Çatışmaların Etiyopya’nın sınırları dışına taşması ile birlikte devam savaşın Afrika Boynuzu bölgesini istikrarsızlaştırma riski daha arttı.
Etiyopya’daki hükümet güçleri ile ülkenin kuzeyindeki Tigray bölgesi arasında patlak veren iç savaş nedeniyle daha şimdiden on binlerce kişi evlerini terk etti.
Etiyopya Başkanı Abiy Ahmed’in Eritre ile 20 yıldır süren savaşın sonlandırılma sürecinde yaptığı katkılar nedeniyle Nobel Barış Ödülüne layık görülmesinin üstünden sadece bir yıl geçmesinin artından kasım ayının ilk günlerinde Tigray’da çatışmalar başladı.
Etiyopya’da neler oluyor?
4 Kasım tarihinde, başbakan ülkenin kuzeyinde hem Eritre hem de Sudan ile sınırı bulunan Tigray bölgesindeki bir üsse asker sevk etti.
Etiyopya ordusunun bu üssü ilginç bir şekilde hedef almasından günlerce sonra televizyonda bir açıklama yapan Ahmed, bölgesel yönetimin iktidar partisi, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) isimli oluşumu söz konusu üsse saldırmakla itham etti.
Bu açıklamadan sadece birkaç gün sonra, Uluslararası Af Örgütü yaptığı bir açıklamada Tigray bölgesindeki Mai Kadra şehrinde bıçak ve palalarla saldırıya uğrayan yüzlerce kişinin öldüğünü duyurdu.
Saldırı nedeniyle TPLF suçlandı ancak parti liderliği sorumluluğu reddetti.
Uluslararası Af Örgütü’nün doğu ve güney Afrika direktörü konu ile alakalı şunları söyledi: “Devam etmekte olan askerî harekât ile en ufak bir bağlantısı olmayan gündelikçiler olduğu anlaşılan çok sayıda sivilin toplu şekilde katledildiğini teyit ettik.”
Harekât nedeniyle kasım ayı başında bölgedeki iletişim kasıtlı olarak kesildiği için bölgeden gelen haberler aksarken insanlar orada yaşayan ailelerine ulaşamadı.
Tigray bölgesel yönetimi 13 Kasım’da komşusu Amhara vilayetindeki iki havaalanına roketlerle saldırırken bir sonraki gün de Eritre devleti sınırları içindeki hedeflerin roketlerle vurulduğunu açıkladı.
Bölgesel yönetimin başkanı Debretsion Gebremichael, Eritre’nin Etiyopya federal hükümetini desteklemek amacıyla Tigray içlerine asker ve tank sevk ettiğini iddia etti.
Başkan, Reuters’a verdiği röportajda roketlerin, Eritre’nin bu hamlesine karşılık olarak ateşlendiğini söylerken, iddialarını destekleyici türden bir delil ortaya koymadı.
Uluslararası Kriz Grubu’nun çalışmalarına göre Tigray bölgesel yönetiminin kontrolünde bir kısmı paramiliter kuvvetler bir kısmı da yerel milisler olmak üzere toplam 250.000 savaşçı bulunmaktadır.
Savaş neden şimdi başladı?
Bay Abiy, hükümet karşıtı protestoların etkisi ile 2018’de seçilmeden önce Etiyopya, 1991’de diktatörlük rejimini yıkan koalisyonun bir parçası olan TPLF tarafından yönetilmekteydi.
Halihazırdaki yönetim, eskiden devleti yöneten koalisyon mensuplarının ve geçmişte temsil hakkı verilmeyen etnik grupların siyasete dahil edilmesi adına büyük uğraşlar verdiğini söylemektedir ancak TPLF’i bu sürecin tamamen dışında tutmuştur.
Bay Abiy’in merkezi yönetimin gücünü arttırarak ülkeyi birleştirme çağrıları hem Tigray hem de diğer bölgeler ve etnik gruplar tarafından direnç ile mukabele gördü.
TPLF, ülkeyi yöneten koalisyonu hukuk dışı olarak tanımlamaktaydı ve Bay Abiy COVID-19 salgını nedeniyle seçimleri iptal etme kararı alınca eylül ayında kendi bölgesi içindeki seçimleri denetlemek üzere yine kendi seçim kurullarını oluşturdu.
