Facebook, sosyal medya üzerinden komplo teorileri yayınlayan ve çok sayıda takipçisi bulunan David Icke'ın resmi hesabını "sağlık hakkında zarara yol açabilecek şekilde yanlış bilgi yaydığı" gerekçesiyle kapattı.
Icke, 5G şebekeleri ile koronavirüsün salgını arasında bir bağ olduğu gibi doğru olmayan iddialar yayıyordu.
Bir videosunda ise virüsün arkasında Yahudi bir grubun olduğunu öne sürmüştü.
Facebook hesabının kapatılmasının ardından Twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Icke, "Faşist Facebook, David Icke'ın hesabını siler - elitler KORKUYOR" dedi.
Dijital kampanya grubu Dijital Öfke Karşıtı Merkez (CCDG) bugün teknoloji şirketlerine açık bir mektup yazarak Icke'ın hesabının kapatılması çağrısında bulundu.
Mektupta Amazon, Facebook, Twitter ve YouTube'un "Icke'ın ırkçılığını ve yanlış bilgilerini yaymaya aracı olduğu" yazılıyor.
İngiltere'den Milletvekili Damian Collins'in yanı sıra ünlü doktorlar Christian Jessen, Dawn Harper ve Pixie McKenna tarafından da imzalanan mektupta Icke'ın koronavirüs hakkındaki komplo teorilerinin 30 milyondan fazla izlendiği belirtiliyor.
Buna verilen örneklerden bazıları ise şöyle:
- Virüsün arkasında bir Yahudi grubun olduğunu söylediği bir YouTube söyleşisi
- 5G ağlarının insanların oksijeni hücrelerine aktaramamasın yol açtığını söylediği bir Instagram söyleşisi
- El sıkışmakla virüs bulaşmayacağını söylediği bir YouTube videosu
- Almanya'nın Müslüman erkekler için "tecavüzü yasal hale getirmeye hazırlandığını" söylediği bir Twitter paylaşımı.
Çağrı, Facebook hesabının kapatılmasından sonra yapıldı.
YouTube, Nisan ayında Icke'ın yalanlarını içeren bir videosunu kaldırmıştı. Aynı video Facebook'tan da kaldırılmıştı.
David Icke salgın başladığından beri birkaç komplo teorisini sosyal medyada paylaştı.
Bu içeriklerden bazıları YouTube gibi platformların komplo teorilerine dair politikalarını güncellemesine yol açtı.
Bu, sosyal medya platformları için zor bir alan.
İnsanlara zarar verebilecek söylentiler ve spekülasyonlara dair harekete geçmek kolay olsa da komplo teorileri, engellenmeleri durumunda sosyal medya platformalarının sansürcülükle suçlanabilecekleri gri bir alanda.
Fakat dünya çapında 5G baz istasyonları ve telekomünikasyon işçilerine saldırılar, Twitter ve TikTok gibi platformların kurallarını değiştirmesine yol açtı.
Hükümetler de sosyal medya siteleri gibi zararlı söylemleri engellemek ve ifade özgürlüğünü kısıtlamamak arasında ince bir denge tutturmaya çalışıyor.
Fakat uzmanlar moderasyon ve işbirliği ile bunun mümkün olduğunu söylüyor.