Tunus'ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunuslu mevkidaşı Kays Said'le ortak basın toplantısı düzenledi.
Libya ile varılan anlaşmaya değinen Erdoğan, "Libya’da bulunan ve bunun 5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan Wagner diye girenler, oraya hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri var?" dedi.
Erdoğan, Türkiye'ye davet gelmesi durumunda icabet edileceğini ifade etti. Cumhurbaşkanı, "Libya'da bir an evvel ateşkes sağlanmalı" diye devam etti.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
- Türkiye’nin veya Türkiye’ye karşı yaptırım heveslerinin sayısı artmaya başladı. Yunanistan’ın Libya ile ne alakası var anlamakta zorlanıyorum. Yunanistan’ın ne kıta sahanlığıyla ne de aramızdaki özellikle Libya ve Türkiye arasındaki şu anda mevcut bantla bunun bir alakası var. Münhasır ekonomik bölgeyle alakası yok. Bu bölge de malum sadece Kuzey ve Güney Kıbrıs’ın belli notları var. Bunun dışındaki alanda ise bizim Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı bellidir. Bu konuda yetki sahibi olan Libya-Türkiye’dir. Libya’nın resmi olarak bir başbakanı var o da Sayın Serrac'dır. Bizler de Sayın Serrac'la görüşmeyi İstanbul’da kendilerini ağırladık, yetkili arkadaşlarımızla oturduk müzakeresini değerlendirmelerini yaparak imzalar atıldı ve TBMM’den de anlaşmayı geçirmiş bulunuyoruz.
- Bundan sonraki süreci de bu istikamette devam ettireceğiz. Yunanistan’ın burada herhangi bir söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değildir.
- Artık geçmiş devir değildir. Geçmişte birçok anlaşmaları farklı şekilde yapmış olabilirler, şu anda böyle bir Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yoktur bunu da bilmeleri lazım.
- Biz hiçbir yere bir defa bugüne kadar davetsiz misafir olmadık. Herhangi bir davet olursa tabi ki bunu değerlendiririz, adımlarımızı da buna göre atarız. Aslında şu andaki münhasır ekonomik bölgeyle ilgili atılan adım, bunun yanında özellikle de mutabakat metninin içerisinde yer alan maddelerin hepsi aslında bir adımın ön sesleridir. Bu konuyla ilgili olarak da bazı görüşmeleri yapmış bulunuyoruz.
- Fakat sormak lazım, acaba şu anda Libya’da bulunan ve bunun 5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan Wagner diye girenler, oraya hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri var. Hangi bağlantıları var. Bunları medya olarak sizin sormanız lazım. Türkiye ise böyle bir daveti aldığı zaman davete icabet de eder. Niye aramızda en azından bir mutabakat metni var. Yani birbirimizle bağımız var, ama bunların hiçbir bağı yok.
- Bir diğer olay Hafter meşru değildir, gayrimeşrudur. Durumdan vazife çıkarıyor. Serrac orada biliyorsunuz bir mutabakat hükümetinin başbakanıdır. Uluslararası alanda karşılığı olan odur. Ama diğerinin karşılığı yoktur. Dolayısıyla biz uluslararası karşılığı olan Serrac’ın attığı adımlarla biz de beraber adım atıyoruz. Ama Hafter’in böyle bir vasfı, sıfatı yok. Onlar durumdan vazife çıkararak, parası bol olan, silahları imkanları bol olan ülkelerle bu tür adımları atıyorlar. Lütfen bunları da görelim. Libya’daki kardeşlerimizi bunlara ezdirmeyelim, yedirtmeyelim.