Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşına askeri müdahalede bulunmakla tehdit etmesinin ardından İsrail ile Türkiye arasında karşılıklı söz düellosu başladı.
Erdoğan'ın Pazar günü yaptığı bir konuşmada geçmişte başka ülkelerde yapılan askeri müdahalelere dikkat çekerek Türkiye'nin harekete geçmemesi için "hiçbir neden olmadığını" söylemesinin ardından Türk ve İsrailli yetkililer Pazar ve Pazartesi günü birbirlerine sert sözlerle yüklendi.
Gazze'deki savaş sırasında iki ülke arasındaki sert söylemler olağan hale gelmiş olsa da, tehdit ve farklı ifadeler daha geniş çaplı bir tırmanma korkusunun yeniden yükseldiği bir dönemde rastlanıyor.
Erdoğan'ın konuşmasından kısa bir süre sonra İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz X'te yaptığı bir paylaşımda Erdoğan'ın İsrail'e saldırmakla tehdit ederek eski Irak lideri Saddam Hüseyin'in "izinden gittiğini" söyledi.
Irak Devlet Başkanı'nın 2003 yılında Tikrit'teki bir çiftlik evinin yakınlarında bir yerde saklanırken ABD güçleri tarafından yakalanmasına atıfta bulunan Katz, "Bırakın orada ne olduğunu ve nasıl sona erdiğini hatırlasın" diye yazdı. Saddam Hüseyin daha sonra idam edildi.
Buna misilleme olarak Türkiye -ilk kez değil- İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Adolf Hitler ile kıyasladı.
Türk Dışişleri Bakanlığı "Soykırımcı Hitler'in sonu nasıl geldiyse, soykırımcı Netanyahu'nun da sonu öyle gelecek" dedi.
"Soykırımcı Naziler nasıl hesap verdiyse, Filistinlileri yok etmeye çalışanlar da hesap verecek" denildi. "İnsanlık Filistinlilerin yanında duracaktır. Filistinlileri yok edemeyeceksiniz.”
"İnsanlığın vicdanı"
İsrail'in Gazze'de 10 aydır devam eden katliamları sırasında sürekli olarak sert söylemlerde bulunan Erdoğan, Pazar günü yaptığı bir konuşmada Türkiye'nin askeri müdahalede bulunabileceği imasında bulundu.
"İsrail'in Filistin'e bu saçma sapan şeyleri yapmaması için çok güçlü olmamız gerekiyor. Nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek onlara da benzer bir şey yapabiliriz" dedi.
Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe’nin Trablus merkezli hükümetini destekleyen Türkiye, 2020 yılında Birleşmiş Milletler destekli yönetimini desteklemek için parçalanmış Kuzey Afrika ülkesine asker gönderdi.
Ankara'nın müttefiki Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı on yıllardır savaştığı ayrılıkçı Dağlık Karabağ bölgesinde Türkiye herhangi bir doğrudan askeri operasyona katıldığını reddediyor.
Ancak Azerbaycan'a askeri eğitim ve modernizasyonun yanı sıra gelişmiş insansız hava araçları ve diğer askeri teçhizatın sağlanmasını da içeren "her türlü yolla" destek sözü vermişti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Pazartesi günü X'te yaptığı bir paylaşımda Erdoğan'ın "insanlığın vicdanının sesi haline geldiğini" söyleyerek kendisiyle övündü.
Fidan, "Bu haklı sesi bastırmak isteyen başta İsrail olmak üzere uluslararası Siyonist çevreler büyük bir telaş içinde" diye yazdı ve ekledi: "Tarih tüm soykırımcılar ve destekçileri için aynı şekilde sona ermiştir."
Türkiye Nisan ayında -Gazze saldırılarının üzerinden altı ay geçmişken- İsrail'e yapılan bazı ihracatları kısıtladı ve Mayıs ayı başında İsrail ile ticareti tamamen durdurduğunu açıkladı.
İsrail, misilleme olarak Türkiye ile olan serbest ticaret anlaşmasını iptal edeceğini açıklarken, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Erdoğan'ın yerine "aklı başında ve İsrail düşmanı olmayan" bir lider geldiğinde bu kararın geri alınabileceği mesajını verdi.
Kaynak: Mepa News, Ajanslar