Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Küresel düzeyde oyun kuran bir ülke haline geldik. 3-5 milyar dolarlık manipülasyonla ekonominin çökertildiği günler geride kaldı. Artık her alanda kendi iradesini ortaya koyabilen bir Türkiye var. Türkiye 360 derece görüş açısına sahip bir ülke haline geldi. Milletle beraber hareket etmeyi prensip edinen anlayışın hakim olması halinde Türkiye'nin neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdik.
"Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor"
- Bugüne kolay gelmedik. Vesayet odaklarının direnişinden darbe teşebbüslerine, sınırlarımızın tacizine milli birlik ve beraberliğimize yönelik tuzaklara kadar pek çok badireyle yüzleştik. Yüzümüzü kızartacak hiçbir durumla karşı karşıya kalmadık. Eksiklerimiz hatalarımız elbette olmuştur. Art niyetimiz, korkumuz, içten pazarlığımız asla olmadı. En karanlık bir gecenin bile sabahı olduğunu asla unutmadık. 15 Temmuz'da 16 saat sonunda darbecilere gereken dersi vermiş olduk.
- Silahların karşısında ölüme meydan okurcasına kardeşlerimiz de oldu. Türkiye'yi Suriye gibi, Irak gibi, Libya gibi yapabileceklerini sananlara cevabı inlerine girerek verdik.Türkiye yeni bir istiklal harbi veriyor ve zafere doğru adım adım yürüyor. Her ne kadar birileri hala Türkiye'nin verdiği mücadelenin farkında değilse de, milletimiz olanı biteni görüyor. Evet, Türkiye yeni bir İstiklal Harbi veriyor.
Vekillere uyarı: Yeter sayısı noktasında grubumuzu darda, zorda bırakmayın
- Meclis grubumuz olarak sizlerden ricam da komisyon ve genel kurul gündemindeki kanun çalışmalarını hataya vermeyecek şekilde hassasiyetle yürütmenizdir. Tabii bir parantez açıyorum, değerli arkadaşlar. Allah rızası için parlamento çalışmalarınızda karar yeter sayısı noktasında grubumuzu darda, zorda bırakmayın. Toplantı yeter sayısında grubumuzu darda, zorda bırakmayın. Önce toplantı yeter sayısı, karar sayısı, hep birlikte orada yer alacağız ki muhalefetin karşısında gülünç duruma düşmeyelim. Bunları yapmazsak aldığımız ücreti kendimize helal kılamayız.
Batılı ülkelere tepki: Teröristlerinizi almıyorsunuz
- Barış Pınarı Harekatı ile gördük ki karşımızdakiler bir asır önce ne hissediyorsa onu hissediyorlar. Görünüşte ne kadar gelişmiş olursa olsun içlerindeki ilkelliği her fırsatta ortaya koyuyorlar. Barış Pınarı Harekatı başladığından beri terör örgütü mensupları tarafından ülkemiz aleyhine 700'e yakın eylem gerçekleşti. Bu eylemler bunların ülkelerinde düzenleniyor. Ses var mı, yok. 79'u doğrudan bayrağımıza, camilerimize, vatandaşlarımıza yönelik şiddet içeriyor. 36 insanımızın saldırılarda yaralandı. Terör örgütü yandaşları Avrupa devletlerinin himayesinde gerçekleştiriyor. Emniyet güçleri masumları korumak yerine karşı tarafın daha rahatça hareket etmesini sağlıyor. Yanlış yapıyorsunuz. Kendi ellerinizle beslediğiniz terör yılanı eninde sonunda sizi de ısıracaktır.
- DEAŞ'ta sizin teröristleriniz var, 'Alın' diyoruz, almıyorsunuz. O teröristleri siz yetiştirdiniz. E alamazlar, bu biraz da karakter meselesi. Bunlar sadece sömürmeyi bilir. Siz sadece sivilleri katletmeyi bilirsiniz.
- Sokaklarınızda bombalar patlamaya başladığında yaptığınız yanlışı elbette anlayacaksınız. Sarı yelekliler sadece bir ülkede olmayacak, bütününde olacak. Gelin yol yakınken bu yanlıştan dönün. Biz Türkiye olarak her türlü terörün üstesinden geliriz. Biz bin yıldır kesintisiz bir mücadele içindeyiz.
- Bunlar sadece sömürmeyi bilir. Siz sivilleri acımasızca katletmeyi bilirsiniz. Terör balonları bir gün mutlaka patlayacak. Biz her fırsatta ikaz görevini yaparak vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz. Diğer ülkelerden beklentimiz teröriste terörist gibi masuma masum gibi davranmalarıdır. Yurt dışında bulunan tüm vatandaşlarımıza diyorum ki Türkiye daima yanınızdadır. Vatandaşlarımızın uğradığı saldırılar konusunda gereken her türlü girişimde bulunacak mutlaka hesap soracağız.
