Attığı tweetlerden ve Batılı müttefikleriyle yaptığı saldırı planından sonra ABD Başkanı Trump, Fransa ve İngiltere ile birlikte Suriye'de bazı hedeflere saldırı gerçekleştirmişti. Bu, Esed rejiminin Duma'da kimyasal silahlarla 70'ten fazla sivili öldürdüğü saldırısına uzun süre beklenen cevaptı.
Amerika saldırısı beklenenden farklı bir şekilde değildi. Herkes Trump'ın Suriye'deki iç savaşa daha ileri düzeyde müdahale etmeye hevesli gözükmediğini biliyor. Kimyasal saldırıdan önce, üst düzey ordu yetkililerinin çekincelerini dile getirmesine rağmen Suriye'deki ABD askerini çekmek istediğini açıklamıştı. Ayrıca kazandığı son seçimlerde Rus müdahalesi olduğuna dair devam eden mahkeme sürecinin etkilerini de dizginlemek istiyor.
Uluslararası olarak da desteklenen bu ortak askeri harekatın maksadı, üç ülkenin de açıkladığı gibi Esed rejimini devirmek değildi. Aynı zamanda rejimin hava üslerini, hava alanlarını veya askeri bölgelerini yok etmeye yönelik bir saldırı da değildi. Bunların yerine saldırıların amacı rejimin sahip olduğu kimyasal tesislere zarar vermekti ki bu da uluslararası tolumun Suriye despotu Esed'i düşürmeyi henüz düşünmediği anlamına geliyor.
Saldırının ardından Donald Trump, Cumartesi sabahı görevin ne olduğunundan bahsetmeden "görev tamamlandı" diye bir tweet attı. Trump, Esed'in kimyasal tesislerini yok etmesinin ardından Rusya ve İran tarafından verilen bu silahların Esed'e tekrar verilmeyeceğini mi düşünüyor? Kimyasal silahlar olmayınca Esed'in diğer silahlarla insanlara saldırmaya devam etmeyeceğini mi düşünüyor? Herhangi bir Suriye şehrine varil bombası atılması kimyasal silahlara göre çok daha fazla insanın hayatını kaybetmesine sebep olacakken, neden bu silahlara izin veriliyor?
Bu tür sorulara cevap vermeyeceğim. Ancak böyle saldırılar yalnızca Esed'i değil destekçileri Rusya ve İran'ı da güçlendiriyor. Dahası Cumartesi günü gerçekleştirilen saldırıda görüldüğü gibi uluslararası toplum hala Esed'i Suriye'nin lideri olarak görüyor ve eğer Esed kimyasal silahları kullanmamayı kabul ederse uluslararası toplum bu rejimin çirkin yüzünü bir daha hatırlamayacak.Suriye'ye yapılan üçlü operasyon, ABD ve Batı'nın Rusya ve İran'ı Suriye üzerinden rahatsız ederek dengeyi korumaya çalıştığına işaret ediyor. Ancak bu mesaj bile, özellikle Şam ve çevresindeki İran etkisinde olan bölgeler hedef alınmadığından doğru gözükmüyor. Ayrıca Suriye'deki Rus varlığını vurrmaktan kaçınmak için ABD ve Rusya arasındaki bağlantıların saldırı öncesi ve sonrası kesilmediğinden bahsetmeye gerek yok. Washington'ın Rusya'ya hedeflerin listesini göndermediği de açıklandı ki bu hamlenin ne kadar doğru olduğu belli değil.
Trump saldırıyı Esed'in kimyasal silah kullanmasına bağlamıştı. Bu, Esed'in Han Şeyhun'u kimyasal silahlarla bombalamasından sonra ABD'nin Şayrat havalimanına saldırmasıyla birlikte algıladığında çok tehlikeli bir mesaj. Bundan sonra, rejimin de hazırlıkları üzere İdlib üzerinde çok sert bir savaş görebiliriz.
Esed rejimi ve müttefikleri tarafından alınan mesajın ardından İdlib ve ondan önce belki de Kalamun'da yeni bir operasyon görebiliriz. Bu noktada Trump ve Batılı müttefikleri, İdlib veya başka bir yerde kimyasal silah kullanılmadığı sürece Esed'in vahşetine ses çıkartmayacak gibi görünüyorlar.
Bunun yanı sıra ABD Suriye'deki petrole ilgili duymak yerine, İran'ın ülkedeki nüfuzunu kırmakla daha çok ilgileniyor. Görünen o ki Orta Doğu çatışmalarından uzak durmak isteyen Trump yönetimi bu işi İsrail hava kuvvetlerine bırakacak. İsrail savaş uçakları T-4 hava üssünde İran güçlerini vurmuş ve rejimi çok kızdırmıştı.
Kör uluslararası toplum bu katilin Suriye'de lider olmasına eskisi kadar karşı olmadığı sürece, Esed'i devirmeyi hedeflemeyen askeri saldırı, onu yalnızca güçlendirecek. Belki de Veliaht Prens Selman'ın, İran elinde kukla olmadığı sürece Esed'i sorun olarak görmeyeceğini açıklaması bunun en büyük örneğidir.
Tercüme: Mepa News
Bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve Mepa News'in editöryel politikasını yansıtmayabilir.