Suriye'nin güneyindeki Dera'da son dönemlerde artan saldırı ve suikastlerin ardından Rusya ve İran destekli Esed rejimi bölgede operasyonlara başladı.
Bölgede muhalifler ile Esed rejimi arasındaki gerilimin yanı sıra, Rusya ve İran'ın arasında da bir güç mücadelesi olduğu ve bu durumun bölgedeki çatışma atmosferine yansıdığı ifade ediliyor.
Bu kapsamda yeniden yapılanan bazı muhalif gruplar rejim güçlerine ve rejimle uzlaşmaya varan eski muhaliflere saldırı düzenliyor.
Rejim güçlerine saldırı
Yerel kaynakların aktardığı bilgilere göre 27 Mayıs'ta Dera'nın doğu kırsalındaki Karfa'da rejim güçlerine bir silahlı saldırı düzenlendi.
Rejim güçlerini taşıyan bir askeri araca düzenlenen saldırıda en az iki asker öldürüldü.
Saldırı sonrası rejim güçleri bölgede çok sayıda sivili tutukladı.
Eski muhalifler hedefte
Bir diğer saldırı da Dera'nın batı kırsalındaki Tafas yakınlarında meydana geldi. Dera'da rejim karşıtı saldırıların merkezlerinden olarak bilinen bölgede, rejimle uzlaşan üst düzey muhalifler hedef alındı.
Bölge kaynakları, Dera Merkezi Uzlaşı Komitesi'nin lider isimlerini taşıyan bir araca Tafas yakınlarında saldırı düzenlendi.
Saldırıda eski muhalif komutanlardan Mahmud Berdan, Ebu Ali Mustafa gibi üst düzey isimlerin de aralarında olduğu 4 kişi ağır yaralanırken, 3 kişi ise öldü.
Mahmud Berdan
Söz konusu isimler Tafas'ın Esed rejimine teslimini gerçekleştiren isimler olarak biliniyordu.
Son saldırılarla birlikte Dera genelinde gerilimin tırmanması bekleniyor.
Dera ili
Rusya ve İran destekli Esed rejimi, 2018 yılının Haziran ayında Suriye'nin güneyinde muhaliflerin elindeki bölgelere yönelik nihai saldırısını başlatmıştı. Saldırıların başlamasından yaklaşık bir ay sonra, 13 Temmuz'da Dera kent merkezi Esed rejimi tarafından ele geçirilmişti. Bu tarihin ardından ülkenin güneyinde muhalifler, kaleleri sayılan bölgeler fiilen kaybetmiş oldu.
Bir süre sonra Esed rejimi Kuneytre ilindeki bölgeleri de ele geçirdi. Böylece Suriye'nin güneyinde muhaliflerin hiçbir hakimiyeti kalmadı. Bölgedeki muhalif güçlerin bir kısmı İdlib'e gitmeyi tercih ederken, bazıları da Esed rejimiyle uzlaşmayı seçti. Rusya aracılığında Esed rejimiyle uzlaşan muhaliflerin bir bölümü silah bıraktı. Bir bölüm muhalif ise Esed rejimine katılarak varlıklarını devam ettirdi.
Silahlı muhalefet taban kazandı
Ancak, af ve uzlaşı anlaşmalarına rağmen Suriye'nin güneyinde Esed rejiminin baskıları devam etti. Zorla askere alma, eski muhalif isimlere yönelik suikastlar, kaçırma gibi uygulamalar giderek arttı. Bu durum, Dera merkezli olmak üzere bölgede silahlı muhalefetin tekrar taban kazanmasına yol açtı.
Bölgede silahlı hücreler şeklinde yapılanan muhaliflerin resmi olarak kuruluşunu ilan ettiği ilk organizasyon ise, "Halk Direnişi" isimli grup oldu. Kasım ayının ortasında kurulan grup, Dera kırsalı merkezli olmak üzere geniş bir bölgede Esed rejimine karşı nokta saldırılar gerçekleştiriyor. Grup daha çok suikastlar, el yapımı patlayıcı saldırıları gibi saldırıları tercih ediyor. Özgür Suriye Ordusu bayrağını kullanan grup, şimdiye dek Neva, Sanameyn, Nafus, Karak el Şarki gibi yerleşimlerde saldırılar gerçekleştirdi.
Ebu Culeybib bölgede öldürülmüştü
Bölgede silahlı muhalefetin organize oluş sürecinin sıradan bir tepki mi yoksa organize bir muhalefet hareketi mi olduğu konusunda ise tartışmalar bulunuyor. Ancak gerek saldırıların gerçekleşme biçimi, gerekse "Halk Direnişi" adlı grubun açıklamaları, devam eden sürecin daha organize bir yapılanmanın işareti olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, bölgedeki cihat yanlısı grupların da Dera'da Esed rejimi karşıtı faaliyetler organize ettiği biliniyor. Hurras ed Din grubunun önemli isimlerinden Ebu Culeybib el Ürdüni, Dera'da öldürülmüş, cihat yanlısı liderin ülkenin güneyinde Esed rejimine karşı askeri muhalefeti yeniden organize etmek için Dera'ya gittiği, bölgede bir süredir faaliyet yürüttüğü ifade edilmişti.
Kaynak: Mepa News