Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da İSEDAK toplantısında konuşuyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Deprem haberini aldıktan sonra Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile 2 kez telefonda görüştüm. Geçmiş olsun dileklerimizi ilettim. Arnavutluk Başbakanı Rama depremde 26 ölü ve 600'ün üzerinde yaralı olduğunu söyledi. Kargo uçaklarımızı, Kızılay ve AFAD'ı Arnavutluk'a yollamış bulunuyoruz. Yardım TIR'ları da gün içinde Arnavutluk'a varacak. Yıkılan binalarla alakalı Arnavutluk'un yanında yer almamız gerektiğine inanıyorum ki bu özellikle İslam Kalkınma Teşkilatımızın da görevi olsa gerek. Bu adımı atmamızın çok faydalı olacağına inanıyorum. Bu bir kardeşlik görevidir, bu adımı atmakta fayda var.
- İslam ülkeleri olarak dünya nüfusunun yüzde 24'üne sahipken küresel ticaretin sadece yüzde 9'unu oluşturuyoruz. Müslümanlar olarak üzerimize serilen ölü toprağından hala kurtulabilmiş değiliz. Doğal kaynaklarımız halklarımızı değil batı ülkelerini zenginleştiriyor. Sahip olduğumuz ekonomik güce, imkanlara rağmen aynı ortak paydada buluşamadığımız için uluslararası alanda sözümüz yeterince dinlenmiyor.
- Günümüz dünyasında maalesef Müslüman kanı, hayatı kadar ucuz bir meta yoktur. Söz konusu Müslümanlar olunca, zulüm çekenler birer can değil, fotoğraf karesi olarak görülüyor.
- BM Güvenlik Konseyi, daimi üyelerini kastediyorum beş tanesinin içinden bir tanesinin halkı Müslüman değildir. Uluslararası güvenlik mimarisinin günümüzün şartlarına göre düzenlenmesi bir zorunluluk halini almıştır. Türkiye olarak her fırsatta dillendirdiğimiz dünya beşten büyüktür çağrımızın gerisinde bu gerçekler vardır. Uluslararası toplumun artık bu hakikatlerle yüzleşmesi elzemdir. Küresel adaletsizlik derinleşecektir. Kardeşlerim, beş daimi üye 15 geçici üye. bu 15'in içerisinde bir tane iki tane halkı Müslüman olan olan ülke yer alıyor diye kendimizi aldatmayalım. Geçici üyenin ne hükmü var? Her şey bu 5 daimi üyenin hatta bunların içerisinde bir tanenin iki dudakları arasında . Onlar ne derse o. Kendimizi aldatmayalım. Önce kendimize inanalım. Şu gördüğünüz teşkilat normal bir teşkilat değil. Gücümüzü fark edelim, kendimizi iyi tanıyalım, tavrımızı ona göre belirleyelim.
- BM Güvenlik Konseyi yapısının dünya yapısının coğrafi be dini şartları göz önünde bulundurularak yeniden yapılandırılması çağrısında bulunuyorum."
- Etrafımızı kuşatan zulümler karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranmayız. Şahit olduğumuz bir hukuksuzluğu uzaktan seyredemeyiz. Yardımı yabancılardan beklemek yerine o karanlığı delecek bir mum yakmak mecburiyetindeyiz."
- Zulüm olduğu müddetçe adalete inanan, onu tesis etmek için var gücüyle çalışan adalet savunucuları da olacaktır. Bizler Müslümanlar olarak 21. yüzyılın adalet savunucuları olmak durumundayız."
- Mesele gücümüzün kapasitemizin kapasitemizin farkına varmalıyız. Bu sene 50. yılını kutlayan İslam İşbirliği Teşkilatı elimizdeki imkanlardan biridir. Teşkilat bugün BM'den sonraki en büyük ikinci uluslararası örgüttür. Türkiye kuruluşundan bu yana teşkilatın faaliyetlerinde aktif bir şekilde yer almıştır. Bilhassa dönem başkanlığımız sırasında çok büyük gayret gösterdik. İslam aleminin beklentilerine cevap verecek bir anlayışla hareket ettik. Kudüs'e yönelik saldırılar karşısında harekete geçere iki olağanüstü zirve düzenledik. "
- İslam düşmanlığı bilhassa Batı toplumlarında bir veba gibi yayılıyor. Hemen her gün nefret suçalrına şahit oluyoruz. Lafa gelince demokrasi ve insan haklarını kimseye bırakmayanlar Müslümanlara yapılanlara karşı üç maymunu oynuyor. Bu saldırılara karşı ortak bir tavır sergilemezsek korkarım ki Müslüman diasporayı çok daha karanlık bir gelecek beklemektedir. "