Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Bugün sizlerle ülkemiz ekonomisi ve finans sektörümüz açısından stratejik önemde bir açılış sebebiyle bir aradayız.
6 Şubat depremlerinin gölgesinde idrak ettiğimiz Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin gayreti içerisindeyiz. Hem yaraları sarmanın hem de müjdeli haberler verme hedefiyle hareket ediyoruz. Depremzede kardeşlerimize yardımları ihmal etmeden kalkınma yolundaki adımlarımızı da sürdürüyoruz.
New York, Londra gibi asırlık merkezlerin yanı sıra Dubai gibi sonradan dahil olan merkezler de bulunuyor. Belirgin şekilde batıdan doğuya doğru kayan bir finans merkezi var. Bu da İstanbul’un önünde yeni fırsatlar açıyor.
Hedeflerimizi bir adım daha yukarıya taşıdık. Hem coğrafi hem de ticari köprü görevi üstlenen İstanbul’un günümüz finans sektöründe de aynı yapıyı kurabileceğini hedefliyoruz.
İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden bir tanesi haline getireceğiz demiştik ve getirdik.
Türkiye’de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte İstanbul bu ülkenin nasıl finans merkezi ise yine öyle olmaya hazır.
65 milyar TL yatırım ile ülkemizin ve dünyanın en prestijli merkezini hayata geçirdik. 600 milyon TL değerindeki fonu projemizdeki çevre dostu yeşil binalar ile kullanıyoruz.
21 ofis binasıyla, 100 bin m2'lik alışveriş merkeziyle, 26 bin 500 araç kapasitesiyle, oteliyle, akıllı şehir konseptiyle iş dünyasının tüm ihtiyaçlarına cevap verecektir. Ülkemiz ekonomisine ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu merkez, 3 kıtanın buluşma noktası olan İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. Tüm bunların yanı sıra yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır.
Finansal istikrarın devamını sağlayacaktır. Ekonomide öngörülebilirliğin ve istihdamın yükselmesine de katkı sağlayacaktır. Fintek ve katılım finans konusunda önemli bir merkez haline geleceğini öngörüyoruz. Yakında milli Fintek stratejik belgemizi de kamuoyumuz ile paylaşacağız. Genç girişimcileri de destekleyeceğiz ve onları yalnız bırakmayacağız. 10 yıllık çetin mücadelenin her bir aşaması zorlukla dolu ve emek dolu bir projedir. İFM ile Türkiye, yıllardır dışlandığı bir alanda ‘artık ben de varım’ diyebilme cesaretini göstermiştir. Sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum.
Sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum. Seçimler, siyasi partilerin ve ittifakların kantara çıktığı günlerdir. Millet bu dönemde vaatleri ölçüp tartar, herkesin çapı ve kapasitesi hakkında görüş sahibi olur ve gelecek 5 sene kimin zihniyeti ile yönetilmek istediğini seçer. Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkemizi hayallerine ulaştırabilecek hiçbir vizyona sahip olmadığını ortaya koymuştur. Bu zihniyet 2001 öncesinde de neden Türkiye’nin geri kaldığını ortaya koymuştur.
300 milyar dolar, İngiltere’den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle görüştü belli sözler aldı. Şimdi burada finans sektörünün önde gelenleri var. Böyle bir şey mümkün mü? Böyle bir yalan dünyanın hiçbir liderinde görmedim. Ama bu zavallı hayatında bir SSK var ki bunu da bu batırdı. Şimdi Şehir Hastanelerimizde biz dünyaya meydan okuyoruz. Fakat Bay Bay Kemal, yap işlet devret nedir bunu öğrenelim diyor. Ben mi öğreteceğim, kitapları karıştır öğren.
Ülkeye geride milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortadan kaybolduklarını bu millet unutmaz.
2013’e kadar biz ödemelerimizi yaptık. 2013’ten sonra bizim IMF ile ilişkimiz kalmadı. Bize tavsiyede bulundular IMF’den destek almadan bu işi kurtaramayacaksınız diye. Neden? Ekonomi kötüymüş, biz gayet iyi yürüttük. Merkez Bankası'nın döviz rezervi devamlı artış gösterdi. Şu anda da ihtiyacımız yok. Bu millet IMF’den alınan borçlarla memur ve emekli maaşlarının ödendiğini unutmaz.
Bu millet 1990’lardaki popülist eylemlerin nasıl Türkiye’yi ekonomik bir çöküşe sürüklediğini unutmaz. Ekonomi cahili, eser ve hizmet düşmanı olmuştur bunlar.
Üniversitesi olmayan ilimiz kalmasın istedik ve bunu başardık. Iğdır’daki, Ağrı’daki, Hakkari’deki, Muş’taki gençlerim kendi ilindeki üniversitesine gidebiliyor. Yol yenmez ama yol sayesinde üretim olur, turist seyahat eder, nakliyeci eşyasını taşır. Yol yenmez ama yol sayesinde ekonomi büyür.
Biz bunun için her fırsatta yol medeniyettir diyoruz. Yol yapmasaydık 251 milyar dolardan fazla yatırım çekebilir miydik? İstihdamı 31 milyona çekebilir miydik? İstanbul Havalimanı milli gelire 23,75 milyar Euro ihracata 4,2 milyar Euro, vergiye 1,23 milyar Euro katkıda bulunurken, istihdama katkısı 972 bin kişi oldu.
Göreve geldiğimizde bu bölge çukurdu, çamurdu. Bütün pisliklerle dolu olan bir yerdi. İsminin Ataşehir olmasına bakmayın, Ata ile uzaktan yakından ilişkisi yoktu. Bugün Fikirtepe’de kentsel dönüşümün açılışını yapacağız. Orası da rezaletti. Orayı da aldık bugünkü hale getirdik. Buraları rezaletten biz kurtardık. İBB Başkanı olduğum dönemde buralarda çektiğimiz çileleri gayet iyi bilenler var. Ümraniye çöplüğünün ne hale geldiğini biliyorsunuz. Oranın belediye başkanı CHP’li bir belediye başkanıydı. Çöplük patladı, vatandaşlarımız öldü. Orayı yeşil hale biz getirdik.
Gelince uçakları satacakmış. Şu anda uçak kiralıyorsun, onunla gidiyorsun… Bu millet, bu devletin kendi uçaklarını bunlara devretmeyecek. Ben bunlara inanıyorum. Şu an itibariyle büyükşehirlerimizden 19 tanesinde şehir hastanelerimiz yapıldı ve devam ediyor. Bu ülkeyi en büyük projeleri yıkmak olanların insafına bırakmayacağız."