İsrail tarafından 10 yıldan uzun bir süredir kuşatma altında tutulan Gazze Şeridi, sıklıkla artan gerilime ve karşılıklı askeri çatışmalara sahne oluyor. Bir tarafta İsrail, Hamas başta olmak üzere bölgedeki grupları kendisine ve vatandaşlarına bir tehdit olarak görürken diğer açıdan, Gazze tarafındaki Filistinli gruplar İsrail ablukasının insanlık dışı olduğunu ve İsrail'in Filistin topraklarında resmi olarak işgalci bulunduğunu ifade ediyor. Gazze'de süregelen çatışma ortamının sürekli güncellenen bir dinamiğe sahip olduğu söylenebilir.
Büyük Dönüş Yürüyüşleri
Bölgedeki dinamiklerin en son adımı, tüm dünyanın gündemine oturan Büyük Dönüş Yürüyüşleri ve bilhassa Türkiye'de yeterli yankıyı bulamayan yangın uçurtmaları ve balonları. Özellikle ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi ve bu kararı uygulamaya alması sonrası Gazze ve çevresinde gerginliğin dozu oldukça arttı. Filistinlilerin Gazze sınırında Büyük Dönüş Yürüyüşü adı altında düzenlediği gösterilere İsrail güçleri oldukça sert müdahale etti. 30 Mart'tan bugüne devam eden gösterilerde hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 150'ye yakın. Yaralananların sayısı ise 15 binden fazla olduğu ifade ediliyor.
Filistinli gruplar özellikle ABD'den İsrail'in bölgedeki politikalarını destekleyecek hamleler geldikçe gösterilerin kapsamının artacağını ifade etmekte. Gazze Şeridi'ndeki gruplar bu gösterilerde Filistin gündemini dünyaya unutturmamak, İsrail işgaline karşı özellikle Arap dünyasında yeniden bir duyarlılık oluşturmak ve İslam dünyasındaki halkları Filistin'e destek için harekete geçirmek gibi amaçlara sahip. Bu açıdan söz konusu gösterilerin İsrail tarafına geri adım attırmak ve taviz vermeye zorlamak gibi bir amaçtan ziyade daha çok propaganda ve gündeme oturma, bu sayede Filistin meselesi ile ilgili kazanımlar elde etme amaçlı düzenlendiği söylenmeli.
Ancak ABD başta olmak üzere Batı dünyasının İsrail'e yönelik desteği kesilmedi ve gösterilerde İsrail askerlerinin insan hakları ihlallerine ciddi bir tepki gelmedi. Bu da Filistinli grupların söz konusu amaçlarının ciddi bir başarıya ulaşmasının önüne geçiyor. Zira İsrail tarafı hukuksuz olarak kabul edilse dahi uygulamalarından geri adım atmıyor.
Yangın uçurtmaları
Bölgedeki dinamiklerinin belki de en önemli ve Türkiye'de en az ses getiren ayağı ise yangın uçurtmaları. Şu an Gazze ve çevresinde süregelen çatışmaların en önemli sebeplerinden biri bu. Özellikle iç gündemde pek fazla bilinmeyen bu dinamiğe dair şunları söylemek gerekir: Gazze'deki gruplar uçurtmaların ve uçucu gazlarla şişirdikleri balonların ucuna yanıcı maddeler bağlayarak bunları sınırın İsrail tarafına doğru uçuruyor. Yahudi yerleşimcilerin bulunduğu bölgelerde yer alan tarım arazileri, ormanlar ve yerleşim yerleri gibi noktalarda bu uçurtmalar ve balonlar düşürülüyor. Bunun sonucunda bölgelerde büyük yangınlar çıkıyor. Bu yangınlar neticesinde İsrail tarafında ciddi miktarda maddi kaybın olduğu ifade ediliyor. İsrailli yetkililerin açıklamalarına göre bu yangınlarda on binlerce dönüm tarım arazisi tamamıyla kül olmuş durumda. Bu da bölgede yerel İsrail ekonomisine önemli ölçüde zarar veriyor.
Yahudi yerleşimcilerden baskı var
Yahudi yerleşimcilerin yangınlar sebebiyle İsrail hükümetine ciddi baskı uyguladığı ve bunlara bir son verilmesi için talepte bulunduğu biliniyor. İsrail söz konusu uçurtma ve balonları düşürmek için insansız hava araçları gibi birçok yönteme başvurmuş ancak bu saldırılar önlenememişti. Son zamanlarda İsrail, Gazze içerisine, söz konusu balon ve uçurtmaları gönderen grupları hedef almak için çok sayıda hava saldırısı düzenledi. Ancak bu saldırılarda da umulan başarıya ulaşılamadı.
Geçtiğimiz gün toplanan İsrail kabinesi, İsrail ordusuna yangın uçurtması tehdidine sona erdirilmesi için önemli yetkiler verme karar aldı. Bu yetkiler kapsamında İsrail ordusu, bölgeye yönelik yangın saldırıları tehdidini durdurmak için Gazze içerisindeki hedefleri vurmakla yetkilendirildi.
Uçurtmalar anlaşmazlığın kilidi
Yangın uçurtmaları ve balonları Filistinli grupların ellerinde kalan son etkili ve caydırıcı yöntem. Filistinlilerin İsrail'e yönelik tünelleri, denizden yapılan sızmalar gibi hamleler, yeraltı duvarları gibi önlemlerle etkisiz hale getirilmiş durumda. Şu an bölgede Hamas ve İsrail arasında süren ateşkes girişimlerinin bir numaralı gündem maddesi bu yangın uçurtmaları. İsrail tarafı uğradığı kayıplar nedeniyle bu uçurtmaların İsrail'e gönderilmesinin önüne geçilmesini olmazsa olmaz olarak bakıyor. Ancak Gazze'deki grupların belki de ellerindeki en son koz olan bu yöntemi kolay kolay bırakmayacağı düşünülüyor. Bu doğrultuda her iki tarafın uzlaşması oldukça zor görünüyor. Bu da bölgede yeni bir savaşın başlayacağı endişelerini artırıyor.
İsrail'in, bu uçurtmalardan vazgeçilmezse Gazze'yi sık bir şekilde vurmaya devam edeceğini söylemek güç değil. Ancak Filistinli gruplar için bu uçurtmalar yalnızca askeri ve siyasi bir anlam içermiyor. Kuşatma altında olan ve umutsuz durumdaki Gazze’de bu saldırılar bölge sakinlerince "hayatta olduklarına ve direndiklerine dair bir işaret" olarak görülüyor. Filistinliler Kudüs’teki bıçaklama saldırıları gibi yangın uçurtmalarına da üst düzey bir anlam yüklemiş halde.
Hamas, kabul ettiği askeri angajman olan “ateşe karşı ateş” kapsamında İsrail'in bu saldırılarına roketlerle karşılık vereceğini ifade ediyor. Bu durum bölgede çatışmaları ve yeniden alevlendirebilir. Her iki taraf da söz konusu dinamikler çerçevesinde askeri ve siyasi bir çıkmaz içerisinde. Bu çıkmaz -diplomatik yollarla çözülemezse- Gazze ve çevresini yeni bir savaşın içine atacak. ABD'nin "Yüzyılın Anlaşması" ismiyle anılan plan çerçevesinde Filistin için düşündükleri de bu denkleme eklendiğinde bölgeyi daha sıcak günlerin beklediğini söylemek mümkün.
Kaynak: Mepa News