Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’de Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından düzenlenen Türk ve Müslüman toplumuyla buluşma etkinliğe katıldı.
"Amerikalı Müslümanların da sınırları aşan, mesafe ve engel tanımayan gönül coğrafyasının içinde olduğunu" vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu anlayışla gerek Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi gibi sivil toplum örgütleri vasıtasıyla gerekse bireysel olarak sizlerle temaslarımızı gün geçtikçe daha da yoğunlaştırıyoruz. Bizim Rabia'mızı biliyorsunuz, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet var. Geçen yıl Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi'nin ev sahipliğinde çok verimli bir toplantı gerçekleştirmiştik. New York'ta Amerika'nın farklı eyaletlerinden, birbirinden farklı kökenlerden kardeşlerimizle ruberu muhabbet etmiştik.
Bu yıl da yine aynı vesileyle sizlerle beraber olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Şu anda genel başkan yardımcılarım benimle beraber, Dışişleri Bakanım, Maliye ve Hazine Bakanım, Savunma Bakanım, Sanayi ve Teknoloji Bakanım, Sağlık Bakanım, Ticaret Bakanım, milletvekili arkadaşlarım burada. Bütün bunlarla beraber cumhurbaşkanı başdanışmanlarım benimle beraber, onlar da burada. Bu ziyaretle birlikte bu toplantılar... Çünkü şurada 3 gün içerisinde birçok ülkenin liderleriyle görüşmelerimiz olacak. Bu ikili görüşmelerimizin yanında bazı toplantılar olacak. Eşimin katılacağı toplantılar olacak ve bu toplantılarla beraber bu süreci en güzel şekilde değerlendirmenin gayreti içerisinde olacağız. Buradan da Almanya'ya geçip, Almanya'da da 3 günlük çok çok önemli resmi davetle programlarımız olacak."
Amerikan Müslümanlarının Türkiye'ye yönelik muhabbet ve merakının giderek arttığına şahit olduklarını, Türkiye'nin bilhassa İslam dünyasıyla ilgili hususlarda gösterdiği kararlı duruşunun, bu ilginin en önemli sebebi olduğunu belirten Erdoğan, "Hamdolsun ülkemiz Suriye krizi ve Filistin meselesi başta olmak üzere, ümmetin yüreğini dağlayan her konuda gerçekten samimi bir gayret içindedir." dedi.
Erdoğan, "ekonomik durumu çok daha ileri olan ülkelerin sığınmacıları kabul etmemek için birbirini yediği bir dönemde, Türkiye'nin 3,5 milyonu aşkın Suriyeli mazluma sahip çıktığını" hatırlatarak, "Kapımıza sığınan hiçbir kardeşimizi eli kanlı katillere teslim etmedik, bırakmadık. 194 ülkenin içinde olduğu Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 5 ülkenin dudakları arasına bir dünya mahkum edilemez. Daimi üye, geçici üye bu ayrımın olmaması lazım. Eğer olacaksa 20 üyenin 20'si de daimi üye ve dönüşümlü olacak. Dünyadaki her kıtadan, her inanç grubundan ülkeler bu daimi üyelerin içinde yerini alacak. Bu olduğu zaman adalet olur." ifadelerini kullandı.