Bay Abiy, bu seçimlerin sonuçlarını tanımayacağını ilan ederek yabancı gazetecilerin seçimi gözlemlemek üzere Tigray’a gitmesini ani bir kararla yasakladı.
Addis Ababa yönetiminin ekim ayında aldığı karar ile TPLF’e gönderilmesi gereken ödenekleri keserek bölgedeki liderleri bir kat daha öfkelendirdi.
Bütün bu olanlardan siviller nasıl etkilendi?
Kasım ayının başından bu yana on binlerce insan Tigray’dan kaçarak Sudan’a iltica ederken BM bu mültecilerin sayısının altı ay içinde 200.000 civarında olacağını tahmin etmektedir.
BM’nin verilerine göre, 20 Kasım itibariyle 31.000 kişi Sudan’a geçiş yaparken günlük mülteci sayısı 6.000’i aştı.
İlgili BM kurumlarından yapılan açıklamalara göre, savaş başlamadan önce Tigray bölgesinde geçmişteki savaşlar nedeniyle evlerinden olmuş 200.000 mülteci yaşamaktaydı.
Yardım kuruluşları Tigray’da faaliyet göstermelerinin engellendiğini söylerken gazetecilerin bölgede neler olup bittiğini gözlemlemek üzere içeri girmesine yönelik yasak hala devam etmektedir.
STK’lar Etiyopya hükümetinden, devam eden savaş nedeniyle bölgede sıkışıp kalan sivillere gerekli malzemelerin gönderilmesi amacıyla, kendilerine Tigray’a ulaşmaları için güvenli bir koridor açmasını rica etti.
Bay Abiy, 16 Kasım’da yaptığı konuşmasında hükümetinin “komşu ülkelere kaçan Etiyopyalıları geri almaya ve topluma yeniden entegre etmeye hazır” olduğunu söyledi.
Ancak binlerce insan hala bölgeden bir an önce kaçmaya çalışırken, Sudan’daki güvenli noktalara ulaşan insanlar ailelerinin ve arkadaşlarının nasıl katledildiğini anlatmaktadır. Tigray’daki iletişim hala kesik olduğu için çoğu insan yakınlarının akıbetini dahi bilmemektedir.
Etiyopya tarihinin en kötü açlık krizinin yaşandığı 1983-1985 döneminde binlerce Etiyopyalıya ev sahipliği yapan Sudan’daki Um Raquba kampı kapatılmasının üstünden 20 yıl geçtikten sonra bugün tekrar açıldı.
BM, 20 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada, sivillerin güvenli bölgelere geçişinin sağlanması için insani yardım koridorlarının tesis edilmesi amacıyla derhal insani bir ateşkes ilan edilmesi çağrısı yaptı.
Savaş bölge için ne anlama geliyor?
Bu savaş, tüm bölgeyi istikrarsızlaştırabilir ve 110 milyonluk nüfusu ile Afrika’nın en kalabalık ikinci ülkesinde toplu bir mülteci hareketini tetikleyebilir.
ABD’nin yakın bir müttefiki olan Etiyopya, Afrika Boynuzu bölgesindeki kırılgan barışın idame ettirilmesi hususunda anahtar bir rol oynamaktadır.
Ancak bu durum, savaşın Eritre’ye sıçraması ve hala Tigray’da yaşayan 96.000 mültecinin yeniden göç etmek zorunda kalması halinde ortadan kalkacaktır.
Savaştan önce 1,1 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Sudan’a devam eden Etiyopyalı mülteci akını, zaten başındaki ekonomik krizle uğraşan ve bir yandan da askeri darbe sonrası geçiş sürecini idare etmeye çalışan ülkenin hızlı bir şekilde istikrarsızlaşmasına yol açabilir.
İlaveten, Etiyopya’nın komşusu Somali sınırları içinde yürüttüğü başarılı barış gücü faaliyetleri de ülkedeki iç savaş nedeniyle ister istemez tehdit altına girecektir.
Alix Culbertson tarafından Sky News için hazırlanan haber Mepa News okurları için Türkçeleştirildi.