Suriye’de İran ve Rusya’nın desteklediği rejim güçleri son dönemde FPV (first-person view-birincil kişi görüş açısı) intihar tipi insansız hava araçlarının kullanımını arttırdı ve bunları muhalif güçlere ait askeri alanların yanı sıra cephe hattındaki köy ve kasabalardaki sivil bölgeleri vurmak için de kullanıyor.
Resmi adıyla Suriye Sivil Savunması olarak bilinen Beyaz Baretliler, bu yıl 22 Şubat'a kadar 13 insansız hava aracı saldırısı düzenlendiğini ve ikisi çocuk olmak üzere yedi kişinin bu saldırılarda yaralandığını açıkladı.
FPV dronlar, saldırı zamanı gelene kadar bir hedefin yakınında gezinme kabiliyetleri nedeniyle başıboş mühimmat olarak sınıflandırılıyor. Yapımları nispeten ucuz olup vuruşlarında yüksek derecede isabet sağlamaktadırlar.
Sivillerin hedef alınması
Beyaz Baretliler Direktör Yardımcısı Munir Mustafa, rejim güçlerinin yanı sıra Rus ve İranlı müttefiklerinin sivillere karşı FPV insansız hava araçlarını kullanmasının tehlikeli bir yükseliş olduğunu, hayatları tehdit ettiğini ve geçim kaynaklarını yok ettiğini söyledi.
Mustafa, "Bu saldırılar doğrudan can kaybı ve maddi hasarla sınırlı kalmayıp tarım alanlarını ve Karkur Barajı bölgesini de hedef almakta ve pek çok ailenin geçim kaynaklarını tehdit etmektedir" dedi.
Mustafa sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kasıtlı saldırılar gıda yetersizliğini daha da arttıracak ve temel hizmetlere erişimi daha da engelleyerek 13 yıllık savaşın zaten harap ettiği halkların karşılaştığı zorlukları daha da kötüleştirecektir."
Bu tür saldırıların hedef alınan insanlar arasında yarattığı panik ve dehşet halinin tırmanması ve zaten savunmasız olan toplulukları -bazıları zaten yerinden edilmiş- kaçmaya itmesi muhtemeldir.
Suriye İnsan Hakları Ağı, Esed rejiminin insansız hava aracı saldırılarıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2139 ve 2254 sayılı kararlarını ve siviller ile savaşçılar arasındaki ayrıma ilişkin uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini belirtiyor.
İdlib'deki sivilleri yaklaşan saldırılara karşı uyarmak için Suriye ve Rus askeri ve savaş uçaklarını izleyen Ebu Emin, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, "13 yıldır olduğu gibi, sivilleri hedef almak Esad rejiminin öncelikli amacıdır" dedi.
İran-Rusya gözetiminde yerel üretim
FPV dronlar operatöre, hava aracına monte edilmiş kameradan sanal gerçeklik gözlüklerine veya taşınabilir bir monitöre aktarılan bir hava görüntüsü avantajı sağlamaktadır.
Bu tür insansız hava araçlarının kullanımı son dönemde Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta daha da arttı. Suriye'de ise askeri kaynaklar, rejim güçlerinin mümkün olduğunca çok sayıda hava aracını yurt içinde ürettiğini ve farklı teknolojiler kullandığını, ancak sonuçta amacın aynı olduğunu söylüyor.
Ebu Emin, "Esed rejimi güçleri tarafından kullanılan FPV intihar dronları Hama'nın güneyindeki araştırma merkezlerinde hem Rus hem de İran güçlerinin nezaretinde üretiliyor" diyor.
Ebu Emin, önümüzdeki günlerde rejim güçlerinin teknolojiyi geliştirdikçe ve bunları uçurmak için daha fazla operatör eğittikçe daha fazla intihar dronu kullanacağına inanıyor.
Ebu Emin, "İnsansız hava araçlarından sorumlu askeri birimler Rusya tarafından desteklenen 25. Tümen ve İran tarafından desteklenen Cumhuriyet Muhafızları" dedi.
Ebu Emin, insansız hava araçlarının yaklaşık 2 kilogram patlayıcı taşıyabildiğini ve en fazla 30 metre yükseklikte yaklaşık 3,5 kilometre kontrol menziline sahip olduğunu söyledi.
Yüksek hassasiyet, düşük maliyet
Al Jazeera'ye konuşan muhalif güçlerin liderlerinden eski Suriyeli Albay Mustafa Bakur, İranlı milislerin Hama havaalanının yanı sıra İdlib kırsalındaki Maret el Numan ve Gab Ovası'ndaki iki noktaya intihar dronları için bir ana sistem kurduğunu söyledi.
Sistemlerin birkaç ay önce yerleştirilmesinden bu yana insansız hava araçlarının test edilmeye ve operatörlerin eğitilmeye başlandığını da sözlerine ekledi.
Bakur, "Bu insansız hava araçları savaş uçakları, toplar ve füzeler gibi diğer silah türlerine kıyasla yüksek isabet oranına ve düşük maliyete sahip” dedi ve ekledi: "Özellikle isabetli vuruşlar yapıldığında iyi bir tahrip gücüne sahipler."
Mustafa, şu ana kadarki saldırıların rejim ve muhalif güçler arasındaki cephe hatlarında gerçekleştiğini ve "Hama kırsalının kuzeyindeki Karkur Barajı bölgesini, İdlib kırsalının batısındaki Afs ve Maret El Nisan köylerini ve Halep kırsalının batısındaki Kefr Amma'yı" vurduğunu söyledi.
İntihar dronlarının Suriye'deki savaşta yeni olmadığını söyleyen Bakur, 2016'da Suriye'ye doğrudan müdahalesinden bu yana Rusya tarafından da sınırlı bir şekilde kullanıldığını sözlerine ekledi.
Esed rejiminin yabancı destekçilerinden hangisinin -İran mı yoksa Rusya mı- bu artan intihar dronlarının kullanımını yönlendirdiği konusunda görüşler farklı olmakla birlikte Bakur, bunları sağlayanın ve Suriyeli askerleri bunları kullanmaları için eğitenin İran olduğuna inanıyor.
Kaynak: Mepa News, Al Jazeera