYEK içerisinde etkin bir figür olurken, özellikle medya ve propaganda alanında çalışmalar yürüttü. Bu dönemde AYEK içerisinde "liderlik" pozisyonuna getirilmesine yönelik düşünceler ise, Usame bin Ladin ile yapılan istişareler sonucu uygun görülmeyecekti. Evlaki'nin faaliyetleri grubun özellikle internet üzerindeki etkinliğini ciddi bir düzeye taşıdı ve gruba ülke dışında saldırılar düzenleme kapasitesi kattı.

Fransa'da Charlie Hebdo dergisine düzenlenen saldırının da Evlaki'nin temelini attığı yapılarca düzenlendiği tahmin edilmektedir.

Öldürülmesi

Enver el Evlaki'nin Yemen'de yaklaşık 7 yıldır devam eden çalışmaları, Yemen yönetimi ve ABD tarafından yakından takip edilmişti.

Evlaki birçok kez doğrudan ve dolaylı olarak hedef alınmaya çalışılsa da kurtulmayı başardı.

Ancak ABD'nin uzun süren takip ve istihbari çalışmaları neticesinde, Evlaki 30 Eylül 2011 tarihinde Yemen'ın kuzeybatı kesimindeki Cevf ilinden Marib iline araçla seyahat ederken tespit edildi.

Araca düzenlenen insansız hava aracı saldırısında, Evlaki ve Samir Han yaşamını yitirdi. Evlaki'nin ölümü bir süre sonra ABD tarafından da, El Kaide tarafından da doğrulanacaktı.

Bir ABD vatandaşı olan Evlaki'nin yargılanmadan ve hukuki herhangi bir sürece tabi tutulmadan askeri olarak hedef alınıp öldürülmesi ABD'de büyük tepki topladı. ABD yönetimine özellikle Evlaki'nin ailesi tarafından dava açıldı.

Evlaki ölümüne rağmen özellikle Batı'da cihat yanlısı düşüncenin yayılmasında halen en etkin isimlerin başında geliyor. Bu doğrultuda sohbet ve konuşmalarının tamamına yakını internetten ve sosyal medyadan silinen Evlaki'ye YouTube da savaş açmış durumda. Platforma yüklenen Evlaki videoları henüz yayına girmeden kaldırılıyor.

Çocukları da öldürüldü

Evlaki'nin ardından ABD, Evlaki'nin çocuklarını da hedef alarak öldürmeye devam etti.

Yine bir ABD vatandaşı olan 16 yaşındaki Abdurrahman el Evlaki, babasından kısa bir süre sonra, 14 Ekim 2011 tarihinde Yemen'in Şebva ilinde ABD tarafından düzenlenen insansız hava aracı saldırısında öldürüldü.

Evlaki'nin küçük kızı olan Nevvar, 29 Ocak 2017 tarihinde, ABD özel güçleri tarafından Yemen'in Beyda ilinin dağlık Yekla bölgesinde bir gece baskınında yakın mesafeden kasıtlı olarak hedef alınarak katledildi. Baskında öldürülen diğer çocuklar 1 yaşındaki Ahmed Abdulilah Zeheb, 13 yaşındaki Nasır Abdullah Zeheb, 6 yaşındaki Mirsal Abdurrabbu Emiri, üç aylık Esma Fahd Emiri, 16 yaşındaki Abdullah Ahmed Zubah'tı.

Nevvar el Evlaki ve Abdurrahman el Evlaki

Ölümünün üzerinden geçen 10 yıla rağmen Enver el Evlaki halen etkin bir figür olmayı sürdürüyor.

Kaynak: Mepa News

Yorum Yap
UYARI: Yorumların her türlü cezai ve hukuki sorumluluğu yazan kişiye aittir. Mepa News, yapılan yorumlardan sorumlu değildir. Her bir yorum 600 karakterle (boşluklu) sınırlıdır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Biyografi Haberleri