Erdoğan, 1 Mayıs'tan itibaren de 31 ilde 3 gün süreyle sokağa çıkma kısıtlamasına gidileceğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü'nde yapılan kabine toplantısı sonrası açıklama yaptı.
3.5 saat süren toplantıya İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yer aldı.
"Ramazanın milletimize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabb'imden niyaz ediyorum" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 40 bin kişinin Türkiye'ye getirildiğini söyledi. 55 farklı ülkeye destek verdiklerini açıklayan Erdoğan, "Elimizdeki kaynakları geniş bir coğrafyayla paylaştık" dedi. Erdoğan ABD'ye de yardım gönderileceğini vurguladı.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan bazı satır başları şöyle:
- Ülke ve millet olarak koronavirüs salgınına karşı yürüttüğümüz mücadelenin somut neticelerini almaya başladığımız bir döneme girdik
- ABD'ye maske, yüz koruyucu, siperlik, N95 maske, tulum ve dezenfektandan oluşan tıbbi yardım malzemelerini yarın gönderiyoruz
- Adliyelerdeki dava, icra, şikayet, itiraz, bildirim süreleriyle ilgili ertelemenin 30 Nisan'da dolan tarihini 15 Haziran'a kadar uzatıyoruz
- Biz bize Yeteriz Türkiyem Kampanyası'nda 1 milyar 850 milyon lira meblağ toplanmıştır
- Herhangi bir ön şart aramaksızın başvuran ve ihtiyaç sahibi olduğu tespit edilenlere biner lira yardım yapacağımız destek paketini devreye aldık
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehir hastaneleriyle ilgili eleştirilerini video gösterimiyle anlatarak bu eleştirilerin doğru olmadığını vurguladı.
"Diyanet İşleri Başkanımızın sözleri sadece Müslümanları bağlar"
Erdoğan, zina ile ilgili açıklamalarda bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın sözlerinin eleştirilmesiyle ilgili şunları söyledi
"Bu zihniyeti Diyanet İşleri Başkanlığına yaptığı tepkilerde anlamak mümkün. Diyanet devletin bir kurumu ve başkanımız bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancının görevini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Elbette onun sözleri sadece kendini Müslüman olarak görenler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatla tanımlamayanlar için bu sadece bir görüşten ibarettir. Şu gerçeği net görmemiz lazım.
Ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken varsa o Diyanet'tir. Kalkıp da bu Ankara Barosunun haddi değildir. Herkes yerini bilecek. Diyanet'in görüşlerine karşı kullanılan sözler doğrudan devlete yapılan İslamı hedef alan sözlerdir. "