Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan turunun son durağı Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'e gitti.
Erdoğan'ın bölgede basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda, dün Putin tarafından tahıl sevkiyatına ilişkin verilen demeçlere de temas vardı.
Putin'in tahıl koridoru konusundaki açıklamaları ve Suriye konusundaki tavrına ilişkin soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle yanıt verdi:
"Onun değerlendirmesini burada yapmak doğru olmaz tahmin ediyorum ki Semerkand'da da basın mensupları ile bir arada olacağız. Ancak belirtmem gerekir ki Sayın Putin'in haklı olduğu bir konu var. O da bu tahıl sevkiyatı. Tahıl sevkiyatında gelen tahıllar maalesef zengin ülkelere gidiyor, fakir ülkelere değil. Bunun ana teması, fakir ülkelere bu tahıl sevkiyatını sürdürmektir. Bu yaptırımlar karşısında bu tahıl sevkiyatının bu yaptırımı uygulayan ülkelere yapılması doğru değildir. Biz istiyoruz ki Rusyadan da tahıl sevkiyatı başlasın, bunun beklentisi içindeyiz.
Semerkand'da Putin ile bu konuları da ele alacağız. Bir an önce Rusya tarafından da tahıl sevkiyatını da başlatalım ve gerçekten de fakir olan ülkelere de bunu ulaştıralım. Tahıl dışında bir de enerji krizi konusu var. Rakamlar çok yüksek. Bu rakamlarla Avrupa ne yapacağının telaşı içerisinde. Umut ediyorum atılacak adımlarla bu sorun çözülür."
Putin ne demişti?
Vladimir Putin, dün yaptığı bir açıklamada "Ukrayna üzerinden yola çıkan tahıl yüklü gemilerin sevkiyat yaptığı ülke dağılımının adil olmadığını" söylemişti.
Putin, Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında yolculuğa Ukrayna kıyılarından başlayıp İstanbul Boğazı'nı geçen gemilerin Türkiye hariç tutulursa yüklerin çoğunu yoksul ve gelişmekte olan ülkeler yerine Batı ülkelerine gittiğini ifade etmişti.
Anlaşmanın yeniden incelenmesi konusunu değerlendirdiğini belirten Putin'in açıklamaları şu şekildeydi:
"Orta düzeyde bir ülke olarak sayabileceğimiz Türkiye'yi hariç tutarsak, Ukrayna'dan ihraç edilen tahıl dünyanın fakir ve gelişmekte olan ülkeleri yerine Avrupa Birliği ülkelerine gidiyor.
Bir kez daha gelişmekte olan ülkeler kandırıldı ve kandırılmaya da devam edecek. Bu yaklaşımla dünyadaki gıda sorunun ancak artacağı net bir biçimde görülüyor, ki bu da öngörülemeyen insani facialara yol açabilir."