"Bu harekat asla bir sürpriz değildir"
- Terörle mücadele ve Suriyelilerin geri dönüşü konusunda attığımız adımlara, 9 Ekim'de başlattığımız Barış Pınarı ile bir yenisini ekledik. Bu harekat asla bir sürpriz değildir. Bu aslında bir bölgeyi terörden temizleme harekatıdır. Zira bu kuşak 444 km, bizim için her an bir tehdit, bir taciz kuşağıydı. Burası terörle bezenmiş, sürekli olarak bizim sınır illerimize taciz atışlarının yapıldığı bir yerdi. 'Burayı temizleyin dedik, gereğini biz yaparız' dedik. Harekata başladığımızda etkinlik gösteren güçler ve dünya kamuoyunda bir şaşkınlık belirdi. Bunlar bu kadar kısa sürede sonuç alacağımızı beklemiyordu. Sınırlarımızı teröristlerden arındırmak ve Suriyelilerin geri dönüşü için bu harekata ihtiyacımız vardı ve yaptık.
"Kobani'nin de teröristlerden boşaltılması ve kontrolümüz altına girmesi lazım"
- Son BM Genel Kurulu'nda plan, projelerimizi ilettim. Hepsi çok güzel ama desteğe gelince hiçbirinde ses yok. Bunlar mağdur ve mazlumun yanında değiller. Asla böyle bir adım atma niyetleri de yok. Bunlar sadece öldürmeyi bilirler. Sadece silah satmayı bilirler. Bizim B, C planımız da var. Vakti zamanı gelince onu yapacağız. Petrol deyince yürürler, geri durmazlar. Bunlar için petrolün bir damlası binlerce insanın kanına değer. Kahraman askerlerimiz ve SMO'lu Suriyeli kardeşlerimiz birkaç saat içinde o 30 km'lik derinliğe indirler. Şu anda Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 4 bin 219 kilometrekareyi temizlemiş durumdayız. Tel Abyad ve Rasulayn arası kontrol arasında. Münbiç'ten de YPG'yi temizleme sözünü aldık. Silahlı kuvvetlerimiz bunun takibinde. Tel Rıfat ve batısında Kobani buranın da teröristlerden de boşaltılması kontrolümüz altına girmesi lazım.
- Buraya biz mi gireceğiz? Buraya Suriyeli kardeşlerimiz gelecek. Biz bu adımları bunun için atıyoruz. İdlib'de benzer şeyler olmadı mı? 4 milyonun yaşadığı bir şehir. 300-400 bin kişi bizim sınırımıza yürüdü. 4 milyon gibi bizim sınırlarımızdan içeri girdiği zaman bu 4 milyonun üzerine çıkacak. Biz buna rağmen gerekli müdahaleleri yaptık ve önünü kestik. Şimdi kontrolü devam ettiriyoruz. Rusya ile birlikte devriye çalışmasına başlayacağız. Bununla birlikte sınırımızdan güneye doğru devriye çalışmasını sürüdüreceğiz.
"Gerekirse güvenli bölge alanımızı genişleteceğiz"
- Saldırılara en sert cevabı vereceğiz ve gerekirse güvenli bölge alanımızı genişleteceğiz. Cuma günü sahada Ruslarla ortak çalışmaları başlatıyoruz. Terör örgütü mensuplarının 30 kilometrelik alanın dışına çıkartılamadığını görürsek ve her nereden olursa olsun saldırıya uğrarsak kendi harekatımızı devam ettirme hakkını saklı tutuyoruz
- ABD siyaseti içinde bir ekip bir gayret gösteriyor. Fırsatçılık yapıldı. Buradan ABD kamuoyuna ve dünyaya sesleniyorum. Bu adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yok, bunu tanımıyoruz. Kendileri çalıp, kendileri oynuyorlar. Bu nasıl bir anlayıştır? Dedik ki, bu iş tarihçilerin işidir, bu iş arkeologların işidir dedik. Görevlendirilim, bu işi yapsınlar dedik. Bu çalışmalar sonucu oturalım adını koyalım. Bizim arşivlerimizde 1 milyonun üzerinde belge var. Ermenilerin elinde varsa onlar da açsınlar. Herhangi bir arşiv sunamadılar, yok ki sunsunlar. Bal bal demekle ağız tatlanmaz. Suçlusun, suçlusun demekle bizi suçlayamazsın. Atmış olduğunuz bu kararı tanımıyoruz.
"Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar"
- Buradan tüm dünyaya sesleniyorum, bu atılan adımın hiçbir kıymeti yok. Bunu tanımıyoruz zaten. Kendileri çalıp kendileri oynuyor. 70'li 80'li yıllarda ASALA 21 farklı ülkede Türk büyükelçiliklerine ve temsilciliklerine silahlı saldırı gerçekleştirdi, bundan haberiniz var mı? Tehciri soykırım olarak ifade edenler, suçlu aramanın gayreti içerisinde.