Sean Mathews ve Ragıp Soylu | Middle East Eye | Tercüme: Mepa News
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kahire'de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ile Suriye odaklı bir görüşme gerçekleştirmeye hazırlanırken Mısır, Suriye'deki yeni yönetimle ilgili endişelerini gidermek için Ankara'ya başvuruyor.
Mısırlı bir yetkilinin Cuma günü Middle East Eye'a (MEE) verdiği bilgiye göre Erdoğan 19 Aralık'ta Mısır'ın başkentinde D-8 olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkeler zirvesine katılacak.
Bir Türk yetkilinin Cuma günü Middle East Eye'a yaptığı açıklamaya göre Mısır Erdoğan'a daveti, Beşar Esed rejiminin Tahriru'ş Şam Heyeti (HŞT) öncülüğündeki bir saldırıyla devrilmesinden önce yaptı.
Mısırlı yetkili, o tarihten bu yana Mısırlı yetkililerin Erdoğan'ın ziyaretini güvence altına almaya çalıştıklarını ve Sisi'nin Suriye konusunda Türk liderle doğrudan görüşmeler yapmak istediğini söyledi.
Ziyaret, Esed rejiminin devrilmesi ve Suriyeli muhaliflerin Şam'da bir geçiş hükümeti kurmasıyla Erdoğan'ın bölgesel etkisinin nasıl genişlediğinin bir göstergesi.
Batılı ve bölgesel yetkililer, Erdoğan'ın uzun süredir Suriyeli muhaliflerin destekçisi olduğunu ve Türkiye'nin istihbarat şefi İbrahim Kalın'ın Perşembe günü Şam'da görüntü vermesinin söz konusu gruplar üzerinde rakipsiz bir nüfuz sağladığını söylüyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ziyareti sırasında Suriye'nin başkentinde görüntülendi. Emevi Camii'ni ziyaret ederken etrafı silahlı korumalarla sarılıydı.
Kalın daha sonra HTŞ lideri Ebu Muhammed Cevlani tarafından siyah bir sedanla Şam'da dolaştırılırken görüntülendi.
ABD, AB ve Türkiye, El Kaide'nin eski bir kolu olan HTŞ'yi "terör örgütü" olarak nitelendiriyor.
Türkiye'nin Suriyeli muhaliflerle bağları, Arap liderlere karşı halk protestolarını desteklediği 2011 Arap Baharı'na kadar uzanıyor. Türkiye geleneksel olarak şu anda Suriye Milli Ordusu olarak bilinen eski adıyla Özgür Suriye Ordusu üzerinde en büyük etkiye sahip olan ülke.
İran birliklerine ev sahipliği yapmasına rağmen daha önce Arap liderlerle uzlaşan Esed rejiminin devrilmesi, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan, BAE ve hatta Katar gibi Arap devletlerini, muhaliflerin Suriye'de iktidarı ele geçirmesinden duydukları endişeyle tedirgin etti.
Ancak bu durum HTŞ'nin siyasi işler ofisinin hafta başında Mısır, BAE, Ürdün ve Suudi Arabistan büyükelçileriyle yaptığı görüşmeleri durdurmadı. Mısırlı yetkilinin MEE'ye verdiği bilgiye göre HTŞ bu ülkelere "teröristleri barındırmayacak" kapsayıcı bir hükümet kurma planları konusunda güvence verdi.
Katarlı bir yetkili Cuma günü Reuters'a yaptığı açıklamada, Pazar günü Suriye geçici hükümetiyle bir büyükelçiliğin yeniden açılması ve insani yardım teslimatlarının kolaylaştırılması konularını görüşmek üzere bir araya geleceklerini söyledi.
Esed rejiminin çöküşü, İran'ın “Direniş Ekseni” olarak adlandırdığı yapıya stratejik bir darbe indirerek Lübnan Hizbullah'ına giden ana tedarik hattını kopardı.
Türkiye ve İran arasında bir köprü olarak Mısır
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Kahire zirvesine katılması bekleniyor ve Sisi, Erdoğan ile İranlı mevkidaşı arasında görüşmelere aracılık etmeyi umuyor.
Kahire zirvesi bölgesel diplomaside bir hareketliliğin ortasında gerçekleşiyor. Güneydeki Suriyeli muhalif grupları destekleyen Ürdün, Cumartesi günü Arap, Türk ve ABD'li diplomatların katılacağı bir Suriye zirvesine ev sahipliği yapacak.
Ancak Erdoğan-Sisi görüşmesi, HTŞ'nin Esed rejimini devirmesinden bu yana bir Arap lider ile Erdoğan arasında gerçekleşecek ilk görüşme olacak.
Mısır, Arap Baharı sırasında bir tarafta Ankara ve Katar, diğer tarafta Suudi Arabistan ve BAE arasında yaşanan bölgesel nüfuz mücadelesinin merkezi konumundaydı.
Sisi, Mısır'ın seçilmiş Müslüman Kardeşler liderini bir darbeyle devirdi. Erdoğan Mursi'yi destekledi ve birkaç yıl öncesine kadar Sisi ile görüşmeyi reddederek “Onun gibi biriyle asla konuşmam” dedi.
İki ülke Libya'daki iç savaşta karşıt tarafları destekledi; Mısır, Türk güçleri ve paralı askerler tarafından desteklenen Trablus hükümetine karşı savaş ağası Halife Hafter'i desteklemek için Rusya ve BAE ile birlikte çalıştı.
Erdoğan ve Sisi daha sonra uzlaştı ve 2024 yılında birbirlerinin ülkelerine karşılıklı ziyaretler gerçekleştirdi.
Suriye, analistlerin istikrarsız bir geçiş dönemi olacağını söylediği bu süreçte Arap devletlerinin eski kinlerini bir kenara bırakıp bırakamayacaklarının bir testi olacak gibi görünüyor.
HTŞ saflarında bir dizi yabancı savaşçı barındırıyor.
Bu arada, Türkiye destekli Suriyeli muhalifler, ABD ve Türkiye tarafından "terör örgütü" olarak tanımlanan PKK'nın ABD destekli bir kolu olan YPG ile savaşıyor.
Türkiye, Suriye'de istikrarın sağlanmasının oradaki yaklaşık üç milyon Suriyeli mültecinin ülkelerine dönmesine olanak sağlayacağını umuyor.
Gelecekte kurulacak bir Suriye hükümeti üzerinde siyasi nüfuz sahibi olmanın yanı sıra Türkiye, BM'nin 400 milyar dolar olarak tahmin ettiği Suriye'nin yeniden inşasında da önemli bir rol oynayabilir.
Mısır, Gazze Şeridi'nin savaş sonrası yeniden inşası çabalarında uzun süredir baskın bir rol oynuyor. Mısırlı yetkili Sisi ve Erdoğan'ın yeniden inşayı da görüşeceklerini söyledi.
Kaynak: Mepa News