Filistin Esirler Cemiyeti'nden yapılan açıklamaya göre, Filistinli cerrah ve ortopedi profesörü Adnan el Burş, İsrail tarafından gözaltında tutulduğu sırada işkence edilerek öldürüldü.
Filistin Sivil İşler Komitesi'ne göre, 50 yaşındaki El Burş, "kasıtlı bir suikast" olarak adlandırılan olayda, 19 Nisan'da işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail kontrolündeki Ofer cezaevinde öldü ve cesedi halen saklanmakta.
Ortak açıklamaya göre bir diğer tutuklu 33 yaşındaki İsmail Abdulbari Hader de gözaltında öldü ve cenazesi diğer 64 mahkumla birlikte 2 Mayıs'ta teslim edildi.
Açıklamada "Her iki kurban da işkence ve Gazzeli tutuklulara karşı işlenen suçlar nedeniyle öldü" denildi.
El Burş, Gazze Şehrindeki Şifa Hastanesi'nde ortopedi bölümünün başındaydı ve Aralık ayında, Gazze'nin kuzeyindeki Endonezya hastanesinde İsrail bombardımanında yaralandığı bildirildiği sıralarda gözaltına alınmıştı.
Adnan el Burş tutuklanana kadar düzenli olarak Gazze Şeridi'ndeki farklı hastaneleri dolaşarak hastalarla ilgileniyordu ve tutuklandığı sırada El Avde hastanesinde çalışıyordu. El Burş ile birlikte çok sayıda sağlık personeli ve hasta da tutuklandı.
Birleşmiş Milletler'in işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese bugün yaptığı açıklamada, tanınmış doktorun ölümünden "son derece endişe duyduğunu" söyledi.
Albanese, "Diplomatik toplumu Filistinlileri korumak için somut tedbirlerle müdahale etmeye çağırıyorum. Bugün İsrail'in işgali altında hiçbir Filistinli güvende değil" dedi.
Aralarında Dünya Sağlık Örgütü'nün de bulunduğu tıbbi gruplar, defalarca Gazze'deki sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların durdurulmasını talep etti. Bir tahmine göre Gazze'deki çatışmalarda şimdiye kadar 200'den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetti.
Filistin Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada El Burş'un ölümüyle birlikte savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail tarafından öldürülen sağlık çalışanlarının sayısının 496'ya yükseldiği belirtildi. Bakanlık, 1.500 kişinin de yaralandığını ve 309 kişinin de tutuklandığını sözlerine ekledi.
İsrail'in 7 Ekim’den bu yana yerleşim bölgesine yönelik savaşı, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 34.000'den fazla Filistinlinin ölümüne, yerleşim bölgelerinin yerle bir olmasına ve okullar, hastaneler ve camiler gibi diğer sivil altyapının hedef alınmasına neden oldu.
"Benzeri görülmemiş kötü muamele"
Nisan ayında altı aylık yenilenebilir idari gözaltı süresinin sonunda İsrail, 7 Ekim'de Gazze'ye yönelik savaşın başlamasının ardından tutuklanan onlarca Filistinli mahkumu çeşitli hapishanelerden serbest bıraktı.
Middle East Eye'ın geçen ayın sonlarında bildirdiğine göre, mahkumlar tarafından gösterilen kötü muamele kanıtları, hak savunucusu kuruluşların İsrail hapishanelerinde eşi benzeri görülmemiş düzeyde kötü muamele yaşandığına dair yaptıkları uyarıların bir göstergesi.
Filistinli mahkum grupları, İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana sadece Batı Şeria'da 280'i kadın ve en az 540'ı çocuk olmak üzere 8.000'den fazla Filistinliyi tutukladığını belirtiyor.
Hak grupları yaygın kötü muameleyi belgeledi; Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansı (UNRWA) geçen hafta yayınladığı raporda -diğer kötü muamelelerin yanı sıra- tutukluların üzerine idrar yapıldığını, hayvan gibi davranmaya zorlandıklarını ve çocukların köpeklerin saldırısına uğradığını ayrıntılarıyla anlattı.
Filistinli mahkumlara yönelik muamele konusunda tam bir karartma uygulanmakta olup, hak örgütleri kendilerine yönelik kötü muameleyi belgelemek için serbest bırakılanların ifadelerine güvenmektedir.
Filistinli mahkumların ifadeleri ailelerini ve yakınları hala hapiste olanların ailelerini dehşete düşürmektedir.
7 Ekim'den bu yana en az 18 Filistinli mahkumun öldüğü sanılıyor.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye