Kasım ayı sonlarında Dünya Sağlık Örgütü sözcüsü Margaret Harris, Gazze Şeridi'nin hızla çöken sağlık sistemini onarmak için acilen harekete geçilmezse, yakında İsrail'in bombardımanlarından çok daha fazla insanın hastalıklardan öleceği uyarısında bulundu.
"İlaç yok, aşılama faaliyetleri yok, güvenli su ve hijyene erişim yok ve gıda yok" diyen Harris, İsrail'in devam eden bombardımanı ve yoğunlaştırılmış kuşatması sırasındaki korkunç insani koşulları özetledi.
972mag'dan Ibtisam Mahdi'nin haberine göre, yaklaşık bir ay sonra, Gazze'deki Filistinli sağlık çalışanlarına göre krizin boyutları Gazze Şeridi dışında hala tam olarak anlaşılabilmiş değil. Gazze'den bir çocuk sağlığı uzmanı olan Dr. Adnan el Vahidi +972'ye verdiği demeçte, "Dünya çapında yayılan bilgiler, istatistikler ve haberler gerçeklerin sadece yüzeysel bir kısmını yansıtıyor” dedi.
İsrail'in hava saldırıları ve kara işgalinin Gazze Şeridi'nde yaşayan 2.2 milyon kişinin neredeyse tamamını zorla yerinden etmesiyle birlikte, Gazze'nin güneyindeki bazı bölgelerde, özellikle de İsrail ordusunun "güvenli bölge" ilan etmesine rağmen bombalanmaya devam eden Mısır sınırına yakın Refah kentinde ve çok zayıf bir altyapının bulunduğu kıyı bölgesi El Mevasi'de eşi benzeri görülmemiş bir aşırı kalabalıklaşma yaşanıyor.
On binlerce aile sular altında kalan çadır kamplarda barınırken, açlıktan ölmek üzere olan çocuklar her gün saatlerce gıda dağıtım merkezlerinde kuyrukta bekliyor.
Uzmanlara göre kalabalık koşulların yanı sıra temiz su ve hijyenik banyo eksikliği, kuşatma altındaki bölgede hastalıkların hızla yayılmasına yol açıyor.
El Vahidi, su kirliliği sorununun özellikle ciddi olduğunu, "her yaş grubunu etkilediğini, en çok da çocukları etkilediğini" açıkladı.
Su ve elektrik eksikliğinin yanı sıra kanalizasyon suyunun bertaraf edilememesi ya da arıtılamamasının da feci sonuçlar doğurabileceğini kaydeden El Vahidi, savaş nedeniyle Gazze'deki çocuk aşılama programlarının durmasının hastalıkların yayılma riskini daha da arttırdığını sözlerine ekledi.
Gazze'deki Ulusal Çevre ve Kalkınma Enstitüsü'nde Proje Koordinatörü olarak görev yapan Dr. Tamer M. Alnajjar +972'ye yaptığı açıklamada, su kaynaklarının yaygın bir şekilde kirlenmesinin ve kanalizasyon sularının kamuya açık alanlarda giderek çoğalmasının kolera gibi hastalıklara yakalanma riskini arttırdığını söyledi.
"Yeterli arıtma altyapısının olmaması bu sorunu daha da derinleştirerek su kaynaklı hastalıklar ve mide-bağırsak enfeksiyonları riskini arttırıyor," diye ekledi.
El Vahidi ayrıca Gazze'deki çocukların yaklaşık yüzde 40'ının şu anda büyüme ve gelişmelerini ciddi şekilde etkileyebilecek yetersiz beslenmeden muzdarip olduğunu tahmin ediyor.
Hamile ve emziren kadınlar, özellikle de şu anda sığınaklarda bulunanlar için de belli riskler var. Yerinden edilmenin ve amaca uygun olmayan tesislerde barınmanın psikolojik etkilerinin yanı sıra, yetersiz beslenme bu kadınlar için özellikle kaygı vericidir çünkü şu anda mevcut olan az miktardaki gıda, önemli besin maddelerini içermemektedir.
El Vahidi'ye göre bu durum annenin, fetüsün ya da emzirilen bebeğin sağlığını etkileyebilir.
Sağlık hizmetlerinde kritik eksiklik
Gazze'deki hastanelerin dörtte üçünün artık çalışmıyor olması, İsrail ordusunun sürgün emirlerinin ve son haftalarda sağlık tesislerine yönelik doğrudan operasyonların bir sonucu olarak hastalık tehdidini daha da arttırıyor. El Vahidi, "hasta çocukları tedavi edecek hiçbir yer yok, bu da çocukların sağlığı üzerinde potansiyel uzun vadeli etkilere yol açıyor" dedi.
Halen faaliyette olan hastanelerde bile sağlık personeli, İsrail'in hava saldırıları sonucu ağır yanıkları ve diğer yaraları olan insanların sürekli akın etmesi nedeniyle zor durumda.
Hastaneler, kırık kemikleri sabitlemek için ortopedik cihazlar, cerrahi malzemeler ve yanık tedavisinde kullanılanlar da dahil olmak üzere temel malzeme sıkıntısıyla karşı karşıya.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi'nde çocuk doktoru olarak görev yapan Dr. Tarık Ebu Anza +972'ye yaptığı açıklamada, geri kalan hastanelerde mide ve bağırsak hastalıklarının dört kat, cilt hastalıklarının ise üç kat arttığını söyledi.
Nasır Hastanesi'nin acil servisine 24 saatlik bir süre içinde deri döküntüleri, menenjit, salgın hepatit, solunum sıkıntısı ve ciddi su kaybıyla seyreden mide-bağırsak enfeksiyonları gibi çeşitli sağlık sorunlarından muzdarip 700 ila 1.000 arasında çocuk geldiğini açıkladı.
Ebu Anza, bazı çocukların bu rahatsızlıklardan birden fazlasına yakalanmasından özellikle endişe duyduğunu ifade etti.
Ebu Anza'ya göre sağlık ekipleri tükenme noktasına ulaştı ve çalışmalarını sürdüremez hale geldi. Hastaneler, özellikle de Gazze'nin kuzeyinden yerinden edilen yüz binlerce insanın gelişiyle birlikte, yeni vakalarla başa çıkamaz hale geldi.
Sağlık hizmetlerindeki bu kritik eksikliğin insanların hayatını tehlikeye atacağı uyarısında bulundu.
Gazze Sağlık Bakanlığı sözcüsü Dr. Eşref el Kidra 18 Aralık'ta düzenlediği basın toplantısında İsrail'in Gazze'deki hastanelere yönelik saldırılarına değindi.
"İsrail işgal güçlerinin Gazze'nin kuzeyindeki hastanelere karşı işlediği suçlara (hastanelerin yıkılması ve çalışanlarının tutuklanması) karşı uluslararası sessizlik, suç teşkil eden senaryonun Gazze'nin güneyinde de uygulanmasına yeşil ışık yakıyor" diyen El Kidra, İsrail'in önceki gün Nasır Hastanesi'ni iki kez hedef aldığını hatırlattı.
El Kidra sözlerini şöyle sürdürdü: "Güney Gazze'deki hastanelerdeki sağlık durumu, yaralıların sayısı ve türüne göre gerekli klinik, tıbbi ve insani kapasitenin eksikliğinin bir sonucu olarak felaket ve karmaşıktır." Ayrıca yerinden edilmiş insanların barınaklarındaki koşulları da "felaket ve insanlık dışı" olarak nitelendirdi.
El Kidra'ya göre İsrail savaşın başından bu yana 310 sağlık çalışanını öldürdü, 102 ambulansı imha etti ve aralarında 22 hastane ve 52 sağlık ocağının da bulunduğu 138 sağlık tesisini kullanılamaz hale getirdi.
İsrail ordusu ayrıca aralarında Gazze'nin kuzeyindeki üç ana hastanenin yöneticilerinin de bulunduğu 93 sağlık çalışanını gözaltına aldı. Bunlar: Gazze Şehrindeki Şifa Hastanesinden Dr. Muhammed Ebu Salmiya, Beyt Lahiye'deki Kemal Udvan Hastanesinden Dr. Ahmed el Kahlut ve Cebeliye'deki El Avde Hastanesinden Dr. Ahmed Muhanna.
Tüm bunların sonucunda El Vahidi'nin "sağlık felaketi" olarak tanımladığı durum ortaya çıktı ve El Vahidi önümüzdeki süreçte daha da büyük zorlukların yaşanacağını öngörüyor.
El Vahidi, "Gazze Şeridi'ndeki sağlık sistemi tamamen tahrip oldu ve yakın gelecekte herhangi bir düzelme için çok az umudumuz var" dedi.
El Vahidi son olarak, Gazze’deki avaş sona erse bile, çocukların yetersiz beslenmesi gibi hastalıkların etkilerinin uzun süre devam edeceği uyarısında bulundu.
Kaynak: Mepa News, 972mag